Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.11.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı vekili davanın reddini savunmuş, mahkemece dava esastan incelenerek sonuçlandırılmıştır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır....

    Dava konusu somut olayda; davacı-alıcı, dava dışı satıcı Ada Mimarlık isimli yüklenici- satıcı arasında 09/06/2011 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi ile dava konusu 4 bağımsız bölüm nolu daire niteliğindeki taşınmazı satın aldığını, satış bedelinin bir kısmını nakit, bir kısmını ise araç trampası ile ödediğini, taşınmazın kendisine devredilmeyerek hileli ve muvazaalı şekilde davalı T3 satış suretiyle devredildiğini ileri sürerek dava dışı yüklenicinin temlikine (gayrimenkul satış sözleşmesi) ve muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince tahsilini istemiştir. Dava dışı yüklenici ile arsa sahipleri arasında noterde düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacı ile satıcı müteahhit arasında imzalanan gayrimenkul satış sözleşmesi ile daire niteliğindeki dava konusu taşınmaz yüklenici tarafından davacı tüketiciye satışı gerçekleştirilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.12.2013 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 01.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil ile tazminat istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Asıl dava, davalılar arasındaki 24.05.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak, davalı yükleniciye düşen bağımsız bölümlerde lehine haciz şerhi konulan davacının, davalı arsa sahibi üzerindeki tapu kayıtlarının davalı yüklenici adına tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Birleşen dava da ise, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istenmiştir. Mahkemece asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir....

        Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temliki işleminden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise yükleniciden temlik alınan bağımsız bölümün tapuda üçüncü kişiye devredilmesi sonucu muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece dava ve birleştirilen davanın reddine dair verilen hükmün, davacı-birleştirilen davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 31.05.2013 gün 2013/6840 Esas, 2013/8415 Karar sayılı ilamıyla "...davacı tüketici, yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur....

          Kanunu'nun 26 maddeleri uyarınca ve satış vaadi de Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana mülkiyet hakkı bahşetmez. TMK'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil şartı, bir ispat şartı olmayıp, bir geçerlilik şartıdır. Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış belgelerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Hemen belirtilmelidir ki; eldeki dava, yüklenicinin inşaat sözleşmesi uyarınca yapmayı taahhüt ettiği inşaat karşılığında kendisine verilmesi kararlaştırılan bağımsız bölüm hakkında değil, yüklenicinin haricen satın alıp, yine haricen sattığı bağımsız bölüm hakkında açılmış olup; bu haliyle davanın, yüklenicinin alacağının temlikine değil, harici satış sözleşmelerine dayalı ... iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu açıktır....

            e muvazalı olarak devir ve temlik edildiği, fakat en son tapu maliki olan ...'ın iyi niyetli malik olduğu anlaşıldığından 1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine, 2-Davacının tapu iptal tescil talebinin reddine, 3-Davalı ... vealeyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, 4-Taraflar arasında düzenlenen 01/11/2007 tarihli sözleşme uyarınca ödenen 5.000 USD'nin 3095 sayılı Yasa uyarınca dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı den tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazla taleplerinin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yüklenicinin temlikine ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkindir....

              Somut olayda da; davacı tüketici, 19.07.2007 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereği yükleniciye isabet eden ve yüklenicinin temlikine dayalı olarak harici satış sözleşmesi ile satın almış olduğu 14 No'lu bağımsız bölümün, tapu kayıt maliki ...'a muvazaalı olarak devredildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğinde bulunduğundan mahkemece, çekişmenin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizliğe ilişkin hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Asıl dava, davacı adına kayıtlı 734 ada, 40 parsel sayılı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil isteğine ilişkindir. Birleştirilen davalarda ise asıl davanın davalıları, satış vaadi sözleşmeleri ve harici satışlarda yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlar, asıl davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece asıl dava bakımından elatmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerinin reddine; birleştirilen davaların tapu iptali ve tescil yönünden reddine; birleştirilen dosyaların davacıları (davalı) adlarına pay tesciline karar verilmiş; hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

                  Mahkemece, davanın Türk Medeni Kanununun 724.maddesindeki temliken tescil koşulları gerçekleştiğinden bahisle kabulüne karar verilmiş olup, hükmü davalı ... (...) vekili temyiz etmiştir. Davacı gerek dava dilekçesinde, gerekse de yargılama aşamasında davasını 06.05.1981 günlü "tarla satış senedi" başlıklı harici satış sözleşmesine dayandırmış ve bu sözleşme gereğince Türk Medeni Kanununun 713.maddesinde düzenlenmiş olan olağanüstü zamanaşımı nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Davacının ikinci kademedeki talebi Türk Medeni Kanununun 724.maddesinde düzenlenen temliken tescile yöneliktir. Mahkemece, davacının birinci kademedeki istemi olan harici satış ve zilyetliğe dayalı tescil isteği hiç değerlendirilmeksizin ikinci kademedeki istem hakkında hüküm kurulmuş olması doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu