WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; 1-Dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davacı idare adına tescili ile yol olarak terkini talep edilmişse de yazılı şekilde terkin hükmü kurulması, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele 22.03.2012 tarihinden ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının a)1 numaralı bendindeki (kamulaştırılan taşınmazın) kelimelerinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine (tapusunun iptali ile davacı idare adına tapuya kayıt ve tescili ve yol olarak terkinine,) ibaresinin yazılmasına, b)2 numaralı bendinde geçen (TESPİTİNE), kelimesinden sonra gelmek üzere, (tespit edilen 83.502,11 TL'den acele...

    TMK’nun 883.maddesine göre alacak sona erince, ipotekli taşınmaz maliki alacaklıdan ipoteğin terkin edilmesini isteyebilir. Hatta, borçlu (malik), İİK’nun 153. maddesine göre kendi hakkında takip yaparak rehin konusu borcu itfa etmek suretiyle rehnin tapuya yazılacak bir fek müzekkeresiyle terkinini sağlama imkan ve yetkisine sahiptir. Diğer taraftan, taşınmaz rehninin terkinini gerektiren bir neden de borçlunun (malikin) ipotek konusu borcu ödemek suretiyle ipoteği terkin ettirmesidir. Somut olayda; davaya konu olan 17 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ipotek her ne kadar davalı ... Belediyesi lehine tesis edilmişse de, davalının savunmasından ve dosyada mevcut 15.09.1993 tarihli "... İli Taşınmaz Mallar Devir Alt Komisyon Kararı" ile 21.10.1993 tarihli "... İl İdare Kurulu Kararından" adı geçen taşınmazın ... Belediyesine devredilmiş olduğu ve tapu kayıtlarının tetkikinden de taşınmazın ... Belediyesi sınırları dahilinde kaldığı anlaşılmıştır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/627 Esas KARAR NO : 2021/888 DAVA : Şirketin İhyası DAVA TARİHİ : 31/05/2021 KARAR TARİHİ : 02/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacılar vekili, müvekkillerinin-----bu---ancak terkin edilmeden önce şirket tarafından----- dosyasında dava açıldığını; şirket terkin edildiği zaman davanın derdest olduğunu ve halen devam ettiğini belirterek; şirket tarafından açılan davaya devam edebilmek için şirketin yeniden ihyasına --- tescili gerektiğini belirterek; şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA : Davalı ... vekili, dava dışı --- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7....

        nin borcunun devam ettiğini, ipoteğin terkin edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, ipoteğin ticari ilişkinin teminatı olarak davacı tarafından, oğlunun ortağı olduğu şirket olan ... Ltd.Şti ile davalı alacaklı şirket arasında düzenlenen 23/07/2007 tarihli üretici bayilik sözleşmesinin teminatı olarak verilen ipotek olduğu, bu ipoteğin üst sınır ipoteği olarak 100.000,00TL'lik olarak verildiği, iki şirket arasındaki alacak verecek ilişkisinin devam ettiği, ipoteğin asıl borca bağlı fer'i bir borç olması nedeniyle, asıl borç ödenmeden ipoteğin sona ermeyeceği, asıl borcun ödenmediği, ipoteğin terkin edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

          uyarlanmasını talep ettiklerini, ancak dosyanın 21/09/2017 tarihinde işlemden kaldırıldığını ve 29/12/2017 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, taşınmaza ilişkin ipoteğin 01/12/1956 tarihinde 2.500,00 TL olarak tesis edildiğini ancak günümüz ekonomik şartları ve ipoteğin tesis edildiği tarih olan 1956 yılı ekonomik şartları göz önünde bulundurulduğunda 2.500,00 TL ipotek değerinin güncel değeri yansıtmadığını, bu sebepten dolayı ipotek bedelinin güncel tutarının hesaplanması ve bu tutarın tapuya tescil edilmesi gerektiğini, bu müvekkilleri adına olan ipoteğin güncel değerinin hesaplanmasını talep etmiştir....

          uyarlanmasını talep ettiklerini, ancak dosyanın 21/09/2017 tarihinde işlemden kaldırıldığını ve 29/12/2017 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, taşınmaza ilişkin ipoteğin 01/12/1956 tarihinde 2.500,00 TL olarak tesis edildiğini ancak günümüz ekonomik şartları ve ipoteğin tesis edildiği tarih olan 1956 yılı ekonomik şartları göz önünde bulundurulduğunda 2.500,00 TL ipotek değerinin güncel değeri yansıtmadığını, bu sebepten dolayı ipotek bedelinin güncel tutarının hesaplanması ve bu tutarın tapuya tescil edilmesi gerektiğini, bu müvekkilleri adına olan ipoteğin güncel değerinin hesaplanmasını talep etmiştir....

