Davacı, harici satım sözleşmesi ile satın aldığı aracı , harici satım sözleşmesi ile davalıya sattığını, araç bedeli ile davalının taahhüt ettiği kar payını alamadığından bahisle başlattığı icra takibene vaki itirazın iptali için eldeki davayı açmıştır. Davacı davasında satım hukuki ilişkisine dayanmış, davalı ise davacıdan aldığı aracı sattığını, araç kaydının devrini sağladığını, satış bedelinden 3.000,00 YTL'yi davacının borcu nedeni ile davacının aracı satın aldığı Bulut Otomotive 7.000,00 YTL'yi de davacıya elden verdiğini savunmuştur. Davacı 3.000,00 YTL'nin borcu nedeni Bulut Otomotive verildiğini kabul ettiğine göre , davalının araç bedelinden 7.000,00 YTL'yi davacıya ödediğini yasal delillerle kanıtlaması gerekir. Davada tanık dinlenemez....
Davalı vekili, aracın davacıya 21.05.2008 tarihli harici satış sözleşmesiyle dava dışı ...tarafından satıldığını, davacının müvekkilinden alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının davacı ile yaptığı 18.05.2008 tarihli harici araç satışı sözleşmesi gereğince davacıdan 18.000 TL aldığı, davacının davalıya bunun dışında harici araç satışı nedeniyle ödeme yaptığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra takip dosyasında 18.000 TL asıl alacağa itirazının iptaline, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davalının reddedilen kısma ilişkin %40 kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Davalı, takibe dayanak belgenin araç alım-satımından kaynaklanan unsurları eksik bir bono olduğunu, kendilerinin ibraz ettiği 12.07.2003 tarihli harici sözleşmenin eki olduğunu,araç satımı noterde yapılmadığı için geçersiz olduğunu,davacının bu sözleşmede imzası olmasa da yazılar davacının eli ürünü olduğundan yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu,asıl sözleşmenin geçersiz olmasının ferilerini de geçersiz kılacağını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, takip dayanağı belgenin adi senet olduğu, ancak davacının bu senedi hangi nedenle elinde bulundurduğunun anlaşılamadığı,davacının bu belge ile takip yapma hakkının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, 12.07.2003 tarihli belgeye dayanarak davalı aleyhine başlattığı takibe yönelik itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....
un aracı harici olarak ...'a sattığı, ...'un aracı kullanması için verdiği ...'un araçla kaza yaptığı, kaza nedeniyle zarar görenlere ödeme yapmak zorunda kalan sigorta şirketinin alacağını rücuen tahsil için davacı araç maliki aleyhine icra takibi başlattığı, itiraz üzerine açılan iptal davası sonucu mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davacının bu dava sonucu sigorta şirketine ödemek zorunda kaldığı paranın rücuen tahsili için ..., ... ve ...aleyhine icra takibi başlattığı, davalı ...'ın takibe itirazı üzerine davacının temyize konu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan hasar bedelini sigorta şirketine ödeyen araç malikinin rücuen alacağını tahsil için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı ile davalı arasındaki 26.10.2004 tarihli araç satışına ilişkin sözleşme; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesinde öngörüldüğü şekilde resmi biçimde düzenlenmediği için geçersizdir....
Tüm dosya kapsamı, dava dilekçesi ve dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerden, davanın harici araç satışı nedeni ile ödenen bedelinin iadesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davalı, yapılan usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamış olup dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar ettiği kabul edilmiştir. Davacı ile davalı arasında harici satış sözleşmesi olduğunu ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Ne var ki davacı tarafından buna ilişkin bir delil dosyaya sunulabilmiş değildir. Bir an için davacı ve davalı arasında harici araç satışı yapıldığı kabul edilse dahi, davacının, davalı adına yapmış olduğu "araç bedelidir" açıklamalı havale ödemesinin mevcut bir borcun ödenmesi amacı ile yapılmadığını ispat külfeti yine davacı taraf üzerindedir. Yapılan havale ödemesinde araç plakası vs. açıklaması yapılmadan, tek başına "araç bedelidir" açıklaması bu hususu kanıtlamaya yeter düzeyde bulunmamaktadır....
Dava;harici araç satışından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 1-Davacının trafik kaydının iptali ve adına tescili talebinin incelenmesinde; Somut olayda;davacı ile davalı şirket ortakları arasında düzenlenen harici araç satış sözleşmesi ile davaya konu edilen ..... plakalı aracın 65.000 TL bedelle davacıya satışı hususunda tarafların anlaştıkları,bu kapsamda davacı tarafından 25.000 TL'nin davalı şirket ortaklarına elden ödendiği, kalan 40.000 TL'lik bedelin ise banka havalesi yolu ile davalıya farklı zamanlarda ödendiği,ayrıca araca ait tüm trafik,sigorta ve vergi cezalarının da davacı tarafça ödendiği,bu şekilde tüm araç bedelinin davacı tarafça davalıya ödenmesine rağmen davaya konu edilen aracın davacıya devrinin yapılmadığı ileri sürülerek ,davacı tarafından eldeki davanın açıldığı sabittir....
Davalı, davacıya sattığı araç karşılığı bir miktar nakit para ile bir adet araç aldığını kabul etmekle birlikte, davacıya satılan araçta hacizler olduğundan tescilin sağlanamadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, harici araç satımına ilişkin olup, davacı, davalıdan satın aldığı aracın tescilinin sağlanmadığını, kendisinin ise edimlerini yerine getirdiğini, takas ile davalıya verdiği aracın davalı tarafından 3. kişiye satıldığını ileri sürerek, bu araç bedelinin iadesi için başlattığı takibe haksız itiraz edildiğinden itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının iddia ettiği takas işleminin ispatlanamadığından ve davacının aldığı aracı kontrol etme yükümlülüğünden bahisle davanın reddine karar verilmiştir....
Davalıların cevap dilekçelerinde belirttikleri gibi dava konusu bono taraflar arasındaki harici satış sözleşmesi uyarınca araç bedeline karşılık verilmiş olup, bu yön ihtilafsızdır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3176 sayılı Kanunla değişik 20/d maddesine göre tescilli araçların her çeşit satış ve devirlerinin noterlerce yapılması zorunludur. Harici satış ve devirler geçersiz olup geçersiz satışlarda herkes verdiğini iade ile mükelleftir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin, davalıdan harici satış sözleşmesi ile araç satın aldığını ve davalıya 24750 TL ödemede bulunduğunu, aracın pert çıkması nedeniyle aracı davalıya iade etmesine rağmen davalının ödenen 24750 TL'yi iade etmediğini, davalı hakkında alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığını,davalının icra takibinden sonra 23.000 TL ödemede bulunduğunu, ancak takibe itiraz ettiğini, bakiye alacağın ödenmediğini bu nedenle davacının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacının aracı davalıdan satın aldıktan sonra aracı davalıya iade etmediğini, aracı internet vasıtasıyla bir üçüncü şahsa sattığını, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya 1.5.2006 tarihli harici sözleşme ile satıp teslim ettiği trafikte kayıtlı aracın satış bedelinden 8.500,00 TL.sını ödemediği, yaptığı icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini, ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacıdan araç satın almadığını, sözleşme de yapmadığını savunarak , davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki hukuki ilişki harici araç alım satımından kaynaklanmaktadır. Satış, 2918 sayılı yasanın 20/d maddesine göre resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir....