Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması hâlinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Maddi tazminat için geçerli olan bu sorumluluk, kusursuz sorumluluk (tehlike sorumluluğu) esasına dayalıdır. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz kararı alan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden TBK’nın 58. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. İcra ve İflas Kanununda haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi tazminat sorumluluğu düzenlenmiş ise de haksız haciz nedeniyle maddi tazminat sorumluluğu düzenlenmemiştir. Bu haksız haciz uygulanması hâlinde tazminat sorumluluğu bulunmadığı anlamına gelmeyip haksız fiilin unsurlarını taşır şekilde bir eyleme dayalı olarak haciz uygulanmış olması hâlinde genel haksız fiil hükümlerine göre tazminat istenmesi mümkün olacaktır....

    Müteselsil sorumluluk ilkesi gereği, davacı kusursuz olduğuna göre zararın tamamını isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebilir. Davacı vekilinin dilekçe içeriğinden müştereken ve müteselsilen talepde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının davacıların talep miktarı da dikkate alınarak zararın tamamından sorumlu tutulması gerekirken KTK 88 ve TBK 61. maddesine aykırı olarak davalının kusuru oranında sorumlu tutulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir....

      Yine TBK'nın 58. maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir. 2015/3594-2016/2752 Somut olaya gelince, davalının ve dava dışı eşin davacıya yönelik ve bütün olarak aldatma mahiyetindeki davranışlarının manevi tazminatı gerektirip gerektirmeyeceğinin tartışılması gereklidir. Yukarıda incelenen yasa maddeleri uyarınca, davacının dava dışı eşinin TMK'nın evlenmeyle eşe yüklediği ödevler arasında bulunan sadakat yükümlülüğünü ihlali nedeniyle, Kanun'un 185. ve 174. maddeleri uyarınca boşanma sebebi ve istek halinde manevi tazminatı gerektirir nitelikte olduğu kuşkusuzdur....

        Davacı ... ve ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 10/11/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Dosyadaki kayıt ve belgelerden iş kazasına uğrayan davacı işçinin, davalıya ait otel işyerinde garson olarak çalışmakta iken dava dışı kişilerin silahları ile rastgele ateş etmeleri sonucunda yaralanarak %22.2 oranında meslekte kazanma gücünü yitirdiği, mahkemece hükme esas alınan 21.07.2006 tarihli kusur raporunda davalı işverene %50, haksız fiil faillerine %50 oranında kusur izafe edildiği, davacının kusursuz bulunduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece davacının gerçek zararından haksız fiil faillerinin kusuru oranında indirim yapılarak hesaplama yapan bilirkişi raporunun 2. bendi gereğince maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiş ise de varılan bu sonuç doğru değildir....

            ın olay tarihinde evindeki elektrik arızasını gidermek için, davalıya ait çevresinde hiç bir engel ve korkuluk olmayan, tehlike ikaz levhası bulunmayan ve ilgili yönetmeliğe göre yapılmayan trafo direğine çıktığını ve yüksek gerilime tutularak düşme sonucu vefat ettiğini, direğin yönetmeliğe uygun olmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin dava ve talep haklarını saklı tutmak kaydı ile haksız fiil, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölümü nedeniyle; davacı ... için 50,000 TL manevi, 1,000TL maddi,... için 20,000 TL manevi, 1,000 TL maddi, ... için 20,000 TL manevi, 1,000 TL maddi, ... için 20,000TL manevi, 1,000 TL maddi olmak üzere toplam 110.000,00TL manevi ve 4.000,00 TL maddi(destek) olmak üzere toplam 114.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir....

              Mahkemece davacı eş lehine 95.879,11 TL maddi, 50.000 TL manevi, davacı çocuk ... lehine 2.552,39 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi, Davacı çocuk ... lehine 501,88 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun "Taleple Bağlılık İlkesi" başlıklı 26.maddesine göre ise Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Bu hukuki düzenleme doğrultusunda 12.03.2013 tarihli dava dilekçesinde davacı eş için 40.000,00 TL manevi tazminat talep edilmişken; davacı eş lehine talep aşılmak suretiyle 50.000,00 TL manevi azminata karar verilmesi doğru olmayıp, bozma sebebidir. 2- Aynı zamanda iş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir....

                Ve... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda, dava konusu iş kazasının 15.09.2010 tarihinde meydana geldiği, dava dilekçesi ile talep edilen maddi ve manevi tazminat istemleri ile ıslah dilekçesi ile artırılan maddi tazminat istemlerinin tamamına olay tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesinin açıkça talep edildiğinin anlaşılmasına rağmen Mahkemece davacılar yararına hükmedilen tazminat miktarlarına sehven faiz uygulanmaması doğru olmamıştır. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK'nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 28/04/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve evlilik birliği devam ederken üçüncü kişiyle birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarının ihlali nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...'nun resmi nikahlı eşi olduğunu, davalı ...'...

                    "İçtihat Metni" Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici nedenlere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, sigortalının iş kazası sonucu uğradığı sürekli iş göremizlik nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu