Evlenmeyle eşler arasında kurulan aile birliğinin taraflara yüklediği ödevlerin ihlali veya yerine getirilmemesi durumunda bu yükümlülüğü yerine getirmeyen eş yönünden Türk Medeni Kanunundaki sonuçları, boşanma ve boşanma sebebi olması durumunda, bu olaylar yüzünden kişilik haklarının saldırıya uğraması halinde manevi tazminat talep edilebileceğidir. TBK'nın 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Yine TBK'nın 58. maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir. Somut olaya gelince, davalılardan K.. K..'nın ve diğer davalı eş S.. Ç..'...
Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; davalı tarafından temyiz edilen hüküm, Dairemiz çoğunluğunun, davalının bu eyleminin, davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir fiil olarak kabul edilemeyeceği benimsenerek, hükmedilen manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Yerel mahkemenin kararında da vurgulandığı gibi; eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine sadakat borcu altına girmelerinin yanında, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumlulukları bulunmaktadır. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukukunca korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Bu davranış da açıkça haksız eylem niteliğindedir....
Mahkemece, dosya kapsamına göre, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerden dolayı manevi tazminat talep ettiği, dava dilekçesi kapsamına göre davacının isteminin dayanağı olayların 2003-2004 yıllarında meydana geldiği, davacının meydana gelen olaylardan aynı tarihlerde haberdar olduğu, fiili ve faili öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, bu nedenle manevi tazminat talebinin zamanaşımına uğradığı, kaldı ki davalının kesinleşmiş mahkeme ilamlarını icraya koyduğu, bu durum davacıyı üzmüş olsa da haksız fiil teşkil etmeyeceğinden manevi tazminat hakkı vermeyeceği, bu nedenle manevi tazminatın şartları davacı yararına oluşmadığı, somut olayda davacının, davalının sebepsiz yere zenginleştiğini iddia ederek kazanç kaybından dolayı davalıdan 100.000,00 TL maddi tazminat talep ettiği, dava dilekçesi kapsamına göre davacının talebinin dayanağı olayların 2003-2004 yıllarında meydana geldiği ve davacının meydana gelen olaylardan aynı tarihlerde haberdar olduğu...
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte trafik sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Zira, sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK.nun 99/1 nci maddesi hükmü uyarınca sigortacı bu maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise sigorta şirketleri dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Dosya içindeki belgelerden ise, davalı ... şirketinin ne zaman temerrüde düştüğü anlaşılamamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki haksız şikayet ve haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine dair verilen 13.10.2021 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. K A R A R Hükmüne uyulan Dairemizin 19.10.2020 gün 2020/2851 E. 2020/3480 K. sayılı ilamında; “…Somut olayda, davacının haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat talep ettiği eylemler bakımından davalıların eyleminin yasal şikayet hakkı kapsamında kaldığı ve emare olduğu anlaşılmakla istemin tümden reddine karar verilmesi gerekir. Davacının hakaret nedeniyle manevi tazminat talebi bakımından ise, Ankara 1....
Evlenmeyle eşler arasında kurulan aile birliğinin taraflara yüklediği ödevlerin ihlali veya yerine getirilmemesi durumunda bu yükümlülüğü yerine getirmeyen eş yönünden Türk Medeni Kanunundaki sonuçları, boşanma ve boşanma sebebi olması durumunda, bu olaylar yüzünden kişilik haklarının saldırıya uğraması halinde manevi tazminat talep edilebileceğidir. BK. 41 (TBK 49). maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Yine BK. 49 (TBK.58) maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/12/2013 NUMARASI : 2013/124-2013/596 Asıl dava; haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat, birleşen dava ise haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görev Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Zira, iddia edilen eylem, en az iki kişinin birlikte hareketi ile meydana gelebilir. Bunun sonucu olarak davacı, kendisine karşı müteselsilen sorumlu olan kendi eşi hakkında bu eylemden dolayı, (geçimsizlik veya zina nedeniyle) boşanma davası açmadığı, manevi tazminat istemediği veya dava açıp, sonradan manevi tazminat isteğinden vazgeçtiği veya sadece kendi eşine karşı Türk Medeni Kanunu'nun 174/2 maddesine dayanarak manevi tazminat davası açıp manevi tazminat aldığı hallerde; Türk Medeni Kanunu'nun 161/3 maddesi gereğince kendisine karşı müteselsil sorumlu olan ve eylemin tarafı olan eşini affettiği kabul edileceğinden, eşten manevi tazminat alınan halde ise, manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince davalıdan ayrıca manevi tazminat alınması mümkün olmadığından Borçlar Kanunu'nun 147/2. maddesi gereğince davalının sorumlu tutulması mümkün değildir....
Davalı verdiği cevabında da whatsup uygulaması ile davacıya gönderilen mesajı reddetmediğinden tazminat talebine konu eylemin davalı tarafından gerçekleştirildiği hususu tartışmasızdır. Dava, haksız fiile dayalı manevi tazminat davasıdır. 6098 sayılı Yasa'nın 58. Maddesi "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir." Hükmünü amirdir. Davacının internetten yapmış olduğu alışveriş sonucu iade edilen mala ilişkin olarak davalı tarafından uğradığı hakaret eylemi TBK'nun 49. Maddesinde yazılı hukuka aykırı bir eylem olup bu eylem sebebiyle yine aynı Yasa'nın 58....
Dava; trafik kazası nedeniyle haksız fiile dayalı maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece verilen karar, davacı yanca tüm tazminata olay veya dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğinden bahisle istinaf talebinde bulunulmuştur. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir....