ın kullandığı araç ile oğlu ... içerisinde bulunduğu dava dışı .... kullandığı aracın çarpışması neticesinde diyaliz hastası olan oğlu .... yaralandığını, kaza nedeniyle oğlunun durumunun ağırlaştığını ve kaza tarihinden 3 ay sonra da hayatını kaybettiğini belirterek destekten yoksun kalma tazminatı ile kendisi ve oğlu için ayrı ayrı manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur. Davalılar, kaza ile ölüm olayı arasında illiyet bağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu trafik kazası ile davacının oğlu.... ölümü arasında illiyet bağının bulunmadığı, müteveffa ....sağlığında davalılara yönelik tazminat talebinde bulunmaması nedeniyle sonradan manevi tazminat istenemeyeceği gerekçesiyle davacılardan ...'ın maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, davanın haksız eylem nedeniyle maddi tazminat davası olduğu, birden fazla davalı olduğundan, dava sebebine göre haksız eylemin gerçekleştiği yer olan ... yetkisinin kesin olduğu gerekçesiyle yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 7/1. maddesi “Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır” 16. maddesi ise “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir”. şeklinde düzenlenmiştir. Haksız eylemden doğan tazminat davalarında davacıya yetkili mahkeme konusunda seçimlik hak tanıyan HMK’nın 16. maddesindeki düzenleme gereğince davacı ikametgahı mahkemesinde dava açılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/09/2014 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama eylemine dayalı haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen 30/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların giderilmesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/12/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/04/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Davacı davalının kendisini silah sayılan bıçak ile yaralaması sonucunda, günlerce hastanede yattığını ve bakıma muhtaç hale geldiğini belirterek uğradığı maddi ve manevi zararının tazminini istemiştir. Davalı, dava konusu olayın başlamasına davacının neden olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, 14/09/2014 tarihli bilirkişi raporuna dayanılarak maddi tazminat talebinin kabulüne ve tarafların sosyal ekonomik durumları, kusur oranları nazara alınarak manevi tazminat talebinin de kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, mahkemece maddi zararın kapsamını belirlemek üzere alınan bilirkişi raporunda, davacının iş görmezlik süresi esas alınmalı iken, davalının aleyhine olacak şekilde haksız eylem sonucundaki iyileşme süresinin esas alınarak hesaplama yapıldığı görülmüştür. Anılan rapordaki hatalı hesaplamanın kabul edilerek hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir....
Mahkemece kısa kararda, 1-Davanın kısmen KABULÜ ile, davacı ... için 59.302,516 TL maddi tazminat, 10.000,00 TL manevi tazminatı, 2- Ercan için 7.984,00 TL maddi tazminat, 12.000,00 TL manevi tazminat, 3- Celal için 6.114,00 TL maddi tazminat, 12.000,00 TL manevi tazminat, 4- Hasan için 2.572,00 TL maddi tazminat, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak, yasal faizi ile beraber davacıya verilmesine, 5- Fazlaya dair istemin reddine, karar verilmiş, Gerekçeli kararda ise, 1-Davacının defin giderlerine dair isteminin feragat nedeni ile reddine, 2-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı ... için 12.000.00.-TL, Celal için 12.000.00.-TL, Birgül için 10.000.00.-TL, Hasan için 10.000.00.-TL manevi tazminatın haksız eylem tarihinden başlayacak yasal faizi ile beraber davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 3-Maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı ... için 7.984.00....
Davacı vekili; davalının müvekkiline yönelik tehdit eylemi nedeniyle ceza mahkemesinde yargılanarak ceza aldığını, davalının haksız eylemleri sonucu tedirgin olduğunu, doktor olan müvekkilinin ameliyatlarını ve randevularını iptal etmek zorunda kaldığını, davalının eylemleri sonucu gelir kaybına uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; ceza dosyası içeriği ve tanık beyanlarından davalının, davacıya yönelik tehdit eyleminin sabit olduğu, davacının davalının tehdidi nedeniyle bir kısım ameliyatlara giremediğini bu şekilde maddi kayıbının oluştuğu gerekçesiyle maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise, kısmen kabulüne karar verilmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 49. maddesine göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür....
"İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/05/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden ise kısmen kabulüne dair verilen 17/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava haksız eylem nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat yönünden davanın kabulüne manevi tazminat yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinde; davaya konu olayla ilgili olan2010/648 esas ve 2012/514 karar sayılı dava dosyasının dosya içerisinde olmadığı anlaşıldığından anılan ceza dosyasının dosya arasına alınması için mahal mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....
Ancak, söz konusu maddi ve manevi tazminat kalemlerinin, davalının iki ayrı hukuki sebebe dayalı eylemlerinden dolayı talep edildiği ve davacı tarafça da hangi eylem için ne miktarda tazminat talebinde bulunulduğu açıkça belirtilmediğine göre, davacınn bağımsız taleplerine konu her bir eylem için eşit miktarda maddi tazminat talep edildiği gözetilerek yarı oranında maddi tazminata ve bu miktar dikkate alınmak suretiyle de takdiren manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken mahkemece tazminat taleplerinin tümünün kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
lira maddi ve 4.000.000. lira manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, idare mahkemesince idarenin haksız olduğunun mahkeme kararıyla saptandığı gerekçesiyle tazminata hükmedilmiş ise de, ortada idarenin ağır hizmet kusuru ile sakatlanmış bir işlem bulunmadığı ve yoruma dayalı bir idari tasarruf olduğundan aksine verilen idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Öte yandan, manevi tazminat, idari bir işlem veya eylem nedeniyle kişilerin duyduğu ağır bir elem ve üzüntünün karşılığı olup, ortada manevi tazminat verilmesine neden olacak bir durum da yoktur. Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 8.4.1997 gününde oybirilği ile karar verildi....