Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

./2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 06/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili duruşmasız olarak da davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne, miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. ...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. ...- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve haksız eylem nedenine dayalı maddi, manevi tazminat istemine ilişkin olup, hüküm sulh hukuk mahkemesine verilmiş bulunulmakla inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 08.11.2010 (Pzt.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 30/05/2019 gün ve 2019/1276-2019/3210 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; davalının temyizi üzerine hüküm Dairemizin 30/05/2019 gün, 2019/1276 esas ve 2019/3210 sayılı ilamı ile bozulmuştur. Davacı vekilince kararın düzeltilmesi istenmiştir....

        Davacı özetle; davalılar tarafından bedelsiz kalmış senede dayanılarak, hakkında icra takibi ve 15/01/2007 tarihinde haksız olarak haciz işlemi yapıldığını beyan ederek manevi tazminat talep etmiştir. Davalılar özetle; açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, haksız haciz nedeniyle davacının kişilik haklarının zedelendiği gerekçesi ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. a) Dosya kapsamından davacının talebinin bir kısmının reddedildiği, davalılardan ...’un davasını vekille takip ettiği anlaşıldığı halde, reddedilen kısım yönünden anılan davalı ... yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. b) Haksız fiilde; zarar, eylemin gerçekleştiği tarihte meydana gelmiş olup, faiz başlangıcı da haksız fiil tarihi olmalıdır. Eldeki davada haksız eylem tarihi haciz tarihi olan 15/01/2007 olup, faiz başlangıç tarihi bu tarih olmalıdır....

          5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve Kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu, Davacının 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihinden işleyecek yasal faiz talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 17.750,00 TL maddi, 9.000,00 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihinden işleyecek yasal faiz ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede; maddi tazminatın 9.665,9 TL olması gerektiği, hükmedilen manevi tazminat miktarının eksik olduğu gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 9.665,9 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde, Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/03/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 20/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine...

              in de 6 aylık hamile olduğunu öğrendiğini, müvekkilinin yaşadığı tüm bu sarsıcı ve travmatik olaylar nedeniyle depresyona girdiğini beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalıların haksız eylemleri nedeniyle manevi varlığı ve aile bütünlüğü saldırıya uğrayan müvekkilin uğramış olduğu ruhsal çöküntü ve derin sarsıntının tazmini amacıyla 40.000,00.-TL manevi tazminat talep etmektedir. Dosya kapsamında davalının gizlediği eylemi Borçlar Kanununun 41. maddesi gereğince haksız eylem niteliğindedir. Aralarındaki evlilik bağı kalkmış olsa bile, evliliğin hukuksal olarak sürdüğü aşamada davalının gizlediği, ancak sonradan öğrenilen davranışıyla davacının kişilik haklarının saldırıya uğramış olduğunun; istemin bu niteliğiyle boşanmaya neden olan olaylar nedeniyle değil, Borçlar Kanunu 49. maddede yaptırıma bağlanan haksız eyleme dayalı olduğunun kabulü gerekir....

                Ancak, haksız fiil aynı zamanda suç teşkil eden bir eylem ise ve Ceza Kanunu’nda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüşse haksız fiil sorumluluğunda bu (uzamış) ceza zamanaşımı süreleri uygulanır. Uzamış (ceza) zamanaşımının başlangıcı olay tarihidir, zarar ve failin öğrenilmemesi önem taşımaz. Dosya içeriğinden, davalının eyleminin 765 sayılı TCK’nun 452/1 maddesinde düzenlenen yaralama kastının aşılması suretiyle adam öldürme suçunu oluşturduğu, haksız eylem tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nun 102/3. maddesi gereğince zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, dava konusu haksız eylem tarihi ile dava tarihi birlikte gözetildiğinde, eylem tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nda öngörülen 1 ve 10 yıllık ve 765 sayılı TCK’nda öngörülen 10 yıllık uzamış (ceza) zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır....

                  Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, Medeni Kanunun 1007. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin kabulüne dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, sahte belgeyle satışı yapılan taşınmaz nedeniyle zarara uğradığını belirterek zarar tutarına taşınmazın tapudaki satış tarihi olan 19/10/2005 tarihinden yasal faiz yürütülmesini istemiş, yerel mahkemece, dava tarihinden yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Dava, haksız eylem nedenine dayalı tazminat istemine ilişkin olup faiz başlangıcı haksız eylem tarihidir....

                    DAVA TÜRÜ :Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *aile (ev) başkanının sorumluluğuna dayalı haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay *4. Hukuk Dairesine aittir.Ancak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi davanın Medeni Kanunun 369. maddesine dayanılarak açıldığı ve uyuşmazlık aile reisinin sorumluluğuna ilişkin bulunduğu gerekçesiyle 24.11.2006 tarihinde konunun inceleme görevinin Yargıtay 2. Hukuk Dairesine ait olduğuna karar vermiş, Yargıtay Hukuk Daireleri arasında görev uyuşmazlığı doğmuştur. S O N U Ç : Dosyanın görev uyuşmazlığı nedeniyle Yargıtay *Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.11.12.2006...

                      UYAP Entegrasyonu