Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir. Somut olayda davacı, davalı ... tarafından imzası taklit edilerek sahte senet düzenlenmesi, bu senedin diğer davalıya ciro edilerek icra takibine konulması ve dava konusu taşınmazının icra kanalıyla satışına neden olunması nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Tazminata konu edilen eylem haksız olmakla birlikte, kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir ve manevi tazminatı gerektirmez. BK'nın 49. maddesindeki (TBK'nın 58. maddesindeki) koşullar oluşmadığından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile kısmen kabulüne hükmedilmesi, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

    BK'nun 53.maddesine göre haksız tahrik bulunduğu olgusu bağlayıcı nitelikte olup, madddi tazminattan tahrik nedeniyle indirim yapılmamış olması ve manevi tazminat takdir edilirken bu olgunun gözetilmemiş olması doğru değildir. Olayın özellikleri, oluş biçimi, yaralanma derecesi ve tahrik durumu ile tarafların ekonomik durumları gözetildiğinde takdir olunan 2000 lira manevi tazminat miktarı fazladır. Ne varki bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; HUMK’nun 438.maddesi uyarınca maddi tazminattan tahrik indirimi yapılarak ve manevi tazminat miktarı 1000 lira olacak biçimde kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, haksız eylem nedeniyle 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın maddi tazminat istemi yönünden kısmen kabulüne, manevi tazminat yönünden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

        Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı sürücü Ömer'in % 100 kusurlu olduğu kabul edilerek asıl davada davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Nurcan için 127.360,26.-TL maddi tazminat, 20.000,00.-TL manevi tazminat olmak üzere maddi tazminatın tüm davalılardan, manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan sigorta şirketinden dava diğer davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, birleşen davada davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Demirhan için 24.729,47.-TL maddi tazminat, 30.000,00....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/08/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat davasının reddi ile manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 03/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 20/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *Borçlar Kanununun 49.ncu maddesine dayalı haksız eylem sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkin olup karar Sulh Hukuk Mahkemesinden verilmiştir.İnceleme görevi Yargıtay *3. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.01.2008...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/03/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sebebiyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir....

                  Yine TBK 58. maddesinde "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir. Somut olaya gelince, davacı-karşı davalının ve dava dışı eşin davalı-karşı davacıya yönelik ve bütün olarak aldatma mahiyetindeki davranışlarının manevi tazminatı gerektirip gerektirmeyeceğinin tartışılması gereklidir. Yukarıda incelenen yasa maddeleri uyarınca, davacının dava dışı eşinin TMK nın evlenmeyle eşe yüklediği ödevler arasında bulunan sadakat yükümlülüğünü ihlali nedeniyle, Yasanın 185. ve 174. maddeleri uyarınca boşanma sebebi ve istek halinde manevi tazminatı gerektirir nitelikte olduğu kuşkusuzdur....

                    Davacı tarafça davalı bankanın iftira atarak ve şikayette bulunarak işlerine zarar verdiği, ticaretlerini engellediği ve haksız yere mahkeme ve savcılıklarda uğraştırdıkları ileri sürülmüş ise de, davalı bankanın şikayette bulunmakta haklı olduğu kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olduğundan ve herhangi bir kusurlu davranışı bulunmadığından davacı tarafın davalı bankanın eylemleri nedeniyle haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat talep edemeyeceği anlaşılmış, davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu