Davacı vekilinin ecrimisile yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olamayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....
Dava, mülkiyet hakkına dayalı men’i müdahale ve ecrimisil istemine ilişkin olup 19.06.2007 tarihinde sulh hukuk mahkemesinde açılmıştır. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK.nun 1.maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Gerek harç sorunu, gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır. Somut olayda; mahkemenin görevi belirlenirken eldeki davanın gayrimenkulün aynına ilişkin mülkiyet hakkına dayalı men’i müdahale ve ecrimisil davası olduğu düşünülerek, dava değeri müdahale edilen kısmın değeri ve ecrimisil toplamından ibarettir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ecrimisil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....
Öte yandan, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, toplanan delillerin değerlendirilmesinde taşınmazın Maliye Hazinesine ait olduğu, davacının taşınmazı zaman zaman ekip biçmek suretiyle haksız olarak işgal etmesi üzerine hazine tarafından kendisinden haksız kullanması nedeniyle haksız kullanma tazminatı alındığı, dava konusu taşınmazlara ilişkin ecrimisil ihbarnameleri, tapulama tutanakları, tapu kayıtları, kadastro tutanakları, keşif tutanağındaki tanık beyanları ve tapu kayıdındaki şerhler, yevmiye tarihleri ve numaraları incelendiğinde davacı T1’nin ve babası Ahmet Uzgeldi’nin dava konusu taşınmazlar üzerinde 2001 yılı sonundan keşif gününe kadar herhangi bir tasarrufunun olmadığı, nitekim taşınmazlara ilişkin 2001 yılında sonra farklı farklı kişilerden haksız olarak kullanılmasından ötürü haksız işgal tazminatı alındığı, bu haliyle 2001 yılı sonundan itibaren davacı haricinde farklı kişilerce zilyet olunduğu ve tüm dosya kapsamı içeriğinden taşınmazın davacının zilyedinde olduğu, davacının taşınmazı...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2000/1362 Esas sayılı dava açıldığı, kararın kesinleştiğine dair dosya kapsamında bilgi ve belge olmadığı, davalının açtığı tapu iptali ve tescile ilişkin İzmir 1 Asliye Ticaret Mahkemesi dava dosyasının reddedilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. O halde Mahkemece, davalı tarafından açılan tapu iptali ve tescil talebinin reddedilerek kesinleştiği ve taraflar arasındaki ihtarnameler ile dava dosyaları gözönünde bulundurulduğunda davalının iyiniyetli olduğundan söz edilemez. Tüm bu açıklamalara göre, Mahkemece, zamanaşımı defi de gözönünde bulundurularak ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi hatalı olmuş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği gibi ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın el atmanın önlenmesi ve haksız işgal tazminatı (ecrimisil), karşı davanın ise tapu iptali ve tescili olmazsa sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat talebinden ibaret olduğunu, davalı karşı davacı taraf iddiası ve davalı - karşı davacının sebepsiz zenginleşmesine ilişkin davalı - karşı davacı tarafından somut bir olayın ortaya konulamadığını, dava konusu olay ile ilgili davalı - karşı davacı tarafın Erdemli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/216 Esas sayılı dosyasında, dava konusu taşınmaz hakkında T1 hakkında tapu iptali ve tescil - geçit hakkı davası açtığını, davanın 27/11/2014 tarihinde reddedildiğini, Yargıtay 14....
Davacı kayyım, anılan taşınmazın davalı tarafından haksız olarak kullanıldığını ileri sürerek kira karşılığı ecrimisil isteği ile eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....