"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı adına kayıtlı aracın müvekkili şirkete kasko sigortalı araca 27.08.2007 tarihinde çarptığını, 29.000 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, 11.600 TL sovtaj değeri ile trafik sigortası tarafından ödenecek 8.000 TL’nin mahsubuyla bakiye 9.400 TL tazminatın faiziyle birlikte tahsili için yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini, takibin devamını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, aracın kazadan önce harici satış sözleşmesi ile satıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....
Mahallesi ....parselde kayıtlı taşınmazın .....kat....nolu dairesinin 15.07.2006 tarihli harici satış sözleşmesi ile 40.000,00 TL'ye satın aldığını ve bedelin ödendiğini, yine taraflardan birinin edimini yerine getirmediği takdirde 20.000,00 TL cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığı halde davalının bu yerin tapusunu vermediğini, bunun üzerine davalı aleyhine asıl alacak, cezai şart ve faiz toplamı üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sözü edilen içtihadı birleştirme kararları uyarınca alıcı ancak, harici satış senedinde yer alan bedelin tahsiline karar verilmesini isteyebilir. Harici satış senedinde yer alan satış bedeli, denkleştirici adalet ilkesi göz önünde tutularak satış tarihinden dava tarihine kadar güncelleştirilmek suretiyle hüküm altına alınması mümkündür. Bilindiği üzere, geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve eski hale getirmede mal varlığında artış olan tarafın yükümlülüğünün bulunduğunu ifade eder. Davacının harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin kanıtlanması halinde harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir....
Borçlu, itirazın iptali davası açılmamışken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre, gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır. Bunun gibi takibe konu borcun kısmen ödendiği durumlarda da ödenmeyen borç tutarına yönelik itirazın iptali davasında, itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından itirazın iptalinin istenilmesinde hukuki yararın mevcut olmayacağı kuşkusuzdur (Hukuk Genel Kurulunun 09.02.2011 tarih ve 2011/13-29 E., 2011/56 K., 23.05.2018 tarih ve 2017/19-910 E., 2018/1111 K. sayılı kararları)....
Yukarıda da ifade edildiği üzere tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nin 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır. Bu husus 6098 sayılı TBK'nin 237. maddesinde “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır.” şeklinde açıklanmıştır. Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Bu durumda davacı vekili tarafından sunulan 17.04.1974 tarihli harici satış senedinin düzenlendiği belirtilen dönemde eski 81 parsel numaralı taşınmaz tapuya kayıtlı olduğuna göre Mahkemece, davacının dava konusu 132 ada 58, 59 ve 60 parsel sayılı taşınmazlardaki ... ... hisselerinin iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... ve ... (..) aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Gaziantep 2....
Davalı T8 ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın murisleri Mustafa Çobandan devrolduğunu, daha önce 2017/588 esas sayılı dosya ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını ve bu davanın reddolduğunu, harici satış sözleşmesinde ismi bulunan şahıslar arandığında bu konuda herhangi bir şahitliklerinin olmadığını ifade ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T4 ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın murisleri Mustafa Çobandan devrolduğunu, daha önce 2017/588 esas sayılı dosya ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını ve bu davanın reddolduğunu, harici satış sözleşmesinde ismi bulunan şahıslar arandığında bu konuda herhangi bir şahitliklerinin olmadığını ifade ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, tapulu taşınmazın harici satışı sebebiyle, devir yapılmadığından ödenen bedelin tahsili için yapılan takipte ,itirazın iptali talebine ilişkindir. Dayanak İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2014/33661 esas sayılı dosyasında ,84.500.00 TL asıl alacağın ,yıllık %13,75 avans faizi ile tahsili talebiyle ilamsız takip yapıldığı,davalının itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ,davacı ile davalı arasında, adi yazılı olarak 25.05.2012 tarihli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi yapılmış, tapuda kayıtlı olan İstanbul, Büyükçekmeoe....
Dava evvel yerel mahkemece davanın tümden reddi üzerine hükmü davacı yan istinaf etmiş, Dairemizin 10.01.2023 tarih ve 2022/3123 esas 2023/68 karar sayılı ilamıyla; "Dava harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ödenen satış bedelinin tahsili isteminden ibarettir. Davacı yanca tutunulan harici satış senedi resmi nitelikte olmadığından ve taşınmaz mülkiyetini nakil borcu doğuran sözleşmelerin geçerliliği için resmi şekilde yapılmış olmaları şart olduğundan tapu iptali ve tescil isteğinin reddedilmesinde yasaya aykırılık yoktur. Davaya konu 1339 (yenileme kadastrosu ile 188 ada 119 parsel) parsel sayılı taşınmazın 1/4 payı davalı adına kayıtlı olup davacı tarafından örneği sunulan ve davalı yanın da kabulünde olan 09.09.2008 tarihli harici satış sözleşmesi ile bu taşınmazdaki 1/4 davalı payının davacıya 6.000,00 TL bedel karşılığında satıldığı ve bedelinin alındığı kararlaştırılmıştır....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış protokolü uyarınca müvekkilinin davalıya 20.000,00 TL kapora ödediğini ve 3 adet çek verdiğini, ancak daha sonra taşınmazın ayıplı olduğunun tespit edilmesi üzerine müvekkilinin sözleşmeyi feshettiğini, müvekkiline çekler iade edilmiş ise de 20.000,00 TL kaporanın iade edilmediğini, söz konusu tutarın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının yetkiye ve borca itirazı nedeniyle durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....