Somut olayda sanığın oğlunun okulda dövülmesinin haksız bir fiil olduğu, birinci koşulun gerçekleştiği sabittir. 2- Hakaretin haksız fiile tepki olarak gerçekleştirilmesi; Hakaretin haksız bir fiile tepki olarak yapılması, failin haksız fiilin etkisi altında hakaret etmesi, haksız fiil ile hakaret arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerekir. Haksız fiilin mutlaka hakaret suçunun failine karşı gerçekleştirilmiş olması gerekmez. Üçüncü bir kişiyi hedef alan bir haksız fiilden nesnel olarak etkilenip tepki göstermesi makul sayılabilecek kişinin tepki göstererek hakaret etmesi halinde de haksız fiile tepki olarak hakaret şartı gerçekleşmiş olur. Somut olayda oğlunun okulda dövülmesine tepki olarak hakaret suçu işleyen sanık haksız fiil doğrudan kendisine yönelmemiş olsa dahi nesnel bir bakış açısıyla haksız fiilden etkilenerek tepki niteliğinde hakaret ettiğinin kabulü gerekir....
Dava dosyası incelenip, gereği düşünüldü: İzmir Ticaret Odası tarafından Rekabet Kurumu Başkanlığına verilen 6.11.1997 tarihli dilekçe ile oda üyelerinden gelen şikayetler üzerine yapılan araştırmada, çimento fabrikalarının zaman zaman fiyat paralelliği uyguladıklarının, rakebet piyasasının sağlıklı bir biçimde işlemesinin engelendiğinin belirlendiği belirtilerek 4054 sayılı Yasa'ya aykırı olduğu öne sürülen bu tutum ve davranışların engellenmesi istenilmiştir. Başvurunun Rekabet Kurumu Başkanlığına intikali üzerine, kurum raportörlerince hazırlanan ilk inceleme raporu Rekabet Kurulu'nun 20.11.1997 tarih ve 40 sayılı toplantısında görüşülmüş ve 4054 sayılı Yasa'nın 40/1.maddesi uyarınca, soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının belirlenmesi amacıyla, İzmir'de faaliyette bulunan … Sanayi T.A.Ş ve … Çimento Sanayi A.Ş. hakkında ön araştırma yapılmasına karar verilmiştir....
Her ne kadar müştekinin borcunu ödememesinin haksız tahrik oluşturabileceği söylenebilir ise de; ödeme gücü bulunduğu halde sırf kendi menfaati yahut alacaklıyı zor durumda bırakmak için borcun keyfi biçimde ödenmemesi, alacaklıdan mal kaçırılması, gerçeğe aykırı beyan veya vaatlerde bulunulması, borcun istenmesi sırasında alaya alma, gibi davranışların haksız tahriki oluşturan bir fiil olarak kabulü mümkündür. Borcu ödememe tek başına özel hukuktan kaynaklanan bir uyuşmazlık olup, ceza hukuku anlamında haksız tahrik oluşturacak bir haksız eylem değildir. Salt borcu ödeyememenin haksız tahrik oluşturan haksız bir fiil olarak kabulü mümkün değildir. YCGK 19/01/2016 tarih 2015/203 esas 2016/2 sayılı kararında da borcu ödememenin haksız tahrik oluşturmayacağı kabul edilmiştir....
Aynı maddenin 2. fıkrası ise, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olmasını haksız rekabetin oluşması için koşul olarak aramaktadır. Haksız rekabetten söz edebilmek için eylemi gerçekleştirenin kusuru aranmadığı gibi, haksız rekabetin varlığı için zarar oluşması da gerekmemektedir. Yine haksız rekabetin oluşabilmesi için herhangi bir rekabet ilişkisinin varlığı da aranmamaktadır. TTK'nin 54/2 maddesinde haksız rekabetin oluşmasının koşulu olarak aranan, haksız rekabete neden olabilecek dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar TTK'nin 55. maddesinde örnekleme yoluyla sayılmıştır....
Somut olayda TCK 129/1. maddenin uygulanabilirliğinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin daha sağlıklı tartışılabilmesi için 129/1 maddenin şartlarına bakarsak; 1- Haksız bir fiilin varlığı; Özel haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesinin ilk şartı haksız bir fiilin bulunması gerekir. Yani fiilin hukuka uygun olmaması gerekir. Fiilin haksız olması yeterli olup suç olması gerekmez. Fiilin haksızlığının değerlendirilmesi toplumda geçerli değer yargılarına göre yargıç tarafından yapılacaktır. Somut olayda sanığın oğlunun okulda dövülmesinin haksız bir fiil olduğu, birinci koşulun gerçekleştiği sabittir. 2- Hakaretin haksız fiile tepki olarak gerçekleştirilmesi; Hakaretin haksız bir fiile tepki olarak yapılması, failin haksız fiilin etkisi altında hakaret etmesi, haksız fiil ile hakaret arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerekir. Haksız fiilin mutlaka hakaret suçunun failine karşı gerçekleştirilmiş olması gerekmez....