          Ltd Şti adına yolsuz tescil durumunda devam edeceğinden İcra Müdürlüğünce düzeltme yazısı yazılması gerektiğini, 150/c şerhi veya terkin işlemleri konusunda bir taleplerinin olmadığını ileri sürerek 04.11.2019 tarihli İcra Müdürlüğünün tapuya düzeltme yazısı yazılması talebinin reddi kararının iptaline ve tapuya (alacak temliklerinin bildirilmesine dair yazılardaki şirketlerinin adının bulunmamasına dair hatalı yazıların düzeltilmesi konusunda) yazı yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Temlik eden alacaklı ...... ... Ltd Şti, şikayetçinin alacak hakkının bulunmadığını, buna dair ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/255 Esas ve 2015/323 Karar sayılı kararı ile kesin hüküm bulunduğunu, hatalı faiz istemi nedeniyle ... 2....

            Davalı/k.davacı ise; kooperatifin 30.05.2005 tarihli genel kurulunda dava konusu taşınmazda akaryakıt istasyonu açmak ve işletmek üzere yönetim kuruluna yetki verildiğini, bu yetkiye istinaden taşınmazda işletilecek akaryakıt istasyonu ile ilgili bayilik sözleşmesinin ön koşulu olarak 06.06.2005 tarihinde intifa hakkı tesis edildiğini, davacı tarafından intifa bedelinin ödenmediğini, sözleşmenin imzalanması amacıyla gönderilen ihtarnameye cevap verilmediğini, davacı lehine tesis edilen ipoteğin de kaldırılmadığını belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan ipoteğin kaldırılması ve intifa hakkının iptali isteğinde bulunmuştur. Davacı/k.davalı ... Ltd.Şti., intifa hakkının yasal şartlara uygun olarak kurulduğunu, bu hakkın bizzat veya üçüncü kişi aracılığı ile kullanılabileceğini, bayilik sözleşmesi taahhüdünde bulunmadıklarını belirtmiş davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir....

              Karar sayılı ilamı ile dairenin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini, kredi ilişkisinde taraf olan bankanın ve şirketin her ikisinin de tacir olduğunu, aralarındaki ilişkinin ticari ilişki olduğunu, ticari iş niteliğine haiz olduğunu, müvekkilinin dairenin bedelini şirkete ödediğini, şirketin ise her daire için üzerine düşen ipotek bedelini bankaya ödemediğini, bu sebeple de ipoteğin kaldırılmadığını, müvekkilinin mülkiyetinde olan taşınmaz için davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığını, başlatılan icra takibinin Erzurum .... İcra Müdürlüğünün 2014/... Esas sayılı dosyası ile kesinleştiğini, taşınmazın şirkete ait olmadığının tespitinin gerektiğini belirtmiş, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin tapudan terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin ......

                Ancak; 1-) Mahkemece tescil ve terkin hükmü yönünden kesin olmak üzere verilen ilk karar gereğince dava konusu taşınmazın davacı idare adına tescil ve yol olarak terkin edildiği gözetilmeksizin, davanın reddedildiği dikkate alınarak davacı idare adına kayıtlı dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile önceki maliki olan davalı adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-) Davacı idare tarafından bozma öncesi depo edilen bedelin, davalı tarafından bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faiziyle birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bu hususta olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması, Doğru değil ise de bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; a-) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu Sarıçam İlçesi, Göztepe Mahallesi 795 parsel sayılı taşınmazın davalı idare adına tescili ve yol olarak terkinine ilişkin tapu kaydının iptali ile önceki maliki olan davalı .....

                  UYAP Entegrasyonu