Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şubesi'nde hesabı bulunduğunu, bu hesaba bağlı olarak dört adet kredi kullandığını ve kredi ödemelerinin bu hesaptan yapıldığını, davalı bankanın haksız yere hesabına bloke koyması nedeniyle müvekkilinin ticari hayatının sekteye uğradığını, müvekkilinin davalıya noter aracılığıyla bu hatayı düzeltmesi için ihtar gönderdiğini, ancak davalının talebi reddettiğini ileri sürerek haksız yere konan bloke nedeniyle uğranılan zarara binaen 1.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın haksız bloke tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, bloke işleminin ... 5. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2011/20 D.iş dosyasında verilen karar uyarınca yasaya uygun olarak yapıldığını, davalının bu işlem nedeniyle bir zararının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

    Dava, trafik kazası nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. 1-Dahili davalı ... vekili 07.03.2014 ileri tarihinde davacı tarafa 3.723.85 TL ödeme yapıldığını ileri sürmüş temyiz dilekçesi ekinde davacıya yaptığı ödemeye ilişkin dekont sunmuştur. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 24/10/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın ve birleşen davanın reddine dair verilen 27/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, haksız fiilden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğunu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın tarafların ticari faaliyetinden kaynaklandığı ve ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          ile unvan değiştirdiği 2017 yılına kadar, davacının müşterilerine 9.687.391,33 TL satış yaptığı, davalının net karının net satışlara oranının 0,010909 olduğu, davacının 105.679,75 TL kazanç kaybı bulunduğu, davalının ticaret unvanını değiştirmesi nedeniyle haksız rekabetin meni, tespiti, ticaret unvanının terkini davalarının konusuz kaldığı, davalı şirket ortaklarının pasif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle, davalı ..., ..., ..., ... yönünden pasif dava ehliyetinden davanın reddine, haksız rekabetin meni, tespiti, unvanın terkini talepleri yönünden konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, 105.000 TL’nin davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....

            Mahkemece, dava reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Davacı, davalının kendisiyle evli olduğunu bildiği halde eşi ile birlikte olması, evlilik birliğinin bu eylem nedeniyle bozularak kişilik hakkına ağır saldırıda bulunulması nedeniyle manevi tazminat istemiştir. Davalı taraf, davanın zamanaşımına uğradığını, açılan boşanma davasında davacı eşinin bu nedenle manevi tazminatla sorumlu tutulduğunu, aynı eylem nedeniyle yeniden kendisinden manevi tazminat istenemeyeceğini, zira manevi tazminatın bölünmezliği ilkesine aykırılık teşkil edeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkeme, davacı ile eşi arasında görülen boşanma davasında eşin sadakatsizliği nedeniyle manevi tazminata hükmolunduğunu, davalı ve eşin ortak kusuru ile eylemin gerçekleştiğini, aralarında teselsül bulunduğunu, davacının manevi tazminatla ilgili alacağının tümünü eşinden istemekle manevi tazminatın tekliği ilkesi gereği artık davalıdan tazminat isteyemeyeceği gerekçesiyle davayı reddetmiştir....

              "İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/05/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/10/2022 KARAR TARİHİ : 27/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 3....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat Hüküm : 2.781,64 TL maddi ve 15.990 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Davacının gözaltına alındığı ve tutuklandığı tarihler itibariyle davanın 466 sayılı Kanuna tabi olduğu dikkate alınmadan, mahkemece davanın 5271 sayılı CMK hükümlerine göre değerlendirilmesi sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış, gerekçeli karar başlığında, ''466 sayılı Kanun gereğince tazminat'' olan dava türünün ''Haksız Tutuklama ve Gözaltı Nedeniyle Tazminat Davası'' olarak yazılması ile ''Davacı: K.H.'' ibaresine yer verilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlıkları kabul edilmiştir....

                    Bu açıklamalar ışığında, haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle ise manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davacı lehine 60 TL manevi tazminata hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 18/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu