CEVAP: Davalı vekili mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin babasının dava konusu apartmanı kendisinin yaptırmış ve bağımsız bölümleri satımla devrettiğini, ortada bahsedildiği bir işgal söz konusu olmadığı, davcıların murisi ile yapmış olduğu anlaşmaya göre 3 nolu bağımsız bölümün satıldığını tapudaki hatalı işlem sonucu 5 nolu bağımsız bölüm değil 3 nolu bağımsız bölümün davcılara devredildiği, davacıların 3 nolu bağımsız bölüm yerine 5 nolu bağımsız bölümü teslim almışlar bu güne kadar kullana geldiklerini, yanlışlık anlaşılınca taraflar arasında bazı hukuki nizalar oluştuğu ve müvekkiline 5 nolu yeri kullanmadığını, hali hazırda da müvekkilinin bu taşınmazı kullanmadığını, ecrimisil talebi için öncelikle haksız işgal olması gerektiği dava konusu vakıalarda ise haksız işgal şartları oluşmadığı, haksız işgal için öncelikle rıza dışında bir işgal, malik veya zilyedin zarara uğramış olması ve zilyedin kötü niyetli olması gerektiği, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Haksız işgal (Ecrimisil) tazminatı ve alacak istemine ilişkindir. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 2016/18332 Esas, 2017/7471 Karar sayılı ilamında da belirtildiği şekilde; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....
K. sayılı ilamının da onandığını, tahliye ve teslimi de kapsayan önceki davada, haksız işgal tarihinden 06.10.2010 tarihine kadar olan dönem için haksız işgal tazminatı talep edilmiş olup, işbu davada 07.10.2010 tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için haksız işgal tazminatı talep edildiğini ileri sürerek, 07.10.2010 tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için 36.000,00 TL haksız işgal tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi ile talebini 38.289,40 TL'ne yükseltmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ, ELATMLANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu dava konusu taşınmazı davalının haksız olarak işgal ettiğini, bu nedenle davalı aleyhine ... 3. İcra Müdürlüğünün 2010/14540 esas sayılı dosyası üzerinden işgal bedelini ödemesi için icra takibi başlatıldığını, ancak, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına; % 40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, 6.7.2010 tarihinden karar tarihine kadar ki dönem için aylık 800,00 TL. üzerinden belirlenecek ecrimisilin tahsiline ve davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiş, 27.05.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile ecrimisil istemini 61.910,83 TL'ye yükseltmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1576 Esas sayılı dosyası ile, koridora yapılan müdahalenin önlenmesi, yapının kaldırılarak eski hale getirilmesi ve işgal tazminatı talepli davayı açtıklarını, davanın lehlerine sonuçlandığını, mahkemece, müdahalenin men'ine ve 2.499,000 TL haksız işgal tazminatına hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini, davalının işgalinin devam etmesi nedeniyle bu defa Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/161 Esas sayılı dosyası ile, 14/12/2006-30/03/2012 tarihleri için haksız işgal tazminatı talepli dava açtıklarını ve karar aşamasına geldiğini, ancak davalının tecavüzünün devam ettiğini, bu nedenle 23 aylık sürede işleyen 21.644,19 TL haksız işgal tazminatına hükmedilmesi için görülmekte olan davayı açmak zorunda kaldıklarını beyan etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur....
Dava, ecrimisil talebine ilişkindir. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2013 NUMARASI : 2012/56-2013/500 Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalının idaresinde bulunan 806 ada 44 parsel sayılı taşınmazı haksız işgal ettiğinden bahisle ecrimisil ihbarnamesi gönderilerek Bakırköy 10....
Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir....
Ecrimisil talebi yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki; Öğretide ve yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma ve eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....