- K A R A R - Davacı vekili, yanlar arasında davalı şirkete ait taşınmazın müvekkili şirkete satımı konusunda ..........tarihinde harici satım sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin peşinat olarak davalıya ........tarihinde .........TL havale gönderdiğini, ancak taşınmaz üzerindeki yapının ruhsatının bulunmadığının öğrenildiğini, ayrıca sözleşmenin yasada aranan şekil şartlarına haiz olmadığından davalıya ödenen paranın iadesi için davalıya keşide edilen ihtarnamenin semeresiz kaldığını, bunun üzerine davalıya yapılan ödemenin tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/152 Esas-2016/203 Karar sayılı dosyası ile davacı aleyhine tapu iptali ve tescil davası açıldığı, mezkur dava neticesinde davacı adına kayıtlı olan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalılar murisi adına tesciline karar verildiği, mezkur tapu iptali ve tescili davasının 01/07/2020 tarihinde Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, 23/03/2012- 01/07/2020 tarihleri aralığında davacı-karşı davalının tapu maliki olduğu, tapu maliki olarak iyi niyetli şekilde taşınmazı kullandığı ve zilyetliğini sürdürdüğü, satın ve zilyetliğini devraldığı taşınmazı resmi kayıtlar ve iyi niyetine dayalı olarak davacının kullanması nedeniyle davacı-karşı davalıdan ecrimisil isteminde bulunulamayacağı, davacı-karşı davalının 01/07/2020 tarihine kadar taşınmazı usul ve yasalara uygun şekilde kullandığı, davacı-karşı davalı tarafından taşınmazın haksız olarak işgalinin söz konusu olmadığı, tapu iptali ve tescili davası kesinleştikten sonra da davacı-karşı davalının taşınmazdan...
Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1. Tüketici Mahkemesi ve ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - KARAR- Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. ... 1....
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapulu taşınmaza ilişkin harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı davalıya verilen bonoların ve satış bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebine ilişkin olduğu,davacının davalıya harici satış nedeniyle 10 bin türklirasını peşin olarak ödediği,ayrıca herbiri 1000,00 TL bedelli 25 adet bono verdiği,verilen bonoların 15.000,00 TLlik kısımının davacı tarafından ödendiği,kalan bonoların vadesi geldiğinde davacı tarafından ödenmeye devam edildiği,vadesi gelmeyen bonoların davalı tarafından davacıya iade edilmediği..." gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı tarafça davalıya ödenen 25.000 TL'nin her bir ödeme için ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte henüz ödenmeyen 10 adet toplam 10.000 TL'lik senetler için ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Uyuşmazlık, satım akdi nedeniyle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 21.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Birleştirilen dosya davacısı, iyiniyetli olduğunu belirterek harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede sözleşme hükümleri uyarınca ödenen 200.000,00 TL ile rızai ve iyi niyetli zilyet olarak yapmış oldukları tadilat ve iyileştirme bedelleri olan 200.000,00 TL toplamı 400.000,00 TL alacağın tahsilini talep etmiştir. Birleştirilen dosya davalılar vekili, 06.11.2011 tarihinde tevdi mahalli tayini talebinde bulunmuş ve sözleşme uyarınca ödenen 200.000,00 TL bedelin yatırılabilmesi için ... Şubesinin tevdi mahalli tayin edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
konusu karar, harici taşınmaz satım sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 3....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde alacak talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Tapulu taşınmazların satışı resmi şekil koşuluna tabi olup, haricen satışı TMK’nın 706, BK’nın 213 (6098 sayılı BK’nun 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60 ve 89 uncu maddeleri gereğince geçersizdir. 2. Kural olarak, 10.07.1940 tarih ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme ve 07.06.1939 tarih, 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. Bilindiği üzere geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....
Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz..." (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2018/879 Esas 2021/2587 Karar sayılı 07/04/2021 tarihli kararı) Taşınmaz satışına ilişkin yasal mevzuat ve yukarıda alıntılanan Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere tapulu taşınmazın satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde yapılması gerekmektedir. Resmi memur önünden yapılmayan işleme dayalı olarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulması kural olarak mümkün değildir. Dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın satışı konusunda davalı taraf ile adi yazılı anlaşma yapıldığı açıklanarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulmuş olup, geçersiz şekilde yapıldığı iddia edilen sözleşmeye dayalı olarak talep edilen tapu iptal ve tescil isteği yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesince tapu iptal ve tescil isteği yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Tapu iptali ve tescil, alacak ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... (kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 17.10.2011 gün ve 198/114 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, satın alma ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle 178 ada 14 parselin 42 m2 bölümüne ilişkin bir kısım davalı üzerindeki tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tescilini; bu talepleri kabul edilmediği takdirde ödenen bedelin dava tarihi itibariyle karşılığının tespiti ile ödeme tarihi 28.02.2001 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı ...'dan tahsiline karar verilmesini istemiştir....