Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. 3-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; a-)Davacı, davalı şirketin haksız şikayeti sonucunda hakkında ceza davası açıldığını, psikolojisinin bozulduğunu, hastaneye gidiş gelişlerinden dolayı çalıştığı iş yerinden aldığı izin ve vizite nedeniyle prim verilmediği ve alınan muayene katkı payları nedeniyle maddi zarara uğradığını, ayrıca eşinin üzüntüsünden bebeğini düşürdüğünü, bu olay nedeniyle de maddi harcamalar yaptığını belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Her ne kadar mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş ise de, davacının kendisi için ve eşinin bebeğini düşürmüş olması nedeniyle eşi için yapmış olduğu harcama ve diğer maddi zarar kalemlerinin davaya konu şikayet sonucunda açılan ceza davası nedeniyle meydana geldiği hususu ispatlanamamıştır. İspatlanamayan maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü yerinde olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2021 NUMARASI : 2020/38 ESAS - 2021/138 KARAR DAVA KONUSU : Maddi-Manevi Tazminat (Haksız şikayet Nedeniyle) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının haksız suç isnadı nedeniyle müvekkili hakkında hırsızlık suçu nedeniyle soruşturma yürütüldüğünü, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/1472 Soruşturma, 2019/1719 Karar sayılı karar ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davalının şikayet hakkını kötüye kullanarak müvekkilinin kişilik haklarının zarar görmesine neden olduğunu, müvekkilinin hırsızlık suç isnadı nedeniyle işinden çıkartıldığını, 7 ay süre ile iş bulamadığını, bu sürede nafaka ödeyemediğini, maddi olarak mağduriyet yaşadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 14.000,00- TL maddi, 20.000,00- TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin, kızının anlatımları ve diğer velilerin şikayetleri nedeniyle BİMER başvurusu yaptığını, şikayet hakkı için yeterli emarenin bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Manevi tazminat ödetilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, davalının şikayetinin hak arama özgürlüğü kapsamında kalıp kalmadığı,şikayet hakkının sınırların aşılıp aşılmadığı, şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığının mevcut olup olmadığı ve hükmedilen manevi tazminat tutarının uğranılan zararı giderme amacına uygun olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/08/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 15/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava ve birleşen dava haksız şikayet nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir....

      tarafından takipsizlik kararı verildiğini belirterek, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, şikayet hakkının, hak arama özgürlüğü sınırlarının aşılarak kullanıldığı ve şikayet edilenin kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar vermiştir. Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “ .. ” şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2020 NUMARASI : 2020/92 ESAS, 2020/334 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : İDDİA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davacının davalı tarafından yapılan asılsız şikayetler, iftiralar nedeniyle ve gözaltı esnasında arkadaşları ve çevresine karşı küçük düşürüldüğünü, bu olaylar neticesinde ve davalar sürecinde manevi çöküntü yaşayarak büyük üzüntü duyduğunu, davalının intikam alma, itibarsızlaştırma, küçük düşürme, mağduriyet yaşatma amacıyla soyut ve ispatsız suçlamalar ve iftiralar ile dava açtığını bu nedenle maddi ve manevi zarara uğradığını, bu nedenlerle davalının yapmış olduğu haksız suç isnadı, haksız şikayet, hakaret ve iftiralar nedeniyle 5.000TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/140 Esas 2017/294 Karar sayı ile açılan davada yargılandığını ve beraat ettiğini, davalıların iş bu haksız şikayetinden dolayı vekillik görevini yaptığı şirketin işlerinden olduğunu, vekaletten azledildiğini, davalıların hak arama özgürlüğünün sınırını aştıklarını belirterek şikayet tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıların davacı hakkında yasal şikayet haklarını hak arama özgürlüğü kapsamında kullandıklarını, manevi tazminat davası şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Borçlar Kanunu'nun 49. maddesine göre, kişilik hakları haksız saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat isteyebilir. Aynı Kanunun 98. maddesi delaletiyle sözleşmeye aykırılık halinde de 49. maddenin uygulanacağı duraksamasızdır. Kişinin onuru, saygınlığı gibi kişilik haklarını oluşturan değerlere saldırı halinde manevi bir zarar yani kişilik hak ve değerlerinde irade dışında gerçekleşen bir eksilmenin oluştuğunun kabulü gerekir. İhbar ve şikayet hakkının kullanılması, Anayasanın 36. maddesinde düzenlenen hak arama özgürlüğünün doğal bir sonucudur. Şikayet dilekçesinin içeriğinden davalının Anayasa ile öngörülen şikayet hakkını kullandığı, kişilik hakkına saldırı niteliğini taşımadığı bu nedenle karşı dava açısından manevi tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Bu şikayetin sonucu olarak disiplin cezası verilmemesi de sonuca etkili değildir....

          in şikayetçi olmasında somut birtakım emarelerin bulunduğu anlaşılmakla, şikayetin hak arama özgürlüğü kapsamında kaldığı kabul edilerek, davalı hakkındaki haksız şikayet nedeniyle açılan manevi tazminat davasının tümden reddine karar verilmesi gerekirken, istemin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Davacı, davalının haksız şikayeti nedeni ile yargılandığını ve beraat ettiğini, haksız şikayeti ile yargılanmasına neden olan davalının uğradığı manevi zarardan sorumlu tutulmasını istemiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Yerel mahkemece, şikayet için yeterli emare bulunduğu, şikayet konusu ifadelerin hak arama özgürlüğü kapsamında kaldığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 10/3. maddesi uyarınca; manevi tazminat isteminin tümden reddi durumunda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre belirlenir. Mahkemece, davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş olmasına karşın, davalı yararına nispi vekalet ücreti takdir edilmiş olması tarife hükümlerine uygun düşmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu