Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müd nün 2013/15862 E sayılı dosyası ile kambiyo senedine mahsus icra takibi yapıldığını, yapılan icra takibine konu edilen 01/02/2013 tanzim tarihli, 01/03/2013, 01/04/2013,01/5/2013 vade tarihli her biri 530 TL bedelli T3 Ltd Şti emrine düzenlenmiş keşidecileri T1 ve Eyüp Karayolik olan 3 adet senedin takibe dayanak gösterildiğini, alacaklı tarafça icra takibi ve haciz baskısıyla müvekkilinden haksız olarak tahsilatta bulunduğunu, senetlerin hiçbirinin müvekkilince düzenlemediğini, yazı ve rakamların müvekkilinin eli ürünü olmadığını, senetlerde müvekkilinin imzasının olmadığını, tek imza olup onun da Eyüp Karayolik e ait olduğunu , müvekkili açısından geçerli bir kambiyo senedinin bulunmadığını, haciz baskısıyla ödeme yapmak zorunda kaldığını, haksız icra takibinden dolayı müvekkilinin iş yerinden 03/04/2015 tarihinde muhafaza işlemi yapıldığını, malların yediemine teslim edildiğini, ödemediği takdirde eve de hacze gelineceğinin söylenmesi üzerine ödeme yapmak zorunda kaldığını...

Davalının senette lehtar olması nedeniyle basiretli tacir gibi davranarak davacı tarafça imzalanmaya senedi icraya konmaması gerekirken icra takibi yapması nedeniyle takip miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 427,54 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerekmektedir (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 18/02/2016 tarih 2015/8689 E 2016/2532 K). Davacı manevi tazminat talebinde de bulunmuş ise de ; manevi tazminat için kişilik haklarına haksız saldırı karşısına manevi bir zararın üzüntünün , elemin olması gerekmektedir. Haciz ve muhafaza işlemi nedeniyle davacının manevi zarara uğradığı söylenemez bu nedenle manevi tazminat talebinin reddi gerekmiştir. (Yargıtay 19....

    Bu nedenle vadesinde ödenmeyen bir borç nedeniyle alacaklının başlattığı icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu söylenemez. Ancak, borca ilişkin olarak ibraname alındıktan sonra alacaklının icra takip işlemlerine devam etmesi ve bundan sonra eldeki menfi tespit davasının açılmış olması nedeniyle "haksız ve kötü niyetlilik" olgusunun icra takibinden sonra gerçekleşmesi hâlinde de tazminata karar verilip verilemeyeceği hususu tartışılmış ve İİK'nın 72/5. maddesinin borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan "takibin" haksız ve kötü niyetli olmasını aradığı, burada "takibin" denilmekle takip tarihindeki haklılık durumunun esas alındığı, böyle olunca da somut olayda davacı lehine İİK'nın 72/5. maddesindeki tazminat koşullarının oluşmadığı Kurul çoğunluğu tarafından kabul edilmiştir. 27....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 20/06/2019 gün ve 2017/362 Esas 2019/456 Karar sayılı kararı ile Çarşamba İcra Müdürlüğü'nün 2010/3174 Esas sayılı takip dosyasında takip dayanağı 5.000- TL bedelli çeke istinaden başlatılan ve kesinleşen akabinde haciz yapılan işbu çekteki imzanın davacının eli ürünü olmadığından davacının davalıya borçlu olmadığının tespit edildiği ve bu kararının 18/02/2020 tarihinde kesinleştiği, davalı tarafından davacı aleyhine yapılan icra takibinde haksız olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda hakkındaki haksız icra takibi nedeniyle davacının kişilik hakları ihlal edilmiştir....

      İcra Müdürlüğü .../... sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, Antalya ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararın ... tarihinde kesinleştiğini, müvekkiline ait aracın haksız icra takibi kapsamında ... tarihinde yediemin deposunda muhafaza altına alındığını, aracın 15/09/2020 tarihinde ihale edildiğini ve ...’a 30.000 TL bedelle satıldığını, satılan aracın... tarihine kadar yediemin deposunda muhafaza altında kaldığını, müvekkilinin 17 aylık bu süreçte araçsız kaldığını, şahsi işlerini ve mesleğini yapamadığını, araç kiralamak zorunda kaldığını, müvekkilinin uğramış olduğu aracından yoksun kalma, değerinin altında satılması, diğer aracının yakalama kararı nedeniyle hiç kullanamaması vb. haksız icra takibi nedeniyle uğramış olduğu tüm zararlar için 10.000 TL maddi tazminat ve 10.000 TL manevi tazminatın takip tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini, icra dosyasından satış suretiyle vb tahsil edilen tüm tutarlar için 30.000 TL’nin...

        Davacı ... tarafından açılan davada; (Ank.10.İş Mahk.2011/756E - 2015/316K) mahkemece; davanın kısmen kabulüne; brüt olarak belirlenen (19.907,14 TL kıdem + 4.093,99 TL ihbar + 8.897,24 TL yıllık ücretli izin + 12.390,37 TL fazla mesai + 1.078,05 TL UBGT + 8.707,40 TL hafta tatili) alacaklarının davalı şirketlerden tahsiline karar verildiği, ilamın Ank.28.İcra Md.2015/11341 sy. dosyası üzerinden icra takibine konulduğu, alacağın ilama aykırı olarak brüt tutar üzerinden takibe konu edildiği gerekçesi ile davalılarca Ank.2.İcra Hukuk 2017/670 esas ayılı dosyası ile şikayet başvurusu yapıldığı şikayet başvurusunda; ilama dayalı takibin geçici durdurulması ile birlikte işe iade davalarına ilişkin ilamlı icra takiplerinde fazla yapılan ödemelerin mahsubu, brüt ücret üzerinden ilama aykırı icra takibi yapılması nedeniyle icra emrinin kısmen iptalinin talep edildiği görülmüştür....

          Gölcük İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/5 esas 2021/38 karar sayılı dosyasında; Gölcük İcra Müdürlüğünün 2012/4665 esas sayılı icra takip dosyasında takip sonrası zamanaşımı nedeniyle takibin iptalinin talep edildiği, iptal sebebi olarak Gölcük İcra Müdürlüğünün 2021/18 esas sayılı dosyasında icra müdürlüğü işlemini şikayet sebepleri ile aynı sebepler olduğu, davanın 07/01/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. İstinaf incelemesine konu Gölcük İcra Müdürlüğünün 2021/18 esas 2021/62 karar sayılı dosyasının ise 18/01/2021 tarihinde icra müdürlüğü işlemini şikayet için açıldığı anlaşılmıştır. HMK'nın 114/1- ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik, dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biridir....

          Şikayet olunan vekili, borçlu şirket hakkında gerekli mal varlığı araştırmasının yapıldığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 35. maddesinde amme alacağından dolayı şirket ortağının sorumluluğuna gidilmesi için öncelikle ortağı bulunulan şirket hakkında icra takibi yapılmasına ilişkin bir zorunluluk bulunmadığı, şikayet olunan tarafından limited şirket ortağının taşınır malı üzerinde uygulanan haciz işleminde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayet eden vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2018/12317 Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra yolu ile takibi geçildiği, takip dayanağı ilamın borçlu sigorta şirketi tarafından istinaf edilmesi nedeniyle tehiri icra kararı alındığı ve dosyanın halen istinaf incelemesinde olduğu, davalı tarafından davacının vekillikten Adana 13....

            şikayet hakkı kapsamında kalması nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu