Davacıların satış bedelini ödemiş olması, 21.10.2008 tarihli sözleşme konusu bağımsız bölümün davacıya teslim edilmiş olması ile davalı şirketin taşınmazı davacıya devretmeye hazır olduğunu ve tapu iptal tescil talebini kabul ettiklerini beyan etmesi sonrası taraflar arasındaki harici satış sözleşmenin tapu devri ile geçerli hale gelecek olduğunun anlaşılması nedeniyle davacının öncelikle ödenen bedelin iadesi talebi dürüstlük kurallarına aykırı olduğundan tazminat isteminin reddi ile tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; harici satış sözleşmesinin muvazaalı olduğunun davalılar tarafından ispat edilmesi gerektiğini, muris muvazaasının geçersiz olan harici satım sözleşmesinde uygulanamayacağını, davalıların ispata elverişli delil ibraz edemediklerini, tanık ...'un beyanlarıyla iddialarının doğrulandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve alacak ... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve alacak davasının kabulüne dair Adana 2....
ile Antalya Konuksever Mahallesi 4433 ada 2 parsel üzerinde yer alan 5 nolu bağımsız bölümü asıl davada davalı yüklenici ...’dan satın aldığını, satış bedelinin toplamda 27.000,00 TL’sinin ödendiğini, bağımsız bölümün ise devrinin yapılmadığını belirterek tapu iptâli ve tescil, mümkün olmaması halinde ise ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiş, davalılar ise, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğunu ve ödenen bedelin iadesinin de yüklenici davalıdan talep edilebileceğini beyanla davanın reddini savunmuştur....
Maddesi uyarınca 10 yıllık hakdüşürücü süre içerisinde dava açılmadığından ilk derece mahkemesinin tapu iptal ve tescili yönünden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Davacı Vekili tapu iptal ve tescil talebi yanında tazminat talebinde bulunmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2023 NUMARASI : 2022/402 ESAS, 2023/7 KARAR DAVA KONUSU : Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali Ve Tescil, Şerhlerin Terkini, Olmadığı Taktirde Ödenen Bedelin Denkleştirici Adalet İlkesi Uyarınca Tahsili KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İ D D İ A: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin satış vaadi sözleşmesi uyarınca davalıdan dükkan satın aldıklarını, ödemeleri yaptığını, ancak davalının taşınmazın devrini müvekkillerine yapmadığını, devir yapılmaması nedeniyle taşınmaz üzerine 3.kişiler tarafından konulan haciz ve kısıtlayıcı şerh ve ipoteklerin terkini gerektiğini, açıklanan nedenlerle satım vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescili ile tapu kaydındaki mevcut şerhlerin terkini, aksi halde denkleştirici adalet ilkesi uygulanarak ödenen bedelin faiziyle ile birlikte iadesi ile menfi zararların tazminini talep...
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil .. ve .. ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair . Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 21.02.2013 gün ve 431/40 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, dava konusu 861 ada 39 parsel nolu taşınmazın 173 m2'lik kısmını 05/05/1985 tarihli harici satış senedi ile davalıların murisi...'den satın aldıklarını, ancak tapuda intikal yapılmadan ...'in vefat ettiğini belirterek tapu kayıtlarının iptali ile vekil edenleri adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde ödenen bedel ile ceza-i şartın dava tarihinde ulaştığı değerin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir Davalılar vekili, öncelikle davanın reddini mahkeme aksi kanaatte ise bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasını savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.07.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 16.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satış nedeniyle tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel iadesi isteğine ilişkindir....
Satım bedelinin iade tarihindeki ulaştığı bedel belirlenirken ödenen paranın çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle azalan alım gücünün enflasyon, ÜFE-TÜFE artış oranları, altın, işçi ücretlerindeki artış ve döviz kurlarındaki artış vs. ortalamaları göz önünde tutulmalıdır. Mahkemece; ödenen satış bedelinin, ifanın imkânsız hale geldiği tarih itibariyle (tapu iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarih) (çeşitli ekonomik etkenlerin ÜFE-TÜFE artış oranları, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar ve benzeri ekonomik göstergelerin ortalamaları alınmak suretiyle) ulaşacağı alım gücü, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde, uzman bilirkişi heyetinden denetime elverişli rapor alınmak suretiyle belirlenmeli; bu yolla belirlenecek miktara hükmedilmelidir....
Buna göre, yukarıda açıklandığı üzere, eldeki dava davacı taraf, geçeriz sözleşme nedeniyle ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre güncellenerek iadesi talep edilmiş olmakla, mahkemece, ödenen bedelin (65.422,00 Euro) satış tarihindeki resmi döviz kuru üzerinden Türk Lirası karşılığının belirlenerek, bu bedelin dava tarihi itibariyle ulaştığı alım gücünün (çeşitli ekonomik etkenlerin TEFE-TÜFE artış oranları, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar, faiz ve benzeri ekonomik göstergelerin ortalamaları alınmak suretiyle) uzman bilirkişiden alınacak bilirkişi raporu ile belirlenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, davacının talebi aşılmak suretiyle, 65.422,00 Euro'nun ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının iadesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3-) Bunun yanında, dava konusu harici satım sözleşmesine konu taşınmazın halen davacının zilyetliğinde bulunduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmakta olup,...