Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı şirket yetkilisi hakkında ... 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/2014 esas 2017/462 karar sayılı dosyasında, ormandan işgal ve faydalanma suçundan yargılama yapıldığı, ormandan kesim yaparak açma eyleminin bulunmadığı, işgal ve faydalanma eylemi sabit görülerek 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 93/1. maddesine göre cezalandırılmasına karar verildiği, kararın, istinaf başvurusunun esastan reddi üzerine kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davaya konu, orman alanında davalının açma yaptığına ve ağaç kestiğine dair hakkında kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığı gibi, bu hususta dosya kapsamında ispata yeter nitelikte delil de bulunmamaktadır. Şu halde dava konusu yerde açma yapmayan, herhangi bir ağaç kesmeyen, ancak işgal ve faydalanma eylemini gerçekleştiren davalının, 6831 sayılı Kanun’un 114. maddesi uyarınca ağaçlandırma giderinden sorumluluğuna karar verilemez....
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı şirket yetkilisi hakkında ... 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/2014 esas 2017/462 karar sayılı dosyasında, ormandan işgal ve faydalanma suçundan yargılama yapıldığı, ormandan kesim yaparak açma eyleminin bulunmadığı, işgal ve faydalanma eylemi sabit görülerek 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 93/1. maddesine göre cezalandırılmasına karar verildiği, kararın, istinaf başvurusunun esastan reddi üzerine kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davaya konu, orman alanında davalının açma yaptığına ve ağaç kestiğine dair hakkında kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığı gibi, bu hususta dosya kapsamında ispata yeter nitelikte delil de bulunmamaktadır. Şu halde dava konusu yerde açma yapmayan, herhangi bir ağaç kesmeyen, ancak işgal ve faydalanma eylemini gerçekleştiren davalının, 6831 sayılı Kanun’un 114. maddesi uyarınca ağaçlandırma giderinden sorumluluğuna karar verilemez....
Mahkemece, davalının haksız işgalci olduğu gerekçesiyle davacılar ..., ... ve ... davasının kabulüne, davacılar ..., ... ve ... yönünden talep olmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar davalı Kurum vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan ecrimisil isteğine ilişkindir. 1- Bilindiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....
Parsel numarasını alan taşınmaz üzerinden davalı şirkete ait elektrik kabloları geçtiğini, mülkiyeti müvekkile ait olan taşınmazda davalıya ait herhangi bir ayni hak tesis edilmemiş olduğunu, haksız işgal tazminatı alacağı için şimdilik 100,00 TL'nin işgal tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte, yoksun kalınan kira bedeli alacağı için şimdilik 100,00 TL'nin işgal tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte davalının haksız işgali sebebiyle uğranılan menfi zararın (Kaçırılmış fırsatların) tazmini için şimdilik 100,00 TL'nin 21.02.2020 tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, işgal tazminatı alacağı, yoksun kalınan kira bedeli alacağı ve haksız işgal nedeniyle uğranılan zararın istemine ilişkindir....
Bilindiği üzere; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....
işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır....
işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır....
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin hak sahibi olmayan zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir....