Dava haksız fiil iddiasına dayalı maddi - manevi tazminat istemine ilişkin olup, 24/03/2023 tarihinde harçlandırılarak açılmıştır. Davacı davalılardan HMK'nın 107 maddesi kapsamında 20.000,00 TL manevi tazminat ve şimdilik 1.200,00 TL maddi tazminat olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı hususuna ilişkindir. İhtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/03/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 28/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava haksız haciz nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
ve uğradığı zarar dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının da çok düşük olduğunu, manevi tazminat yönünden kısmen red kararı verilmesinin de yerinde olmadığını belirterek maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen reddedilmiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını-bozulmasını talep etmiştir....
Esas sayılı yargılama devam etmekte olup, açılan işbu davalarda verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması sebebiyle HMK 166.maddesi uyarınca işbu davada birleştirme kararı verilmesi gerektiğini belirterek, haksız ihtiyati haciz nedeniyle, müvekkili şirketlerin uğramış olduğu maddi zararların tazmini için ... yönünden ... TL, ... yönünden ... TL Maddi tazminat olmak üzere ... TL'nin HMK 107.maddesi gereği belirsiz alacak miktarı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ve alacağın belirli hale gelmesine müteakip artırılmak kaydı ile şimdilik yasal faizi ile davalıdan alınarak müvekkili şirketlere verilmesine, ayrıca haksız ihtiyati haciz nedeniyle, müvekkili şirketlerin uğramış olduğu manevi zararların tazmini için ... yönünden ... TL, ... yönünden ... TL olmak üzere ... TL Manevi tazminatın yasal faizi ile davalıdan alınarak müvekkil şirketlere verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
zarar arasında illiyet bağı bulunduğu ve haksız fiilden dolayı haksız fiilin meydana geldiği, yani kazanın olduğu tarih itibari ile tazminat alacağının da muaccel hale geldiği anlaşıldığından, mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacının talebinin kabulü ile taleple bağlı kalınarak ihtiyati haciz kararı verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı tarafın mirasın reddi kararını bilmesine rağmen icra ve haciz işlemelerine devam ederek davacının mağduriyetine sebep olduğu, davacının da hakkında icra takibi olduğunu bilmesine rağmen anılan kararı icra dairesine ibraz etmeyerek kusurlu davrandığı, her iki tarafın eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, icra takibinin sözleşmeden kaynaklandığı haksız fiil olmadığı gerekçesi ile de manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
İstinaf nedenleri; davacı vekili, Yargıtay içtihatları uyarınca haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat davalarının belirsiz alacak davası olarak açılmasında zorunluluk bulunduğunu ve bunun ihtiyati haciz kararı verilmesine engel bir durum oluşturmadığını, müvekkilinin sağ bacağının diz altından kesildiğini ve uğradığı maddi zararının yapılacak yargılama sonucunda ortaya çıkacağını, ihtiyati haciz talebinin reddinin hatalı olduğunu belirterek ara kararın kaldırılmasını ve davalı ...'ın malvarlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir.Dava konusu zarar haksız eylemden kaynaklandığından, tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. (6098 sayılı TBK. m.117). Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Yargılama sırasında ihtiyati haciz isteminde bulunulmuş olup; bu aşamada, kusur oranının ve zarar miktarının tam olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyet ile bağdaşmaz....
Davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebi değerlendirildiğinde davacının, davalı aleyhine haksız fiilden kaynaklı maddi tazminat istemi ile iş bu davayı açtığı ve talep edilen tazminat miktarının 5.000,00 TL olduğu, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, hali hazırda hayatın olağan akışı içerisinde hemen hemen herkes tarafından dolayısıyla davalı tarafından da ödenebilecek meblağ dahilinde bulunduğu anlaşılmakla maddi tazminat talebi yönünden verilen ihtiyati haciz kararının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf itirazının kabulü gerekmektedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/515 Esas KARAR NO : 2023/843 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/05/2018 KARAR TARİHİ : 12/09/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihinin 28/12/2016 olduğu bir takipte, borçlu ile bağı olmayan müvekkil firmaya ait 22 kamyon malın takim kesinleşmeden 07/12/2016'da ödeme emri tebliğinden 3 hafta önce müvekkil malikten cebren alındığını, müvekkilin ticari faaliyetinin o andan itibaren batma seviyesine geldiğini, 2004 sayılı İİK'nın 259/1. Maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde borçlunun ve üçüncü kişilerin uğradıkları tüm zararlardan alacaklının sorumlu olduğunun düzenlendiğini, ihtiyati haciz haksız ve bundan zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, Büyükçekmece ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/01/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 03/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazminine ilişkindir. Mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....