ın müvekillerine küfrettiğini ve anılan davalının diğer davalı babasının azmettirmesi ile elindeki bıçakla müvekkillerini tehdit ettiğini, davacı ...'ü bıçakla yaraladığını yine davalılardan ...'nın müvekkillerine saldırdığını iddia ederek, olay nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalılar vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; her iki tarafın da karşılıklı olarak haksız eylemde bulunduklarını ve maddi tazminat taleplerinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalıların yaralama, tehdit ve hakaret eylemleri nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmiştir....
Davaya konu haksız eylem, davalıların alt yapı ve kaldırım çalışmaları sırasında davacının evinin zarar görmesi şeklinde gerçekleşmiştir. Kural olarak, mala verilen zararlar nedeniyle manevi tazminat istenilemez. Gerek BK.’nun 49. maddesi ve gerekse MK.’nun 24. maddesinde, kişilik haklarının zarara uğratılması durumunda manevi tazminat istenilebileceği ön görülmüştür. Bu düzenlemeler, mal varlığına ilişkin zararları içermez. Şüphesiz, mal varlığına yönelik eylemler de, kişiyi az veya çok üzüntüye düşürebilir. Ancak, böyle bir nedenden kaynaklanan ihlaller, manevi tazminat yolu ile giderim kapsamında düşünülemez. Mahkemece, manevi tazminat isteminin reddi yerine; kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Haksız eyleme dayalı tazminat davalarında olay tarihinde bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 60/1. maddesine göre öngörülen zamanaşımı süresi fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren bir yıl ve her halükarda on yıldır. Dosya kapsamına göre; davacı sadece sahte nüfus cüzdanına dayalı olarak çek karnesi düzenlenmesi sebebiyle değil, ayrıca davalı bankanın bu sahte kimliğe dayalı olarak düzenlenen ve sahte olduğu anlaşılan çek yaprakları bedelinin ödenmesi talebine ilişkin 25/07/2012 tarihli yazısı nedeniyle de maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Şu halde, son haksız eylem tarihi olan 25/07/2012 itibarıyla zamanaşımı süresinin dolmadığı açıkça anlaşılmakta olduğundan mahkemece işin esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
RESMİ NİKAH YAPILMAMASI NEDENİYLE GEÇİMSİZLİK SONUCU AYRILMA HAKSIZ EYLEM SEBEBİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATGÖREVHUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 114HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 115 "İçtihat Metni"Davacı N.. A.. vekili Avukat A.. K.. tarafından, davalılar H.. A.. ve diğeri aleyhine 19/03/2013 gününde verilen dilekçe ile eşya alacağı ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; eşya alacağı ve davalı H.. A.. yönünden manevi tazminat talebinin kabulüne, davalı H.. A.. yönünden manevi tazminat talebinin reddine dair verilen 05/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
aleyhine 14/08/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına haksız saldırıdan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/04/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, konut dokunulmazlığının ihlali eylemi ve evlilik birliği devam ederken üçüncü kişiyle birlikte olma iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/11/2014 gününde verilen dilekçe ile adli yardım talepli olarak haksız eylem ve evlilik birliği devam ederken üçüncü kişiyle birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine adli yardım talebi kabul edilerek mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, eş aldatması ve ayrıca haksız şikayet nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
alınan teminat mektubunun faizinin ödendiğini belirterek maddi ve davacının ticari itibarının zedelenmesi nedeniyle oluşan manevi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur....
Davacılar vekili, davalıya ait aracın, müvekkillerinin desteğinin sürücüsü olduğu motosiklete çarpması ile gerçekleşen kazada müvekkillerinin desteğinin öldüğünü açıklayıp toplam 65.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece olayın taksirle işlenebilen haksız bir fiil olması, dosya içinde mevcut tarafların kusur oranları nazara alınarak manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği gerekçesi ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Yasaların öncelikli görevi yaşama hakkını güvence altına almaktır. Her kişinin hukukça korunması gereken bir “yaşama hakkı” olduğuna göre, haksız eylem veya hukuka aykırı bir olay sonucu öldürülen veya ölümüne neden olunan kişinin yakınlarına ya da bedensel zarara uğratılanlara kesinlikle bir tazminat ödenmeli; kişileri haksızlığa uğratacak ve zarar sorumlularını tazminat ödemekten kurtaracak yorum, uygulama ve yasal düzenlemelerden kaçınılmalıdır....
Genel Müdürlüğü ve ... aleyhine 19/06/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat davasının reddi ile manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 10/10/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, yaralama nedeniyle talep edilen maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın reddine Davacının maddi tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacının, haksız tutukluluk sebebiyle oluşan maddi zararlarının araştırılmadan karar verildiğine, ceza davası sebebiyle avukatına ödediği ücretin ve cezaevinde kalması sebebiyle yaptığı tüm masrafların maddi tazminat kapsamında hüküm altına alınması gerektiğine ilişkin ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Koruma tedbirlerine dayalı tazminat davalarında maddi ve manevi tazminat istemlerinin birlikte değerlendirilip, vekalet ücretinin kabul veya reddolunan miktara göre tayin edileceği hususu dikkate alındığında, davacının aynı tazminat...