Davalılar ... ve ... vekili; davacı ... lehine tesis edilen ipoteğin fekki konusunda müvekkillerinin bir dahlinin olmadığını, davacı belediyenin iddiası gibi suç teşkil edecek bir şekilde ipotek fek edilmiş ise maddi vakıanın ispatı için 3. kişi müteahhidin davaya dahil edilmesinin hukuki bir zorunluluk olduğunu, diğer taraftan müvekkillerinin hukukunu korumak için de 3. kişi müteahhidin davaya dahil edilmesini talep ettiklerini belirterek, haksız ve sabit olmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. 2.2....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ipotek borcunun tapu kaydında varlığını devam ettirdiğini, sadece ipotek süresinin sona ermiş olmasının ipoteğin sona ermesi ve sicilden terkin edilmesi için yeterli olmadığını, Tapu Müdürlüğü'nün ipoteği terkin işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ipoteğin terkin edilebilmesi için ipotek alacaklısının alacak hakkının doğmamış olması veya alacağın sona ermesi şartının arandığını, 10/07/1959 tarihli 6.200,00 TL bedelli kanuni ipotek bedelinin günümüz ekonomik koşullarına uyarlanması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, " davalı yararına 10.07.1959 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 6.200,00 ETL bedellidir....
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın kullandırmış olduğu krediye istinaden tesis edilen ipoteğin, Tapu Müdürlüğü tarafından yolsuz terkin edildiği, Sakarya 6....
Dava, ticaret sicilinden tasfiye nedeniyle terkin edilen şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 643. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne, tasfiye Memuru olarak ...'ın atanmasına karar verilmiş, karara karşı atanan tasfiye memuru tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK'nın 547. maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir. Davacı tarafça, ipotek fekki için yasal yollara başvurulacağından tasfiye ile sicilden terkin edilen şirketin sicil kaydının ihyasına karar verilmesi talep edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; davacılara miras yolu ile irsen intikal ettiği belirtilen taşınmaza ilişkin tapu kaydında dava dışı .... İstanbul ŞB. lehine 27/07/1995 tarihinde tesis edilen ipotek kaydı bulunduğu, ...'...
Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava tapu kaydından hukuka aykırı şekilde terkin edilen ipoteğin yeniden tescili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Dosya ilk derece mahkemesince istinaf incelemesi yapılmak üzere Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş olup Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin 11.10.2022 tarih ve 2022/1788 Esas 2022/1408 Karar sayılı sayılı ilamı ile istinaf inceleme görevinin dairemize ait olduğu belirtilerek dosyanın dairemize gönderildiği anlaşılmıştır....
Tapu kaydı ve ipotek işlemine dayanak olan resmi senet incelendiğinde; ------ ili, ----- ilçesi, -------- Mahallesi ------- Ada, ------- Parsel, --------Bağımsız Bölüm No:-------- sayılı taşınmazda, ------- şirketi lehine 03/07/1991 tarih ve -------- yevmiye no ile tesis edilen ipotek bulunduğu görülmüştür------- Esas sayılı dosyası incelendiğinde; -------- ili, -------- ilçesi, -------- Mahallesi -------- Ada, -------- Parsel, -------Bağımsız Bölüm No:------- sayılı taşınmazda, ------- şirketi lehine tesis edilen ipoteğin terkini için takip başlatıldığı, dava konusu şirketin tasfiye ve terkin edilmiş oluğunun anlaşılması üzerine şirketin ihyası için davacıya yetki belgesi verildiği görülmüştür.------- Ticaret Sicili Müdürlüğü kayıtlarına göre, dava konusu şirketin tasfiyesinin sona erdiği 30/03/2012 tarihli genel kurul kararının 09/04/2012 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği görülmüştür....
Mahkemece yukarıda sözü edilen Yasa hükmü dikkate alınmadan, istem gibi kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili yerine yol olarak terkinine karar verilmiş olması, 2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut ipoteğin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, 3-Gerekçeli karar başlığında, davacı vekilinin ad ve soyadlarının yazılmamış olması, Doğru görülmemiş ise de, bu yanılgıların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; gerekçeli kararın (2) numaralı hüküm fıkrasındaki "tapuda yol olarak terkinine" sözcüklerinin metinden çıkartılarak yerine "davacı adına tapuya tesciline" sözleri yazılmak ve yine gerekçeli kararın hüküm fıkrasının birinci bendinin sonuna "dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerindeki ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılmasına" yazılmak suretiyle ve gerekçeli karar başlığında davacı isminden sonra gelmek üzere davacı vekili adı – soyadı ve adresi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş...
Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; 24.03.2005 tarihli resmi senetle 1 no'lu bağımsız bölüm üzerine, karz ipoteğinden dolayı ipotek şerhi konulmuş ise de imzası ve içeriği taraflarca kabul edilen aynı tarihli basit yazılı belgede ipoteğin dava konusu olmayan senetler ile birlikte teminat amacıyla verildiği anlaşılmıştır. Dosya içerisinde bulunan Kayseri 3....
Ancak; Taşınmazın kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulan kısmının tapu kütüğüne tesciline de karar verilmesi gerekirken, irtifak hakkının tesisine karar verilmesiyle yetinilmesi ve ayrıca Ziraat Bankası lehine bulunan ipoteğin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmamış olması doğru değilse de bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının bir numaralı paragrafının sonuna "ve bu irtifak hakkının tapuya tesciline" ibarelerinin, yine gerekçeli kararın dört numaralı paragrafının sonuna "T.C.Ziraat Bankası lehine konulmuş bulunan ipoteğin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmasına" ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 30.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Nitekim, yukarıda açıklanan 7181 sayılı Kanun ile getirilen TMK’nın 883/2. maddesindeki düzenlemeden de, taşınmazlar üzerine ipoteğin sürekli olarak konulabileceği ve süre içerisinde veya sürenin bitiminden itibaren 30 gün süre içinde İİK'nın 150/c maddesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığının bunun da tapuya bildirilmemesi ve bu hususun tapuya şerh olunmaması halinde kabul edilmiştir. Dosyada mevcut ipoteklerin sözleşmesinin incelenmesinde , ipoteğin 2 yıl süreli olarak tanzim edildiği kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ifade edildiği anlaşılmaktadır. Bu anlamda davalı taraf ancak bu tarihten önce doğmuş alacaklar için ve bu tarihe kadar ipotekli takip başlatabilecek olup, bu tarih itibariyle sürenin dolmuş olması ve bu tarihe kadar takip başlatılmamış olması nedeniyle ipoteğin kendiliğinden sona erdiğinin kabulü ile buna göre hüküm tesisi gerekirken (Yargıtay 11....