Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine TBK'nın 58. maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir. Somut olaya gelince, davalının ve dava dışı eşin davacıya yönelik ve bütün olarak aldatma mahiyetindeki davranışlarının manevi tazminatı gerektirip gerektirmeyeceğinin tartışılması gereklidir. Yukarıda incelenen yasa maddeleri uyarınca, davacının dava dışı eşinin TMK'nın evlenmeyle eşe yüklediği ödevler arasında bulunan sadakat yükümlülüğünü ihlali nedeniyle, Kanunu'nun 185. ve 174. maddeleri uyarınca boşanma sebebi ve istek halinde manevi tazminatı gerektirir nitelikte olduğu kuşkusuzdur....

    Yine TBK'nın 58. maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir. Somut olaya gelince, davalının ve dava dışı eşin davacıya yönelik ve bütün olarak aldatma mahiyetindeki davranışlarının manevi tazminatı gerektirip gerektirmeyeceğinin tartışılması gereklidir. Yukarıda incelenen yasa maddeleri uyarınca, davacının dava dışı eşinin TMK'nın evlenmeyle eşe yüklediği ödevler arasında bulunan sadakat yükümlülüğünü ihlali nedeniyle, Kanun'un 185. ve 174. maddeleri uyarınca boşanma sebebi ve istek halinde manevi tazminatı gerektirir nitelikte olduğu kuşkusuzdur....

      Yine TBK 58. maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir. Somut olaya gelince, davalıların davacıya yönelik ve bütün olarak aldatma mahiyetindeki davranışlarının manevi tazminatı gerektirip gerektirmeyeceğinin tartışılması gereklidir. Yukarıda incelenen yasa maddeleri uyarınca, davacının boşandığı eşi olan davalı ...'ın TMK.nın evlenmeyle eşe yüklediği ödevler arasında bulunan sadakat yükümlülüğünü ihlali nedeniyle, Yasanın 185. ve 174. maddeleri uyarınca boşanma sebebi ve istek halinde manevi tazminatı gerektirir nitelikte olduğu kuşkusuzdur....

        nin ise boynunun iki yerinde kırık oluştuğunu, kaza nedeniyle manevi olarak çok yıprandıklarını beliterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davacı Selver için 1.000,00 TL maddi, davacı .. için 100,00 TL maddi tazminat ile davacı .. için 50.000,00 TL, davacı Mehmet için 40.000,00 TL ve davacı.. için 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında davacı Mehmet için maddi tazminat talebini atiye bırakmış, davcı ,.. için maddi tazminat talebini 104.345,82 TL olarak ıslah etmiştir. Davalılar Abil ve ... vekili, kazanın davacı tarafın ağır kusuru ile meydana geldiğini, maddi ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

          Mahkemece, "Söz konusu olayda okul müdürü ile davacı arasında haksız fiile dayanılabilecek olay söz konusu olmuştur, ancak iş verenin sorumluluğunu gerektirecek ve iş kazası olarak nitelendirilecek bir olay söz konusu olmadığından davanın haksız fiile dayalı olarak adi nitelikteki haksız fiilin tarafı olan okul müdürüne karşı .... uyarınca haksız fiile dayandırılacak maddi ve manevi tazminat talebini kapsayacağından davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine" karar verilmiştir. .... tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup olmadığı öncelikle Kurum tarafından tespit olunacak bir husustur. Kurumun bir olayı iş kazası kabul etmemesi durumunda ilgililer işverenin yanında Kurumu da hasım göstererek iş kazası tespit davası açabilirler....

            Somut olayda; müteveffa sigortalının haksız tahrik teşkil eden fiilleri bulunduğuna dair maddi vakıa kesinleşmiş olup, bu maddi vakıa hukuk hakini bağlar, bu durumda yerinde olmayan gerekçelerle müteveffa sigortalının kusursuz olarak kabul edildiği bilirkişi kusur raporunun hükme esas alınması hatalı olmuştur. Yapılacak iş, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, müteveffa sigortalının haksız tahrik teşkil eden fiillerinin değerlendirildiği yeni bir kusur raporu alıp tarafların kusur ve sorumluluklarının ceza yargılamasında kesinleşen maddi vakıaya göre belirlenmesinden sonra usuli kazanılmış haklar gözetilerek çıkacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı ...'nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

              Yine BK 49 (TBK.58) maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir. Somut olaya gelince, davalının ve dava dışı eşin davacıya yönelik ve bütün olarak aldatma mahiyetindeki davranışlarının manevi tazminatı gerektirip gerektirmeyeceğinin tartışılması gereklidir. Yukarıda incelenen yasa maddeleri uyarınca, davacının dava dışı eşinin TMK'nın evlenmeyle eşe yüklediği ödevler arasında bulunan sadakat yükümlülüğünü ihlali nedeniyle, Yasanın 185. ve 174. maddeleri uyarınca boşanma sebebi ve istek halinde manevi tazminatı gerektirir nitelikte olduğu kuşkusuzdur....

                Mahkemece, davacılar ... ve ... bakımından manevi tazminat istemlerinin reddine, davacı ... ’nun maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkili ...’nun reşit olmadan davalı ... ile resmi nikah olmaksızın evlendirilmesi neticesinde kızlığının bozulduğunu ve müvekkilinin bu sebeple iyi bir evlilik yapma şansını kaybettiğini belirterek müvekkili ... için maddi ve manevi tazminat ile müvekkilleri ... ve ...’nun davacı ...’nın anne ve babası olarak manevi olarak yıprandıklarını belirterek manevi tazminat talep etmiştir. Davalılar vekili; davanın reddini savunmuştur....

                  Evlenmeyle eşler arasında kurulan aile birliğinin taraflara yüklediği ödevlerin ihlali veya yerine getirilmemesi durumunda bu yükümlülüğü yerine getirmeyen eş yönünden Türk Medeni Kanunundaki sonuçları, boşanma ve boşanma sebebi olması durumunda, bu olaylar yüzünden kişilik haklarının saldırıya uğraması halinde manevi tazminat talep edilebileceğidir. TBK 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Yine TBK 58. maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir. Somut olaya gelince, davalının ve dava dışı eşin davacı ......

                    Mahkemesinin 2010/613 esas sayılı davada kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuş ve kısmen kabul ile sonuçlanan dava 30/04/2012 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı davalının eşi ile ilişkisinin bu davadan sonra da devam ettiğini ve ..... adlı sosyal paylaşım sitesinde ilişkinin sürdüğüne ilişkin fotoğrafları yayınlayarak psikolojik ve sosyal kişilik değerlerine saldırıda bulunduğunu belirterek temyize konu bu davada manevi tazminat talep etmektedir. Dava dilekçesindeki ve yargılama aşamasındaki açıklamalardan davanın kesinleşen manevi tazminat hükmünden sonra gelişen olaylara dayandığı, tarafları aynı olsa da dava sebebinin farklı olduğu anlaşılmakta olduğundan kesin hükümden sözedilemez. Mahkemece yapılacak iş gelişen ve süregelen olayları değerlendirerek ve işin esasını inceleyerek hüküm kurmaktır....

                      UYAP Entegrasyonu