Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan haksız eylem tacirin şöhret ve unvanına olumsuz tesir ettiği yani manevi zarar doğurduğu kadar, maddi anlamda zararına veya kar kaybına da neden olabilir. Her haksız rekabet bir haksız fiildir. Ancak her haksız fiil haksız rekabet olmaz. Eylemin sonuçları tacir kişinin maddi veya manevi zararına neden olsa bile özünde bir rekabet olgusu bulunmadıkça haksız rekabetten söz edilemez. Somut olaydan yola çıkarak anlatacak olursak, bir tacir hakkında basın yoluyla haksız karalama haberleri yapıldığında, mağdurun yani tacirin kar kaybına veya zararına neden olsa bile haksız rekabet olmaz. Doğan zarar için haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Hatta devam ediyorsa bu haksız fiilin önlenmesi de istenebilir. Ancak haksız fiil sahibinin eylemi ticari anlamda rekabet değildir. Haksız rekabetten söz edilmesi için başta rekabetin varlığı gerekir. Bu sebeple aslında istisnalar olsa bile (mesela işçinin haksız rekabeti) haksız rekabetin faili de tacirdir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı tarafın, davalının yalan haberlerle, davacı ...’un FETÖ mensubu olduğu, diğer davacı şirketin piyasada “Halıca” diye bilinen ismi kullanılarak, ...’un ağabeyi Eyüp Karakuş’un adını da Halıca’nın ortağı imiş gibi zikredilerek olumsuz bir algı yarattığını, bu haksız ve yalan haberlerin davacıların ticari itibarını zedelediği, bu şekilde haksız rekabet yapıldığını iddia ettiği, eldeki davanın bir haksız rekabet davası değil, haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat davası olduğu, bir tacir hakkında basın yoluyla haksız karalama haberleri yapıldığında, mağdurun yani tacirin kar kaybına veya zararına neden olsa bile haksız rekabet söz konusu olmayacağı, doğan zarar için haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat davası açılabileceği, haksız rekabetten söz edilmesi için başta rekabetin varlığı gerektiği, bu sebeple aslında istisnalar olsa bile (mesela işçinin haksız rekabeti) haksız rekabetin failinin de tacir olup özünde rakibinin...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı tarafın, davalının yalan haberlerle, davacı ...’un FETÖ mensubu olduğu, diğer davacı şirketin piyasada “Halıca” diye bilinen ismi kullanılarak, ...’un ağabeyi Eyüp Karakuş’un adını da Halıca’nın ortağı imiş gibi zikredilerek olumsuz bir algı yarattığını, bu haksız ve yalan haberlerin davacıların ticari itibarını zedelediği, bu şekilde haksız rekabet yapıldığını iddia ettiği, eldeki davanın bir haksız rekabet davası değil, haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat davası olduğu, bir tacir hakkında basın yoluyla haksız karalama haberleri yapıldığında, mağdurun yani tacirin kar kaybına veya zararına neden olsa bile haksız rekabet söz konusu olmayacağı, doğan zarar için haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat davası açılabileceği, haksız rekabetten söz edilmesi için başta rekabetin varlığı gerektiği, bu sebeple aslında istisnalar olsa bile (mesela işçinin haksız rekabeti) haksız rekabetin failinin de tacir olup özünde rakibinin...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı tarafın, davalının yalan haberlerle, davacı ...’un FETÖ mensubu olduğu, diğer davacı şirketin piyasada “Halıca” diye bilinen ismi kullanılarak, ...’un ağabeyi Eyüp Karakuş’un adını da Halıca’nın ortağı imiş gibi zikredilerek olumsuz bir algı yarattığını, bu haksız ve yalan haberlerin davacıların ticari itibarını zedelediği, bu şekilde haksız rekabet yapıldığını iddia ettiği, eldeki davanın bir haksız rekabet davası değil, haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat davası olduğu, bir tacir hakkında basın yoluyla haksız karalama haberleri yapıldığında, mağdurun yani tacirin kar kaybına veya zararına neden olsa bile haksız rekabet söz konusu olmayacağı, doğan zarar için haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat davası açılabileceği, haksız rekabetten söz edilmesi için başta rekabetin varlığı gerektiği, bu sebeple aslında istisnalar olsa bile (mesela işçinin haksız rekabeti) haksız rekabetin failinin de tacir olup özünde rakibinin...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı tarafın, davalının yalan haberlerle, davacı ...’un FETÖ mensubu olduğu, diğer davacı şirketin piyasada “Halıca” diye bilinen ismi kullanılarak, ...’un ağabeyi Eyüp Karakuş’un adını da Halıca’nın ortağı imiş gibi zikredilerek olumsuz bir algı yarattığını, bu haksız ve yalan haberlerin davacıların ticari itibarını zedelediği, bu şekilde haksız rekabet yapıldığını iddia ettiği, eldeki davanın bir haksız rekabet davası değil, haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat davası olduğu, bir tacir hakkında basın yoluyla haksız karalama haberleri yapıldığında, mağdurun yani tacirin kar kaybına veya zararına neden olsa bile haksız rekabet söz konusu olmayacağı, doğan zarar için haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat davası açılabileceği, haksız rekabetten söz edilmesi için başta rekabetin varlığı gerektiği, bu sebeple aslında istisnalar olsa bile (mesela işçinin haksız rekabeti) haksız rekabetin failinin de tacir olup özünde rakibinin...