TTK m.54’te haksız rekabet hükümlerinin getiriliş amacı ve haksız rekabete ilişkin temel ilke düzenlenmiştir. a. TTK m.54/1’e göre, haksız rekabet hükümlerinin amacı; bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış bir rekabet ortamının sağlanması, yani iktisadi rekabetin korunmasıdır. ----- Bütün katılanlar ifadesi ile, haksız rekabet hukukunun ünlü üçlüsü olarak adlandırılan: ekonomi, müşteri ve kamu bir diğer deyişle, piyasanın tüm paydaşları ve toplum kastedilmiştir. ------ Katılan gibi çok geniş bir kavramın kullanılması ile de rekabet kurallarının yalnızca rakipler arasındaki ilişkilere uygulanmasının önüne geçilmiştir. Korunan menfaatler, piyasanın tüm paydaşlarının ve toplumun, işleyen rekabet sistemi dolayısıyla sağlamış olduğu menfaatlerdir. ----- uygun olan rekabetin, bozulmamış rekabet ifadesinden ise hilesiz ve güven tesis eden rekabet ortamının anlaşılması gerektiği söylenebilecektir. ------ b. TTK m.54/2, haksız rekabete ilişkin ilkeyi ortaya koymaktadır....
Haksız rekabetin gerçekleşme ihtimalinin veya tekrar tehlikesinin ortadan kalktığı hallerde zaten önleme talebinde bulunulması mümkün değildir. Tespit davası da haksız rekabet devam ettiği müddetçe ve sona erdikten sonra dahi etkileri devam ettiği sürece açılabilir. Haksız rekabet sona erdikten sonra tespit davası sadece haksız rekabetin etkilerinin devam etmesi durumunda açılabilir. Eski hale iade davası da, haksız rekabetin sonuçları ve etkileri devam ettiği müddetçe açılabilir. Örneğin, haksız rekabet teşkil eden etiketlerin malların üzerinden sökülmesi mümkün değilse, etiketler malların üzerinde durduğu müddetçe malların imhası talep edilebilir. Tazminat taleplerinde bir ve üç yıllık zamanaşımı süreleri geçerlidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;Dava, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesidir. Davalı tarafın internet sitesinde yer alan tanıtım yazılarının, davacı sitesindeki yazıların birebir aynısı olduğu ve bu eylemin haksız rekabet teşkil edip etmediği noktasındadır. Davacı taraf, davalı internet sitesindeki açıklamaların kendi internet sitesindeki açıklamalarla birebir aynı olduğunu ve bu eylemin haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürmektedir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54 ila 63. Maddeleri arasında yer verilen haksız rekabet hükümlerinin amacı bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabet ortamının teminidir. Bütün katılanlardan kasıt; tedarik edenler (rakipler), müşteriler ve kamu üçlüsüdür. Bu üçlü yapı gereği haksız rekabet davalarında davacı ve davalı taraflar yalnızca rakipler değildir; rakip olmayanların da haksız rekabet davaların tarafı olması mümkündür....
Haksız rekabetin vuku bulduğu iddia edilen 29.07.2013 tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54/2. maddesinde rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır denilerek haksız rekabetin tanımı yapıldıktan sonra 55. maddede dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar tahdidi olmaksızın sayılmış, hukuki sorumluluk başlıklı 56. maddede de haksız rekabet nedeniyle açılabilecek çeşitli davalar ve yapılabilecek talepler gösterilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’un 56. maddesinde haksız rekabet halinde fiilin haksız olup olmadığının tesbiti, haksız rekabetin meni, haksız rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması ve diğer taleplerin yapılabileceği belirdikten sonra, 59. maddesinde kararın ilanının da istenebileceği ve mahkemece hükmün kesinleşmesinden sonra ilanına karar verebileceği...
Maddeleri kapsamında haksız rekabet uyguladığını, davalının haksız rekabeti nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkilinin davalının haksız ve asılsız karalayıcı beyanları nedeniyle piyasada güven kaybına uğradığını, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri ve ekonomik menfaatleri ciddi zarar gördüğünü ve görmeye devam ettiğini, davacının daha fazla zarara uğramasının önlenmesi için, yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılan haksız rekabet içeren beyanların düzeltilmesi ve haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılarak haksız rekabetin önlenmesi konusunda HMK.389.m gereği ivedilikle haksız rekabetin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla, hepsiburada.com , trendyol.com ve bilumum satış kanallarında satış yapmasını engelleyici haksız fiillerinin ortadan kaldırılarak tekrar satışa başlanmasını sağlayacak şekilde HMK.389.m gereği ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalının fiilinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve haksız rekabetin men'ine...