Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının, iş bu davada şimdilik maddi tazminat olarak talep ettiği 2000,00 TL’nin, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, her halükarda hayatın olağan akışı içerisinde neredeyse herkes tarafından, dolayısı ile davalılar tarafından da ödenecek meblağ dahilinde bulunduğu, kaldı ki maddi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karar verilmesi halinde dahi talep edilen maddi tazminat miktarı ile sınırlı şekilde ihtiyati hacze karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla somut olayda maddi tazminat talebi bakımından da ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmış, maddi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/09/2005 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/10/2008 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan davalının temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davacı ... vekilinin 24/04/2012 günlü dilekçesi ile temyizden feragat ettiği anlaşıldığından temyiz istem ve dilekçesinin reddine, 2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; Dava haksız haciz nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir....

      Somut uyuşmazlıkta davacılar vekili trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edilen davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının kesin olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 257'nci maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir....

      Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazına gelince; Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir....

        . 3.Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan delillerin değerlendirilmesi, hükme esas gerekçe; Dava; Haksız ihtiyati haciz sebebi ile maddi ve manevi tazminat taleplidir....

          çok az olmasına rağmen müvekkili şirketin beş büyük aracına haciz işleminin gerçekleştiğini, söz konusu haciz işlemi ve takip nedeniyle müvekkilinin kredilerinin banka tarafından sorgulandığını ve şirketin ticari itibarının sarsıldığını ileri sürerek haksız icra takibi ve haciz işlemi nedeniyle 10.000,00.TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Md gereğince 2 yıllık sürede açılmadığından zaman aşımına uğradığını bu nedenle manevi tazminat davasının da süre yönünden reddine karar verilmesini, manevi tazminat istemi manevi tazminatın bölünemezliği kuralına aykırı bir biçimde belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını manevi zararın HMK 107 md göre dava yoluyla tespitinin istenemeyeceğini haczin takip borçlularının muvazaalı bir adreste faaliyet gösterdiklerinden davacı ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğunu davacının soyut iddiaları ile maddi tazminat talep etmesinin mümkün olmadığını , maddi manevi tazminatın şartlarının oluşmadığını yapılan işlemlerin kanuna uygun olduğundan müvekkilinin ağır kusuru ya da kötü niyeti olmadığını istihkak davasında müvekkili alacaklının kötüniyet ve ağır kusuru ispat edilemediğinden ve koşulları oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine karar verildiğini istenilen ticari faizin haksız olduğunu taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığından öncelikle davacının davasının...

              Davacının haksız hacizden dolayı manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise; davalı tarafından haksız olarak başlatılan icra takibi sırasında yine haksız olarak yapılan haciz işlemi sırasında haciz tutanağında görüldüğü üzere davacının işlettiği öğrenci yurdunda halen kalmakta olan öğrencilerin bulunduğu, işletmeye özgülenen malların kaldırılması nedeniyle öğrencilerin yurttan ayrıldıkları, işletmenin müşteri portföyünün üniversite öğrenci olması nedeniyle haksız haciz nedeniyle davacının müşteri portföyününde kısa zamanda olumsuz intibah uyandırıldığı bu nedenle davacının manevi değerlerine dahil bulunan ticari itibarının sarsıldığı ve zedelendiği, bu itibarla tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir....

                Eldeki davanın konusu, haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davalıya ait mal varlıkları ile ilgili değildir. Somut olayda, maddi ve manevi tazminat ödetilmesi istemi ile açılan davada talep konusu mal, hak ve alacaklar uyuşmazlık konusu olmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                İcra İflas Kanunu'nun 257/1. maddesi gereğince, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İhtiyati haciz talebi, davalıların, davacıların desteği .. kasten öldürdüğü, bu nedenle davacıların adı geçenin desteğinden yoksun kaldıkları, manevi zarara uğradıkları gerekçesiyle açılan tazminat davasında yapılmıştır. Zarar; haksız eylemden kaynaklandığından tazminat, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki " .. " kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Yukarıda belirtilen iddialar ve tüm dosya kapsamındaki belgeler dikkate alındığında davacıların maddi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Alacağın kesin olarak kanıtlanması gerekmez. Kaldı ki; davalılar hakkında davacıların desteği .....

                  UYAP Entegrasyonu