Bölge Müdürlüğü'nün vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-) Diğer temyiz itirazlarına gelince: Dava, haksız eylem sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ... Bölge Müdürlüğü ve ... yönünden mahkemenin görevsizliğine, davalılar ..., ... ve ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... Bölge Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemenin görevli olmadığından dolayı dilekçenin reddine karar verildiği takdirde dava dosyasını ait olduğu mahkemeye göndereceğine ilişkin HUMK'nun 27. ve HMK'nun 20. maddeleri, adli yargı yerleri arasındaki görev konusunda uygulama alanı bulur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vdl. aleyhine 07/08/2006 gününde verilen dilekçe ile haksız eyleme dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/.../2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. ...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları ile reddedilmelidir. ...-Diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eyleme dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....
istemlerine, karşı dava ise kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....
(MK.185/III) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak zina nedenine dayalı boşanma davası açar ve bu davada MK 174/2 maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan kişinin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte hangi sebeple olursa olsun eşinden bu nedenle manevi tazminat istemeyen eşin durumuda aynıdır. Davalı eş ile ilişkide olan 3. kişinin durumuna gelince; boşanma davasıyla eşinden manevi tazminat alan davacı manevi tazminatın "tekliği ve bölünmezliği" ilkesi gereğince 3. kişiden tazminat isteyemeyeceği gibi bu tazminatı "sadakat" yükümlülüğü olan eşinden istemeyen, istemeyi ihmal eden davacı elbetteki 3. kişiye yönelemez....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 10/09/2009-07/07/2010-07/09/2010 günlerinde verilen dilekçeler ile haksız eylem sonucu kişilik haklarının ihlaline dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat talebi yönünden verilen karar kesinleşmiş olmakla yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, maddi tazminat talebi yönünden asıl davanın davalılardan ... yönünden kabulüne, birleşen davanın ise ... yönünden kısmen kabulüne, davalılar ..., Burcu Böber ve ... yönünden ise asıl ve birleşen davada yer alan maddi tazminat taleplerinin reddine dair verilen 07/11/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
Tüm bu anlatım karşısında davacı kadının yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatları, yoksulluk nafakası ile ortak çocukları yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarları ile zina sebebine dayalı taleplerinin kabulü gerektiğine ilişkin istinaf başvurularının kabulüne, sair istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A)Davacının maddi ve manevi tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarı ile zina sebebine dayalı boşanma taleplerinin kabulü gerektiğine ilişkin istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca KABULÜ ile, ANKARA BATI 1....
Davalı, taraflar arasında görülen boşanma davasında da aynı nedenden tazminat istendiğini ve hüküm altına alındığını, dosyanın Yargıtay'da olduğunu aynı konuda derdest dava bulunduğunu savunmuştur. Yerel mehkeme, maddi tazminat istemini feragat nedeniyle ret, manevi tazminat istemini kısmen kabul etmiştir. Dosyadaki belgelerden, davalı kocanın davacı karısını tahrik altında basit tıbbi müdahale ile giderilemez ve uzuv tatili oluşturacak biçimde yaraladığı bu eylem nedeniyle ceza mahkemesinde mahkum olduğu, davalının davacı aleyhine açtığı boşanma davasında davacının aynı eylem nedeniyle manevi tazminat istediği ve kısmen hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Şu durumda dava konusu tazminatın TMK 174. maddesi gereğince boşanmaya sebep olan olaylardan kaynaklandığı, davalının bu kusurlu eylemi nedeniyle boşanma davasında manevi tazminata hükmolunduğu eldeki davada ise mükerrer olarak tazminata hükmolunduğu sonucuna varılmaktadır....
Mahkemece, her üç boşanma davasında, bu davaların esasını oluşturan "boşanma” talepleri konusunda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmekle birlikte, davacı-davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine(TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası ile hayata kast pek fena muamele hukuki sebebine (TMK m.162) dayalı boşanma davaları için ayrı ayrı, davalı-davacı erkeğin zina sebebine dayalı (TMK m.l61) boşanma davası için ayrı kusur belirlenerek, sonucunda boşanma davalarının eki niteliğinde bulunan tazminat talepleri konusunda her bir dava türü için ayrı ayrı hüküm kurulması doğru olmamıştır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir....
Davacı kadının manevi tazminat talebinin mahkemece 2 defa reddi hakkında ayrı ayrı 2 defa istinaf talebinde bulunmaması karşısında; davacının boşanma dosyasından manevi tazminat alma imkanı kalmadığı gözetildiğinde; davacının aynı zamanda boşanma sebebi oluşturan eyleme dayanan manevi tazminat isteği artık boşanma sebebine bağlı olmaktan çıkmış, bağımsız bir talep haline dönüşmüştür. Böyle bir durumda manevi tazminat talebinin hukuksal dayanağı artık Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi olmaktan çıkmıştır. Davacı, darp iddiasına dayanarak manevi tazminat talep ettiğine göre, davalının hukuka aykırı bu eylemi sebebiyle Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesine göre sorumluluğuna gidilemiyorsa. evlilik birliğindeki, eşin haksız fiile dayalı bir eylemin sübut bulması halinde, genel hükümlere göre sorumluluğa gidilebilir. Borçlar Kanunu Türk Medeni Kanununun 5. kitabı olup, onun tamamlayıcısıdır (HBK m. 544; 1098 Sayılı TBK m. 646)....
Olayın oluş şekli, davalının kasten yaralama eylemini haksız tahrik altında işlediğinin sabit oluşu, davacının 3. derece kemik kırığı ve hayati derecede yaralanmış olması sonucu oluşan zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde belirtilen gerekçeler ile Davanın kısmen kabulüne, davacının geçici iş göremezlik sebebine dayalı maddi tazminat talebinin kabulüne, 1.066,30- TL maddi tazminatın olay tarihi olan 31/08/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının tedavi giderine dayalı maddi tazminat talebinin reddine, Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 5.000,00- TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine...