Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve soruşturma hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi, varılan sonuç da yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun, 08.12.2010 tarih, 2010/7-530 E., 2010/636 K. sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç yakıt giderleri genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dahil edilemez....

    Borç ilişkilerini düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda (ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanununda) borcun kaynakları; sözleşme, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme olarak gösterilmiştir. Hukuki bir işlemde açıklanan irade, ve hukuka aykırı fiil dışında borç kanundan doğmuş olabilir. Haksız fiilden doğan sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmakta olup, burada genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır. Görülmekte olan davada, davacıların babalarının ölümünden sonraki döneme ilişkin ... yaşlılık aylığının banka kartı kullanılarak ATM 'den çekilmiş olması nedeniyle haklarında başlatılan ve kesinleşen icra takipleri nedeniyle takibe konu borçtan sorumlu olmadıkları yönünde açılan eldeki menfi tespit davasında uyuşmazlık konusu edimin dayanağı “haksız fiil”dir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Borçlar hukukunda sorumluluk nedenleri arasında düzenlenen haksız fiil hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Borçlar hukukunda genel kural, kusura dayanan haksız fiil sorumluluktur. Kusur sorumluluğu olarak ta tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları 1- Fiil 2- Zarar 3- İlliyet bağı 4- Kusur 5- Hukuka aykırılık olduğu tartışmasızdır. BK’nın 41. maddesi (TBK’nın 49. maddesi) uyarınca haksız fiil sorumluluğundan bahsedilebilmesi için hukuka aykırı bir fiilin bulunması, kusurun bulunması, hukuka aykırı fiille zarar verilmesi ve hukuka aykırı fiil ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Böylelikle haksız fiilin; hukuka aykırı fiil, kusur, zarar ve uygun illiyet bağından ibaret olmak üzere dört unsuru bulunduğu söylenebilir....

      nun manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 12.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 23.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'na verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, davacı ...'nun manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.500,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 23.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'na verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, davacı ...'nun manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.500,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 23.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'na verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, davacı ...'...

        in sevk ve idaresinde iken meydana geldiğini belirterek, müvekkili ... yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 10.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tüm davalılardan, 10.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 10.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... tahsiline, müvekkili ... ve ... için ayrı ayrı 5.000,00'er TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 10.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ...'ın maddi tazminat talebinin reddine, davacı ... yönünden 8.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 10.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'...

          İstemin reddedilen kısmı, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığından davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Mahkemece, hüküm fıkrasında infazda tereddüt oluşturacak şekilde tarih belirlenmeden haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi doğru değil ise de, bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 1086 sayılı HUMK'nın 438/VII. maddesi uyarınca, "HÜKÜM" bölümünün "1" no'lu bendine, "3.507,00 TL'nin" ibaresinden sonra gelmek üzere "26.06.1996 olan haksız fiil tarihinden" sözcük dizisinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına karar verilmiştir....

            Haksız fiil, hukuk kurallarına aykırı şekilde diğer bir kişinin mal varlığı veya şahıs varlığında zarar meydana gelmesine neden olan eylemdir. Bu durumda, haksız fiil sorumluluğunun doğması için dört unsur bulunmalıdır. Bunlar da hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağıdır. Haksız fiil nedeniyle tazminat borcunun doğması için hukuka aykırı fiil ile zarar arasında bir illiyet (nedensellik) bağının bulunması gerekir. Fiil olmasaydı meydana gelen zararın doğması mümkün olmayacak idiyse fiil ile zarar arasında bir illiyet bağı var demektir. Bir ilişkinin var olup olmadığı ise her olayın akışına göre değişir. Somut olayda davacılar açıkça murisleri ...’in trafik kazasına bağlı olarak vefat ettiğini belirterek manevi tazminat talep etmişlerdir. Ancak dosyanın incelenmesinde müteveffanın trafik kazasından yaklaşık 18 ay sonra vefat ettiği ve ... 1....

              Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir....

                Dosya kapsamından, taraflar arasında abone sözleşmesi bulunmadığı, kaçak su kullanıldığı iddiası ile dava açıldığı, kaçak kullanımın B.K. 41. maddesine göre haksız fiil oluşturduğu anlaşılmaktadır. Tüketici mahkemesi özel bir mahkemedir, görevi 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanır. Kaçak su kullanımından kaynaklanan somut olayda; B.Y.'nın 41. maddesine göre haksız fiil oluşturan uyuşmazlığın, genel hükümelere göre 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 4. ... Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 18.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 10.05.2016 gün ve 2012/212-2016/124 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, haksız fiil nedeniyle tazminat isteminden kaynaklanmaktadır. Mahkemece de nitelendirme haksız fiil nedeniyle tazminat davası şeklinde yapılmıştır. Yapılan vasıflandırmaya göre kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki uyuşmazlıkla ilgili Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesi görevsizlik kararı vererek dosyayı Dairemize göndermiş olmakla 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu