itirazına gelince; Dava yaralama eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ..., ..., ... ile ... mirasçıları ... ve ... aleyhine asıl dava ile birleşen 2008/10 ve 2008/11 esas sayılı davalar yönünden 10/01/2008; birleşen 2008/197 esas sayılı dava yönünden 27/05/2008 gününde verilen dilekçeler ile asıl dava ve birleşen 2008/11 esas sayılı dava yönünden haksız eylemden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istenmesi; birleşen 2008/10 esas ve 2008/197 esas sayılı davalar yönünden haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda, asıl davada maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, birleşen 2008/10 esas sayılı dosyada manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, birleşen 2008/11 esas sayılı dosyada maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, 2018/197 esas sayılı dosyada manevi tazminat isteminin reddine dair verilen 09/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi...
Davacı, çalıştığı işyerinde mağaza sorumlusu olan davalının kendisini belge imzalatmak için zorladığını, kabul etmemesi üzerine darp ettiğini, eylem nedeniyle açılan ceza davasında avukat tutmak zorunda kaldığını belirterek uğramış olduğu maddi; duymuş olduğu elem ve üzüntü nedeniyle manevi zararlarının giderilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre sabit olan eylem nedeniyle duyulan elem ve üzüntünün derecesine, olay tarihinde yapılan maddi harcama miktarına, tarafların ekonomik sosyal durumları, günün koşulları dikkate alınarak davacının davasının maddi tazminat yönünden kabulü ve manevi tazminat yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, davacının maddi tazminat talebine ilişkin olarak ceza davasında avukat ile temsil edildiğini bildirerek buna ilişkin belge sunduğu, mahkemece de maddi tazminata esas alındığı anlaşılmaktadır....
kaldığı gibi sağlık sorunları olduğunu,haksız el konulacağını düşünerek taşınmazları elden çıkarmak zorunda kaldığını ve masraf yaptığını böylece maddi ve manevi yönden mağdur olduğunu davalıların sorumluluğunu gerekli kılan haksız eylem olduğunu ileri sürerek yerel mahkemenin maddi ve manevi tazminat için koşulların gerçekleşmediğinden davanın reddine karar vermesinin hukuka ve yerleşik içtihatlara aykırı olduğundan kararın kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Yerel mahkeme, davalı ile davacının eşinin dava konusu eylem nedeniyle müteselsilen sorumlu olduklarını, davacının eşi ile görülen boşanma davasında sadakatsiz eşin manevi tazminatla sorumlu tutulduğunu, davalıdan aynı konuya dayalı olarak yeniden tazminat istenemeyeceğini belirterek davayı reddetmiştir. Dosyadaki belgelerden davacı ile dava dışı eşi arasında boşanma davasının görüldüğü ve davacının eşinin bu dosya davalısı ile uygunsuz hareketleri nedeniyle davacı yararına manevi tazminata hükmolunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, davaya konu eylem nedeniyle davalı ve davacının eşi müteselsilen sorumlu iseler ve eş aleyhine manevi tazminata hükmolunmuş ise de; bu tazminatın davacıya ödenip ödenmediği belli değildir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının maddi tazminat istemiyle ilgili olarak, davacının davalı bankanın haksız eylemi nedeniyle zarara uğradığını ispat etmek zorunda olduğu, somut olayda davacının ne şekilde zarara uğradığının kanıtlanamadığı, bilirkişi raporunda da vurgulandığı üzere bankacılık uygulanmasında borcun sona erdiğine dair belgenin getirilmesi halinde kredi başvurularının kabul olunduğu, davacının kredi başvurusunun sözkonusu haksız eylem nedeniyle reddolunduğuna dair herhangi bir bankanın cevabı ve benzeri belge ve somut kanıtı mevcut olmadığı gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddine, yine manevi tazminat istemiyle ilgili olarak, manevi tazminata hükmedilmesi için kişisel yararların haleldar olması ön şartının arandığı, malvarlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi üzüntüye düşürebilirse de böyle bir üzüntünün BK'nun 49. ve MK'nun 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde...
"İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/06/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. ... ve ... aracın maliki ve sürücüsü olarak kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi ile sorumludur. Bu durumda mahkemece, maddi ve manevi tazminat talebi ile ilgili olarak, davalılar ... ve ... yönünden kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nun 438/7 maddesi uyarınca, aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Davacı, davalı ...’un kendisini öldürmeye tam teşebbüs suçundan mahkum olduğunu, haksız eylem sonucunda ağır biçimde yaralandığını iddia ederek uğradığı maddi ve manevi zararın müştereken ve müteselsilen ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı ..., eylemin davacının ağır tahriki sonucu meydana geldiğini, tazminat isteminin yersiz olduğunu savunmuştur....
Kooperatifi aleyhine 22/01/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/04/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... Kooperatifi vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem sonucu ölüm nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... Kooperatifi tarafından temyiz edilmiştir....