Bu nedenle davalı vekilinin hükmolunan kamulaştırmasız el atma tazminatı bedeline yönelik istinaf taleplerinin de reddi gerekmiştir. d-Kamulaştırmasız elkoyma eylemi, yasal nitelikte bir kamulaştırma işlemi olmayıp hukuken haksız fiil niteliğinde olduğundan, el koyma davalarında belirlenen bedelde kamulaştırma bedeli olmayıp hukuken bir tazminattır. Haksız fiillerde belirlenecek tazminata haksız fiil tarihinden itibaren faiz uygulanır. Ancak bu davalarda, tazminat olarak hükmedilecek olan taşınmazın değeri, dava tarihi itibarıyla belirlendiğinden bedelin tamamına da dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekir....
Bu nedenle davalı vekilinin hükmolunan kamulaştırmasız el atma tazminatı bedeline yönelik istinaf taleplerinin de reddi gerekmiştir. d-Kamulaştırmasız elkoyma eylemi, yasal nitelikte bir kamulaştırma işlemi olmayıp hukuken haksız fiil niteliğinde olduğundan, el koyma davalarında belirlenen bedelde kamulaştırma bedeli olmayıp hukuken bir tazminattır. Haksız fiillerde belirlenecek tazminata haksız fiil tarihinden itibaren faiz uygulanır. Ancak bu davalarda, tazminat olarak hükmedilecek olan taşınmazın değeri, dava tarihi itibarıyla belirlendiğinden bedelin tamamına da dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekir....
Bu nedenle davalı vekilinin hükmolunan kamulaştırmasız el atma tazminatı bedeline yönelik istinaf taleplerinin de reddi gerekmiştir. d-Kamulaştırmasız elkoyma eylemi, yasal nitelikte bir kamulaştırma işlemi olmayıp hukuken haksız fiil niteliğinde olduğundan, el koyma davalarında belirlenen bedelde kamulaştırma bedeli olmayıp hukuken bir tazminattır. Haksız fiillerde belirlenecek tazminata haksız fiil tarihinden itibaren faiz uygulanır. Ancak bu davalarda, tazminat olarak hükmedilecek olan taşınmazın değeri, dava tarihi itibarıyla belirlendiğinden bedelin tamamına da dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kapital faiz oranı ve Objektif değer artışı oranının hatalı olduğunu, el atma tarihi kesin olarak belirlenmediğini ileri sürmüştür. GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Dava kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin tahsili istemine ilişkindir, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2020 NUMARASI : 2019/59 E-2020/348 K DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat)|Haksız İşgal Tazminatı (Ecrimisil) KARAR : İzmir 2....
D-DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle ecrimisil istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ila 361. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, "İncelemenin Kapsamı" başlığını taşıyan 355. maddede de düzenlendiği üzere; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü taktirde bunu re'sen gözetir. Ecrimisil, başkasının taşınmazını haksız işgal eden kötüniyetli zilyedin ödeyeceği tazminat olup, en azı kira geliri, en çoğu ise tam gelir mahrumiyetidir....
Tüm dosya kapsamına göre dava konusu taşınmaza fiilen el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olduğu hususu sabit olmakla uzlaşma yoluna başvurulmaksızın doğrudan dava açılmış olmasında da herhangi bir usulsüzlük yoktur. c-Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat ve tescil davalarında; 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değiştirilen geçici 6. Maddesi uyarınca 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihleri arasında fiilen el atılan taşınmazlara ilişkin olarak açılan bu davalarda taşınmazın el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak dava tarihindeki değerinin tespit edilmesi gerekir. El atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olması halinde ise dava tarihindeki niteliklerine göre dava konusu taşınmazın değerinin tespiti gerekmektedir....
Tazminatın amacı, el atma olmasaydı malikin mal varlığı ne durumda olacak idiyse o durumun sağlanmasıdır. Ecrimisile hükmedilebilmesi için, taşınmaz üzerinde bina vs. Bulunması şart olmayıp, taşınmazın kullanma biçiminin de önemi yoktur. O kadar ki, haksız olarak kullanılan taşınmazın ekonomik tahsis amacı itibariyle gelir getirmeye örgütlenmemiş olması dahi sonuca etkili görülmemiştir. Dosyada mevcut 03.07.2007. tarihli Fen Bilirkişi raporuna göre, taşınmazın 169.70 metrekarelik kısmına Büyükşehir Belediyesince fiilen asfalt yol ve tretuar yapılmak suretiyle el atıldığı belirlenmiş olup, davalının taşınmaza el attığı tarihten, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası tarihi arasındaki döneme ilişkin ecrimisil talebinin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Ecrimisil başkasına ait taşınmazı, geçerli bir hukuki sebebe dayanmadan işgal edenin ödeyeceği tazminat olup en azı kira geliri, en çoğu ise tam gelir mahrumiyetidir. Dosya içeriğine göre, Davacı tarafından 27.10.2008 tarihinde dava konusu taşınmaza ilişkin olarak açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası sonucunda, 22.743,00 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...'ndan tahsiline karar verildiği ve kararın 13.02.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davalı belediyenin, davacıya ait taşınmaza el attığı mahkeme kararı ile saptanmıştır. Uyuşmazlık, taşınmazın gelir getirip getirmeyeceği noktasındadır. Her ne kadar dava, taraflarca hazırlama ilkesine tabi ise de, kamulaştırmasız el atma nedeniyle ecrimisil davalarında kamulaştırma nedeniyle tazminat davalarındaki benzer usuller uygulanarak ecrimisil miktarı bilirkişilere hesaplatılmaktadır. (HGK'nun 2002/3-1060 Esas, 2002/1111 Karar.)...
Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....