Fuarı gibi sektörel fuarlar ise hiçbir erteleme söz konusu olmaksızın düzenlenmiş olduğunu, sadece bu husus dahi hukuki dayanaktan yoksun pandemi gerekçesine dayanılarak yapılan erteleme işleminin haksız ve kötüniyetli olduğunu açıkça ortaya koymakta olduğunu, ayrıca fuarların pandemi gerekçesiyle ertelenmesi hususunda yetkili karar merciinin TOBB olduğunu, yetkili karar mercii TOBB'nin de bu yönde bir kararı veya tavsiyesi dahi söz konusu olmadığını, bu yönüyle de Fuar'ın ertelenmesine ilişkin kararın hukuki dayanaktan yoksun ve kötüniyetli olduğunu, davaya konu fuarın gerçekleştirilmesi için 14.06.2019 tarihinde 4.222,02 TL, 24.01.2022 tarihinde 17.500,00 TL ve 21.02.2020 tarihinde de 17.500,00 TL davalı borçlu ... A.Ş.'nin ...'taki "..." hesabına müvekkili şirket adına kayıtlı hesaptan havale yapılmış olduğunu beyanla İstanbul ... İcra müdürlüğünün ......
DELİLLER : Konut satış sözleşmesi ve ekleri, Tapu kaydı, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesine (yüklenicinin temlikine )dayalı davacı adına tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin (takyidatların) fekki istemine ilişkindir. Kamu düzeni yönünden re'sen yapılan incelemede; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı T7 Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan konut satım sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir....
Davalı T7 cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olarak tapu iptal ve tescil ve ipoteklerin fekki talebiyle açılmış olduğunu, davacı taraf ile müvekkili Şirketi arasında akdedilen Kozapark Akkoza Konut Satım Sözleşmesi (bundan sonra "Sözleşme" olarak anılacaktır) doğrultusunda müvekkil Şirketin taşınmazın tapu iptal ve tescili hususunda üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu, takyidatsız tescil için taşınmaz üzerine konan haciz ve ipoteklerin ilgili kurum ve kişilerce kaldırılması gerektiğini, müvekkili Şirket tarafından dava konusu taşınmazın Resmi Kurumlarca yürütülmekte olan işlemlerin tamamlanmasına müteakip davacı taraf adına devir ve tescil işlemleri gerçekleştirileceğinin aşikar olduğunu, davacı yanın iş bu dava ile talep etmiş olduğu hususlara ilişkin korunacak hukuki menfaati haiz olmadığından iş bu davanın esastan reddinin gerektiğini, sözleşme hükmünde taraflarca mutabık kalınmış olup; davacı tarafın Müvekkili Şirkete Sözleşmeden...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ :07/12/2023 NUMARASI :2023/217 Esas 2023/880 Karar DAVACILAR : VEKİLİ DAVALI DAVA : Menfi tespit ve ipoteğin fekki DAVA TARİHİ : 03/04/2023 KARAR TARİHİ : 02/05/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/05/2024 Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin fekki davasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle yetkisizlik kararına yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine muris ... varisleri olarak İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün 2023/101 E sayılı dosyasında davalı banka ile dava dışı ... Turizm ve Otelcilik San ve Tic....
A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olarak tapu iptal ve tescil ve ipoteklerin fekki talebiyle açılmış olduğunu, davacı taraf ile müvekkili Şirketi arasında akdedilen Kozapark Akkoza Konut Satım Sözleşmesi (bundan sonra "Sözleşme" olarak anılacaktır) doğrultusunda müvekkil Şirketin taşınmazın tapu iptal ve tescili hususunda üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu, takyidatsız tescil için taşınmaz üzerine konan haciz ve ipoteklerin ilgili kurum ve kişilerce kaldırılması gerektiğini, müvekkili Şirket tarafından dava konusu taşınmazın Resmi Kurumlarca yürütülmekte olan işlemlerin tamamlanmasına müteakip davacı taraf adına devir ve tescil işlemleri gerçekleştirileceğinin aşikar olduğunu, davacı yanın iş bu dava ile talep etmiş olduğu hususlara ilişkin korunacak hukuki menfaati haiz olmadığından iş bu davanın esastan reddinin gerektiğini, sözleşme hükmünde taraflarca mutabık kalınmış olup; davacı tarafın Müvekkili Şirkete Sözleşmeden...
taşınmazın tapu kaydında davalı finans kuruluşları Akbank A.Ş. ve T4 tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek (fek edilerek) ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu Müdürlüğü’ne bildirilmesini ve dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar Akbank T.A.Ş ve T4 tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile varsa haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
olacağı gibi taşınmaz hukukunun temeli olan tapuya güven ilkesine de açıkça aykırı olduğu belirtilerek fazlaya ilişkin her türlü hak, dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, açıklanan ve mahkemece re'sen tespit edilecek nedenlerle; Akbank yönünden davanın husumet nedeniyle reddi, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddi ve yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacıların, ecrimisile yönelik temyiz itirazına gelince; bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili, davacı borçlu------ düzenleyen, diğer davacı borçlu---- ise ----olarak sorumlu olduğu ---ödeme tarihli ----- bedelli bonodan kaynaklanan alacağını tahsil etmek amacıyla -------kapsamında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığını, davacılar, müvekkilinin alacağına engel olmak amacıyla kötü niyetli olarak takibe konu senedin teminat senedi olduğunu ve borçlarının bulunmadığını iddia ederek mahkemeniz nezdindeki davayı açtığını, davacı tarafın işbu davası tamamen kötüniyetli olarak müvekkilin alacağını tahsil etmesine engel olmak amacıyla açıldığını, müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmak amacıyla açılmış bulunan işbu haksız, hukuki dayanaktan yoksun, kötüniyetli davanın reddine, Davacı ----- husumet itirazının reddine, Davacıların tazminat taleplerinin reddine, davacılar, haksız ve kötüniyetli olduklarından, müvekkili lehine dava konusu bedelin %20si oranında tazminata hükmedilmesine, huzurdaki davanın...