            Her ne kadar müştekinin borcunu ödememesinin haksız tahrik oluşturabileceği söylenebilir ise de; ödeme gücü bulunduğu halde sırf kendi menfaati yahut alacaklıyı zor durumda bırakmak için borcun keyfi biçimde ödenmemesi, alacaklıdan mal kaçırılması, gerçeğe aykırı beyan veya vaatlerde bulunulması, borcun istenmesi sırasında alaya alma, gibi davranışların haksız tahriki oluşturan bir fiil olarak kabulü mümkündür. Borcu ödememe tek başına özel hukuktan kaynaklanan bir uyuşmazlık olup, ceza hukuku anlamında haksız tahrik oluşturacak bir haksız eylem değildir. Salt borcu ödeyememenin haksız tahrik oluşturan haksız bir fiil olarak kabulü mümkün değildir. Borcu inkar etmeyen ancak ödemek istediğini söyleyen müştekinin sanığa yönelik tahrik oluşturabilecek bir davranışının bulunmadığı anlaşıldığından sanık yönünden haksız tahrik hükümlerinin uygulanma şartları gerçekleşmemiştir....

              Somut olayda sanığın oğlunun okulda dövülmesinin haksız bir fiil olduğu, birinci koşulun gerçekleştiği sabittir. 2- Hakaretin haksız fiile tepki olarak gerçekleştirilmesi; Hakaretin haksız bir fiile tepki olarak yapılması, failin haksız fiilin etkisi altında hakaret etmesi, haksız fiil ile hakaret arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerekir. Haksız fiilin mutlaka hakaret suçunun failine karşı gerçekleştirilmiş olması gerekmez. Üçüncü bir kişiyi hedef alan bir haksız fiilden nesnel olarak etkilenip tepki göstermesi makul sayılabilecek kişinin tepki göstererek hakaret etmesi halinde de haksız fiile tepki olarak hakaret şartı gerçekleşmiş olur. Somut olayda oğlunun okulda dövülmesine tepki olarak hakaret suçu işleyen sanık haksız fiil doğrudan kendisine yönelmemiş olsa dahi nesnel bir bakış açısıyla haksız fiilden etkilenerek tepki niteliğinde hakaret ettiğinin kabulü gerekir....

                Her ne kadar müştekinin borcunu ödememesinin haksız tahrik oluşturabileceği söylenebilir ise de; ödeme gücü bulunduğu halde sırf kendi menfaati yahut alacaklıyı zor durumda bırakmak için borcun keyfi biçimde ödenmemesi, alacaklıdan mal kaçırılması, gerçeğe aykırı beyan veya vaatlerde bulunulması, borcun istenmesi sırasında alaya alma, gibi davranışların haksız tahriki oluşturan bir fiil olarak kabulü mümkündür. Borcu ödememe tek başına özel hukuktan kaynaklanan bir uyuşmazlık olup, ceza hukuku anlamında haksız tahrik oluşturacak bir haksız eylem değildir. Salt borcu ödeyememenin haksız tahrik oluşturan haksız bir fiil olarak kabulü mümkün değildir. YCGK 19/01/2016 tarih 2015/203 esas 2016/2 sayılı kararında da borcu ödememenin haksız tahrik oluşturmayacağı kabul edilmiştir....

                  Aynı maddenin 2. fıkrası ise, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olmasını haksız rekabetin oluşması için koşul olarak aramaktadır. Haksız rekabetten söz edebilmek için eylemi gerçekleştirenin kusuru aranmadığı gibi, haksız rekabetin varlığı için zarar oluşması da gerekmemektedir. Yine haksız rekabetin oluşabilmesi için herhangi bir rekabet ilişkisinin varlığı da aranmamaktadır. TTK'nin 54/2 maddesinde haksız rekabetin oluşmasının koşulu olarak aranan, haksız rekabete neden olabilecek dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar TTK'nin 55. maddesinde örnekleme yoluyla sayılmıştır....

                    Somut olayda TCK 129/1. maddenin uygulanabilirliğinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin daha sağlıklı tartışılabilmesi için 129/1 maddenin şartlarına bakarsak; 1- Haksız bir fiilin varlığı; Özel haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesinin ilk şartı haksız bir fiilin bulunması gerekir. Yani fiilin hukuka uygun olmaması gerekir. Fiilin haksız olması yeterli olup suç olması gerekmez. Fiilin haksızlığının değerlendirilmesi toplumda geçerli değer yargılarına göre yargıç tarafından yapılacaktır. Somut olayda sanığın oğlunun okulda dövülmesinin haksız bir fiil olduğu, birinci koşulun gerçekleştiği sabittir. 2- Hakaretin haksız fiile tepki olarak gerçekleştirilmesi; Hakaretin haksız bir fiile tepki olarak yapılması, failin haksız fiilin etkisi altında hakaret etmesi, haksız fiil ile hakaret arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerekir. Haksız fiilin mutlaka hakaret suçunun failine karşı gerçekleştirilmiş olması gerekmez....

                      UYAP Entegrasyonu