Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir kimsenin kendi taşınmazında yaptığı hafriyat veya inşaat nedeniyle komşusunun taşınmazına bir zarar vermiş veya onu zarara maruz bırakmışsa, bu zararın hoşgörü sınırlarını aşıp aşmadığını aramaya gerek yoktur. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespit edilmesinden sonra varsa davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Kural olarak, sorumlu olan kişinin, meydana gelen zararı tümü ile tazmin etmesi gerekir. Tayin edilen tazminat miktarının da zararı tümü ile gidermesi gerekir. Ancak bazı durumlarda zararın meydana gelmesinde ya da miktarının artmasında bizzat zarara uğrayan tutumu ve davranışının da payı bulunur....

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.03.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.05.2006 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ile davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalıların taşınmazlarındaki yüzme havuzundaki suyun boşaltılması nedeniyle evinin zarar gördüğünü ileri sürerek tazminat istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve davalı S.S. ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.07.2010 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, davalının 4 no'lu bağımsız bölümünden 2 no'lu bağımsız bölümüne su aktığını, dairenin ve içerisindeki eşyaların kullanılamaz hale geldiğini belirterek 8.125,39 TL zararının giderilmesini talep etmiştir....

        Buna göre, uyuşmazlığı doğuran hukuki ilişki; komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Bu bağlamda dosyanın Yargıtay'a ilk geliş tarihinde ya da geri çevirme sonrası geldiği tarihte temyiz incelemesi ile dairemizin görevli olmamasına göre; temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 18.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2022 NUMARASI : 2020/134 ESAS, 2022/240 KARAR DAVA KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat (Komşuluk Hukukundan Kaynaklı) KARAR : Ordu 1....

          İle ...lerine kiralandığını, davalı şirketlerin de çekişmeli taşınmaz üzerine baz istasyonu kurduklarını, davalı ... ile diğer davalılar arasındaki kira sözleşmesinin geçersiz olduğunu, bu nedenle davalı şirketlerin taşınmaza baz istasyonu kurmak suretiyle haksız olarak el attıklarını, ayrıca taşınmaz paydaşlarından ... ile ...'in ikametlerinin baz istasyonuna yakın olması ve baz istasyonunun yaydığı radyasyon sebebiyle olumsuz etkilendiklerini, bu nedenle de davalıların komşuluk hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerine aykırı olarak çekişmeli taşınmazı kullandıklarını ileri sürerek davalıların çekişmeli parsele elatmalarının önlenmesine ve kurulan baz istasyonlarının yıkılmasına, ayrıca davacılar ... açısından; davalıların komşuluk hukukundan kaynaklanan yükümlülüklere aykırı davranması nedeniyle taşınmaza elatmalarının önlenmesine ve kurulan baz istasyonlarının yıkılmasına karar verilmesini ayrı ayrı istemişlerdir....

            Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Somut olayda; mahkemece yapılan keşif sonucu anılan bilirkişi raporuna göre davacının, davalının kendi taşınmazına dikmiş olduğu ağaçlar nedeniyle hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan zararının bulunduğu saptanamamış, zarar ispatlanamamıştır. Bu durumda yukarıda değinilen ilkelere göre davacının komşuluk hukukundan kaynaklanan bir zararı tespit edilemediğinden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....

              -TL'yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2) Davacının manevi tazminat talebi yönünden; Dava komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesinde bu kanundan doğan uyuşmazlıklarda anataşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmiştir. Bu maddede yazılı davalar; taşınmazın aynına ilişkin olmamakla beraber açıklanan özel hüküm nedeniyle kamu düzeni ile ilgili ve buyurucu niteliktedir. Anataşınmaz...'te olduğuna göre bu yetki kuralı gereğince yetkili mahkemenin ... Mahkemeleri olduğunun düşünülmemesi, doğru görülmemiştir. SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacının maddi tazminat talebi yönünden temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE, 2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/11/2018 günü oy birliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın davaya konu binada, kat mülkiyeti bulunmaması nedeniyle komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 17/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu