Davacı 6.4.2004 tarihli haricen düzenlenen oto satış sözleşmesi ile davalıdan aracı satın aldığı, aracın çenc olması nedeni ile kayıt malikine teslim edildiğinden ödediği bedelin tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali isteminde bulunmuştur. Davalı aracı kayıt malikine satıp parasını kayıt malikinden aldığını savunmuş ise de bu iddiasını ispatlayamadığı gibi taraflar arasındaki 6.4.2004 tarihli sözleşmenin aksini de ispatlayamamıştır. Taraflar arasında düzenlenen 6.4.2004 tarihli satış sözleşme, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 20/d madde ve fıkrası gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Sözleşme geçersiz olduğu için taraflar aldıklarını haksız iktisap hükümleri uyarınca karşılıklı olarak aynı anda iade etmekle yükümlüdürler. Davacının, geçersiz satış sözleşmesi ile satın aldığı araç, kayıt malikine iade edildiğine göre davacı aracın satış bedeli olarak ödediği parayı satıcıdan sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince isteyebilir....
Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, haksız itiraz üzerine müvekkil şirket adına arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve netice alınamadığını beyanla, davalı tarafça yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Usulüne uygun tebligata rağmen davalı, davaya herhangi bir cevap dilekçesi eklidir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, araç satış bedelinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Silivri İcra Müdürlüğü'nün ......
Hukuk Dairesi K A R A R Asıl dava; davacı, harici sözleşme ile davalıdan taşınmaz satın aldığını, ancak taşınmazın tapuda devrinin verilmediğini ileri sürerek ödediği kaparo bedelinin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin olup, davanın kabulüne dair verilen karar davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Davacı, harici sözleşme ile davalıdan taşınmaz satın aldığını, ancak taşınmazın tapuda devrinin verilmediğini ileri sürerek ödediği kaparo bedelinin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin olup, hüküm 3. Hukuk Dairesinin 10/06/2015 tarih ve 2014/17907-2015/10731 sayılı bozma ilamına uyularak karar verilmiştir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
G E R E K Ç E Uyuşmazlık, harici Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi gereğince ödenen bedelin istirdatına ilişkin yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır. İDM'ce yukarıda özetlenen gerekçelerle itirazın iptali isteminin kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir. (I) Bodrum 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, Kendisinin inşa ettiği binadan 3 adet dairenin davalıya 350.000 YTL bedelle satılması konusunda harici sözleşme düzenlendiğini, kendisinin binayı tamamlayıp, davalıya devretmesine karşın davalının bedelden 150.000 YTL ‘lik kısmını ödemediğini, alacağın 50.000 YTL’lik kısmı için takibe geçtiğini, haksız olarak takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı emlakçıdan taşınmaz satın aldığını ancak tapuyu alamadığını, ödediği 14.000 YTL kaparo için senet aldığını ancak, kambiyo senedi vasfında olmayan belgeye dayalı olarak girişilen icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini bildirerek takibe yapılan itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, emlakçı olan davalı aracılığı ile taşınmaz satın aldığını, ödediği 14.000 YTL için davalının senet verdiğini tahsili için takip başlattığını bildirerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
lehine 10.000,00 TL bedelli ipotek konulduğu; taraflar arasındaki 06/09/2013 tarihli harici sözleşme uyarınca 110.000,00 TL'ye anlaşılan daire için davacının davalıya 30.000,00 TL kaparo ödediği, bakiye 80.000,00 TL'nin aynı sözleşme belgesinde belirtildiği üzere 19/09/2013 tarihinde ödendiği ve bu tarihte taraflar arasında noterde satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği görülmüş olup, her ne kadar taraflar arasındaki adi satış sözleşmesi geçersizse de, sonradan noterde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile sözleşmenin geçerli hale geldiği dikkate alındığında; dava tarihinde davaya konu taşınmazın tapu kaydının davalı adına olmadığı gibi halen üzerinde ipotek bulunduğu ve dava dışı müteahhidin vefat ettiği anlaşıldığından ifa imkansızlığı nedeniyle, davalının edimini yerine getirmediği için yapılan ödemelerin aynen iadesine karar verilmesi gerekir....
. - K A R A R - Davacı vekili, icra takibine konu edilen senedin taraflar arasındaki tezgah satış teklifi uyarınca kaparo olarak verildiğini, ancak davalının satıştan vazgeçtiğini ve malı müvekkiline teslim etmediğini, cezai şart niteliğinde olmayan kaparonun iadesi gerektiğini ileri sürmüş ve icra takibi nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile % 40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, müvekkilinin üzerine düşen görevi yerine getirdiğini, satıştan vazgeçenin davacı olduğunu, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını, kusurlu olan davacının kaparo olarak verilen bononun iadesini isteyemeyeceğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
ileri sürerek itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....