a harici satış sözleşmesiyle satılıp teslim edildiğini, buna göre kaza tarihinde davalıların murisinin işleten sıfatının olmadığını savunmuş ise de; yukarıda açıklanan yasa hükmü karşısında araç kaza tarihinde sigorta ettiren davalıların murisi ... adına kayıtlı olup harici satış sözleşmesi geçerli olmadığından, mahkemece yargılamaya devamla taraf delilleri toplandıktan sonra varılacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 21.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde sözleşmenin iptali ve 5.750,00 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, taraflar arasında akdedilen harici araç satımına ilişkin sözleşmenin hile nedeniyle iptali ile sözleşme gereğince ödenen kısmi satış bedelinin davalıdan iadesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda davacı iddiasını satışın hileli yapıldığı olgusuna dayandırmaktadır. Taraflar arasındaki araç satışına ilişkin sözleşme, 2918 sayılı yasanın 20/d maddesi uyarınca, resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir....
Mahkemece, araç kaydı davacı üzerinde değil ise de; araç alımına ilişkin çekin davacı tarafından verilmiş olması ve araç kaydı üzerinde bulunan eşinin aracı devretmeye hazır olduğunu beyan etmesi karşısında davacının dava açmakta menfaati olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde dava konusu aracın ... ... Noterliğinin 10/04/2013 tarihli araç satış sözleşmesi ile dava dışı ... tarafından dava dışı ... ...'a satıldığı ve aracın malikinin dava tarihi itibariyle ... ... olduğu anlaşılmaktadır. Araç maliki ... ... olduğundan, 09/04/2014 tarihli harici ve geçersiz araç satım sözleşmesinin tarafı olan davacının eldeki davada aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır....
KARAR Davacı, kendisi adına tapuda kayıtlı 2 nolu daireyi 29.11.2002 tarihli harici satış sözleşmesi ile davalıya sattığını, davalının sözleşme gereği vereceği aracın 10.000 Dolar değerinde olmaması nedeniyle 10.000 Dolar para olarak ödemeyi kabul ettiğini ancak be bedeli ödemediğini ileri sürerek fazlaya dair haklarının saklı kalınmak kaydıyla10.000 000.000 TL'nin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının "araç bedeli 10.000 Dolar" ifadesini sonradan yazdığını, aracı davacının almasını beklediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının araç bedelini sözleşmeye sonradan yazıldığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 29.11.2002 tarihli harici sözleşme ile davalıya sattığı dairenin tapusunu, davalının gösterdiği ... ...'ye devretmiş olmakla geçersiz olan harici sözleşmenin geçerlilik kazandığı tartışmasızdır....
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda taraflar arasında geçersiz bir araç alım sözleşmesi olduğu, bu nedenle tarafların aldıklarını iade ile yükümlü olduğu, ancak takibin B.K.nun 66.maddesinde belirtilen 1 yıllık zamanaşımı süresinden sonra başlatıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu çekin, taraflar arasında gerçekleştiği ileri sürülen harici oto alım satım sözleşmesi nedeniyle verildiği iddia edilmektedir.2918 sayılı Kanun'un 20/d maddesi gereğince tescilli araçların noter dışında satışları geçersiz ise de taraflar arasında geçersiz de olsa bir harici oto alım satım sözleşmesi düzenlendiği iddia edildiğine göre somut olay bakımından uyuşmazlığın BK'nun 125.maddesinde öngörülen 10 yıllık dava zamanaşımına tabi olduğunun kabulü gerekir....
Dava, harici araç satışı nedeniyle ödenen paranın sebepsiz zenginleşme ilkeleri doğrultusunda iadesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Karayolları Trafik Kanunun 20/d maddesi uyarınca trafikte tescilli araçların mülkiyetini nakledici nitelikte sözleşmelerin noterde yapılması zorunludur. Bu hükme aykırı olarak yapılan sözleşmeler hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflara hak ve borç tahmil etmeyeceği için, taraflar ancak verdiklerini karşılıklı olarak haksız iktisap hükümleri uyarınca geri alabilirler. Somut olayda; taraflar arasında haricen düzenlenen araç satış sözleşmesi nedeniyle, davacı tarafından davalıya 13.700,00 TL'nin ödendiği, davalının aracı davacıya teslim ettiği, ancak noterde resmi satışın yapılmadığı anlaşılmakta olup, satış tarihi itibariyle aracın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından geçersizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, 05.09.2011 tarihli dava dilekçesinde; taraflar arasında düzenlenen harici satım sözleşmesiyle davalıdan satın aldığı araç bedeli olarak müvekkilinin davalıya 6850 TL ödediği halde, davalının dava konusu aracın satışını vermediği gibi aracın da elinden alındığını ileri sürerek, 6850 TL'nin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir....
K A R A R Davacılar, davalıdan harici sözleşme ile araç satın aldıklarını, teminat olarak verilen senedin takibe konulduğunu öne sürerek, bu senet nedeniyle borçlu olamdıklarının tespitine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalıdan harici sözleşme ile satın aldıkları araç için verilen teminat senedi hakkında, davalı tarafından icra takibi yapıldığını, aslında bu senet nedeniyle borçlu olmadıklarını belirterek, işbu menfi tespit davasını açmışlardır. Davalı ise, dava konusu senedin teminat senedi olmadığını, satış bedeline karşılık verildiğini savunmuştur. 2918 Sayılı Yasanın 20/d maddesi gereğince, araç satışları resmi şekilde yapılmadıkça geçersizdir....
Davacı, zamanaşımına uğradığı anlaşılan bonolara dayanarak giriştiği icra takibine yönelik itirazın haksız olduğunu belirterek ... bu itirazın iptali davasını açmıştır.Davalı ise, dava konusu senetlerin 20.12.2004 tarihli harici oto satış sözleşmesine istinaden davacının babası olan dava dışı .’ye verildiğini, ancak satışa konu aracın resmi satışının gerçekleşmemesi üzerine aracın.’ye iade edilmesine rağmen senetlerin geri verilmediğini, davacının bu durumu bile bile senetlere hamil olması nedeniyle kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi gereğince trafikte kayıtlı araçların noter dışı satış ve devirleri geçersizdir. Geçersiz, satışlarda herkesin aldığını aynen geri vermesi gerekir. Somut olayda davalı ile dava dışı. arasındaki harici oto satış sözleşmesi geçersiz olduğuna ve araç da iade edildiğine göre anılan sözleşme uyarınca verilen senetlerin de iadesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, harici sözleşme ile dava dışı şahıstan satın aldığı aracın bedelini ödediğini, banka kredisi ile satın alınmış olması nedeniyle taksitler bitince devrin yapılmasında anlaşıldığını, davalının harici sözleşmenin kefili olduğunu, kendisinin de bu sözleşmeye güvenerek aracı 3. şahsa devrettiğini, ancak son 4 aylık taksitin ödenmemesi nedeniyle aracın ellerinden alınmasının söz konusu olması üzerine kalan kredi borcunu kendisinin ödemek zorunda kaldığını, tahsili için yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatını talep etmiştir....