Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacı sigortalının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, protez bedeli talebinin kısmen kabulüne, eş, anne ve babanın manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; kazalı sigortalının sürekli iş göremezlik oranının % 48,20 olduğu, sağ önkol 1/3 üst uç amputasyon, sol önkol walkman iskemik kontraktür sekeli mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir?...

    Nitekim, kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın (H.G.K. 26.4.1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430) ve haksız eylem sonucu ağır yaralanan ve iktidarsız kalan kocanın karısının manevi tazminat isteyebileceklerine (H.G.K. 23.9.1987 gün ve 1987/9-183 1987/655) ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56.maddesi ile bu konu yeniden düzenlenmiş olunup özetle "ağır bedensel zarar yada ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebilineceği"hükmü getirilmiştir....

      İhtisas Kurulu ve bilirkişi raporu hükme esas alınarak, geçici ve sürekli işgöremezlik giderine ilişkin maddi tazminat talebinin kabulü ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Olay tarihinde yürürlükte olan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesine (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi) göre; hâkim tarafların talepleri ile bağlı olup, bu taleplerden fazlasına karar veremez. Dosya kapsamından; davacının dava dilekçesinde, kasten yaralama eylemi nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan toplam 20.000 TL maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduğu, 20/01/2011 tarihli oturumda bu talebinin 15.000 TL'sinin maddi, 5000 TL'sinin manevi istemine ilişkin olduğunu açıkladığı, akabinde 15/11/2012 tarihli duruşmada tazminat isteminin 10.000 TL'lik kısmının maddi, 10.000 TL'sinin ise manevi tazminata ilişkin olduğunu belirttiği ve dolayısıyla maddi tazminat talebini 10.000 TL olarak sınırladığı anlaşılmaktadır....

        Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice-i Kanaat; Davacı ile davalı arasında hizmet ilişkisinden kaynaklı işveren-işçi ilişkisi bulunmaktayken davalının geri dönüşü yüksek riskli olduğu halde bazı 3. kişilere usulsüz olarak kredi kullandırdığı ve bu kredilerin geri dönüşünün sağlanamaması nedeniyle bankanın zarara uğradığı iddiasıyla hem maddi hem de manevi tazminat talep edilmektedir. Öncelikle ifade etmek gerekir ki, bir kimseden maddi tazminat talep edilebilmesi için ortada haksız bir eylem olmalı, bu haksız eylem hukuka aykırı olmalı, hukuka aykırı haksız eylem nedeniyle bir kimse zarara uğramalı ve zarar ile eylem arasında uygun hukuki illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Maddi zarar doğrudan oluşabileceği gibi dolaylı yoldan da oluşabilir. Bu takdirde illiyet bağının irdelenmesi gerekir. Somut durum itibariyle, davalı davacı işveren banka bünyesindeyken bir takım krediler kullandırmıştır....

        tespitini, haksız rekabetin önlenmesini, 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/03/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı ...'ın maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine, davacı ...'ün maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 29/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

            Şu durumda; mahkemece davacının dava dilekçesinde yer alan taleplerini, davalının hangi eylemine dayandırdığını ve hangi eylem nedeniyle, ne miktarda manevi tazminat talep ettiği hususunun açıklattırılması ve ardından Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 06/07/2018 tarihli, 2017/5 esas, 2018/7 sayılı kararı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik tahkikata dayalı hüküm kurulması doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarı açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve taraflardan peşin alınan harçların istek halinde geri verilmesine 27/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Asıl ve birleşen dava; zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın ferisi niteliğindeki taleplere ilişkindir. İlk derece mahkemesince, kadının TMK'nın 166/1 maddesine dayalı boşanma davasının kabulüne, TMK'nın 161.maddesi uyarınca zina hukuki sebebine dayalı boşanma davası ile erkeğin TMK'nın 166/1 maddesine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiştir....

              Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir....

                Mahkemece dava konusu sahte çekin icra takibine konulması nedeniyle davacının maddi ve manevi zararının gerçekleştiği, varolan zararı ile haksız eylem arasında illiyet bağı bulunduğu ve bu hali ile BK. 41 vd. maddelerinde düzenlenen haksız fiil nedeniyle tazminat isteminin tüm koşullarının gerçekleştiği, ancak davacı 30.000 TL maddi tazminat istemiş ise de dava dışı Atılım Çorapla ilgili sözleşmenin feshi iddiasından zarar gördüğü hususunu ispat edemediği, yine bu dava için vekiline ödediğini belirttiği vekalet ücretini de talep etmesine karşın vekalet ücretinin vekalet görevinin dava sonuçlanıncaya kadar devam ettiği ve dava sonuçlanınca akdedilmiş olacağı, maddi tazminat olarak haksız fiile dayalı istemlerde ise dava açıldığı tarihte gerçekleşmiş olan gerçek zararın istenebileceği, davacının ispat etmiş olduğu gerçek zararın daha önce açılan davada alınan teminat mektuplarına ilişkin masraflar, takip dosyasına ödenen yedi emin ücretinden oluştuğu gerekçesiyle maddi tazminat isteminin...

                  UYAP Entegrasyonu