"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptal Ve Tescil (Harici Satış) Ve Tazminat Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin dava konusu 308 ada 9 parsel (eski 1170 parsel) sayılı taşınmazın 200 m2’sini 1997 tarihinde, 150 m2’sini ise 2002 tarihinde davalının babasından harici olarak satın aldığını belirterek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, bu talebi kabul edilmezse satış bedelinin günümüz değerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.10.2005 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.09.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 19.10.2005 tarihinde, 28.05.2002 tarihli noter satış vaadi sözleşmesindeki değer esas alınarak Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Davada 28.05.2002 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.05.2006 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.08.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 31.05.2006 tarihinde, 05.05.2000 tarihli satış vaadi sözleşmesindeki değer esas alınarak Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Davada 28.05.2002 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır....
Davacı davaya konu taşınmazı 03/06/2003 tarihinde harici olarak noter senediyle satın aldığını beyan etmekle, davaya konu taşınmaza ait kadastro tutanağı 22/01/1960 tarihinde kesinleştiğinden ve tapulu taşınmazların devri ancak resmi senetle yapılabileceğinden izah edildiği üzere harici satış senedine hukuki değer vermek mümkün bulunmamakla mahkemece harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yine davacının ikincil talebi olan temliken tescil isteği değerlendirildiğinde, temliken tescil isteğinin en önemli ve ilk koşulu arazi üzerine inşaa edilen yapının iyi niyetle yapılmış olmasıdır. Oysa ki taşınmaz üzerindeki ilk devir 1967 yılında olup davaya konu yapı da 1968 yılında inşaa edilmiştir....
Açıkladığım sebeplerle, muvazaa sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davasına ilişkin davalıların temyiz sebepleri ve işin esasının incelemesi görüşünde olduğumdan, aksi yöndeki çoğunluk bozma görüşüne karşıyım....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/01/2020 NUMARASI : 2018/97 ESAS, 2020/29 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı T10 istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine yöneliktir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 706, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 237, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89 uncu maddeleri, 10.07.1940 tarihli ve 1939/2 Esas, 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Davalı vekili, dosyaya sunulan harici satış sözleşmesini kabul etmediklerini, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçerli olmadığını, davalının okuma yazma bilmediğini ve sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, haricen satın alma iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 634 ve 635 parsel sayılı taşınmazlarını köy camisine bağışlamak istediğini, davalı köy tüzelkişiliğine gerçekte bağış yapıldığı ve bedel alınmadığı halde tapuda satış gösterildiğini, yapılan işlemin muvazaalı olduğunu belirterek dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının aynı parsellerle ilgili daha önce iptal ve tescil davası açtığını, davanın reddine ilişkin verilen kararın kesinleştiğini, kesin hüküm bulunduğunu, olayda nisbî muvazaanın unsurlarının gerçekleşmediğini, davacının sözleşmenin tarafı olduğunu, iddiasını yazılı delillerle kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Taraflar arasındaki hukuki ilişki,24.03.1997 tarihli “anlaşma senedi” başlıklı harici sözleşmeye dayanmaktadır.Sözkonusu sözleşmeye dayalı olarak dava konusu taşınmazın tapu kaydı 02.05.1997 tarihinde davacı adına tescil edilmiş,bilahare davalının kardeşi tarafından açılan tapu kaydının iptali talepli ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/618 esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucu davacı adına olan tapu kaydının iptaline karar verilmiş ve bu karar 08.10.2001 tarihinde kesinleşmiştir. BK.125.maddesi gereği zamanaşımı süresi sözleşmeden doğan davalarda 10 yıldır. Tapu kaydının iptaline ilişkin kararın kesinleşme tarihinden itibaren davanın açıldığı tarihe kadar 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken mahkemece, davanın sözleşmeden doğduğu gözetilmeden ve davanın hukuki niteliği yanlış değerlendirilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....