"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım, Maddi Ve Manevi Tazminat Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, elatmanın önlenmesi, yıkım ve maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davacı vekilinin temyizi sonucu, Dairenin 14.11.2012 gün, 2012/8316 Esas, 2012/12897 Karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa'nın geçici 4/1. maddesi uyarınca temyiz incelemesi yapılmak üzere Daireye gönderilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü: -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir....
El atmanın önlenmesi ve maddi tazminat yönünden tarafların istinaf talepleri bulunmamaktadır, Davacı vekili manevi tazminatın reddine ilişkin karar yönünden İlk Derece Mahkeme kararını istinaf etmektedir. Somut olayın özelliklerine göre mülkiyet hakkının taşkın kullanılması nedeniyle kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilemeyeceğinden manevi tazminatın yasal koşulları oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı dairemizce usul ve yasaya uygun bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14/04/2014 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve manevi tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın önleme talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve tazminat yönünden ise 2.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesine dair verilen 26/09/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve manevi tazminat istenmesine ilişkindir....
Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun....
Hukuk Dairesinin 07.09.2020 tarihli 2018/5447 Esas, 2020/4903 Karar sayılı ilamı ile "Karar başlığında Aile Mahkemesi yazılmış ise de maddi hata sonucu yazıldığı mahkemesinde her zaman düzeltilebileceği davacı vekilinin, 879 ada 21 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak elatmanın önlenmesi, eski hale getirilme tazminatı ve haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat davası açmış olmasına rağmen, sadece 21 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak eski hale getirme tazminatı hakkında hüküm tesis edilmesi, elatmanın önlenmesi ve manevi tazminat talebi hakkında olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının dava tarihinde malik sıfatını haiz olmadığı, dava tarihi itibariyle kişisel veya ayni hakka dayanan hakkını ispat edemediği gerekçesiyle, aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar vermiştir....
Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 01.02.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, maddi manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine, elatmanın önlenmesi talebinin kısmen kabulüne dair verilen 08.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve tazminat istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesine ve tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
TBK’nin 58. maddesine göre, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Kişilik haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için TBK’nin 58. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar ise kişilik haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağı bulunmasıdır (Bkz. Prof Dr. Safa Reisoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, yirminci baskı, S.202-208)....
Noterliğinin 09.08.2012 tarihli ve 07185 yevmiye numaralı ihtarnamenin davalıya 16.08.2012 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak sonuç alınamadığını, taşınmazın kullanılamaz hale geldiğini, müvekkilinin büyük bir acıya gark olduğunu belirterek, elatmanın önlenmesini, muhdesatın kalini ve eski hale getirilmesini, el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirilmesi için gerekli 10.000 TL bedelin tahsilini, 1.000 TL ecrimisilin tahsilini, 10.000 TL manevi tazminat bedelinin ödenmesini talep etmiş, 28.02.2013 tarihli dilekçesi ile ecrimisil talebini 1.703,47 TL ve elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirilmesi için gerekli bedele ilişkin talebini 28.400 TL olarak güncellemiştir. Mahkemece elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil taleplerinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, elatmanın önlenmesi, eski hale getirme, ecrimisil ve manevi tazminat isteğine ilişkindir....