WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi ve tazminat KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesi ile zilyet olunan taşınmaza haksız elatmanın önlenilmesi ile tazminat istemine ilişkin bulunduğuna, şahsî hakka dayanıldığına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereğince hükme karşı yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi görevi Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak, zarar henüz doğmadığı halde, zararın doğacağı muhakkak ve pek muhtemel ise veya beklenen taşkın kullanma ile ileride telafisi mümkün olmayacak zarar meydana gelecekse, davalının alacağı önlemlerle zararı önleme ihtimali yoksa, zarar verme tehlikesi taşıyan eylem ve işlemler hakkında davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

      Buna göre; davacının zilyetlik olgusuna dayanarak açtığı elatmanın önlenmesi davası yönünden, tefrik kararı verilerek görevli Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı ile gönderilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle davalıların elatmalarının önlenmesine dair karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Hal böyle olunca; yukarıda belirtildiği gibi, davacı tarafından zilyetlik olgusuna dayanılarak açılan elatmanın önlenmesi davası yönünden davanın tefrik edilerek Sulh Hukuk Mahkemesince görülmek üzere görevsizlik kararı verilmek ve davacının eski hale getirme ve manevi tazminat talepleri yönünden açtığı davasında Sulh Hukuk Mahkemesinde görülecek dava sonucunun beklenerek davacının eski hale getirme ve manevi tazminat taleplerinin esası hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir....

      HD.’nin 2014/194 Esas sayılı ilamına göre ecrimisil "zilyet olmayan malikin malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat" olduğundan aralarındaki kira sözleşmesine dayalı olarak zilyet bulunan davalıların durumunun bu tanıma da uymadığı ve kira sözleşmesine dayanılarak açılan bir alacak davasının da olmadığı...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çaplı taşınmazda mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Somut olayda, Mahkemece “... davacı tarafça elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmiş ise de, elatmanın önlenmesi davasının açılabilmesi için haksız bir işgalin bulunmasının gerektiği oysa burada kullanmayı haklı kılacak bir kira sözleşmesinin var olduğu, ayrıca Yargıtay 1....

        Somut olayda; davacı, evini atık su bastığı sırada davalı ve davadışı kişilerin şikayetine maruz kaldığını, bunun üzerine yetkili makamlarca uyarılara maruz kalıp stres ve sıkıntı yaşadığını belirterek manevi tazminat talep etmiş ise de kural olarak sadece kişilik hakkı ihlal edilen kimse manevi tazminat isteyebilir. Mal varlığının ihlali sonucunda ortaya çıkan zararlar için manevi tazminat istenemez. Mal varlığına yönelik eylemler de şüphesiz kişiyi üzüntüye düşürebilir ise de kişisel hakkı ihlal eden eylem niteliğinde kabul edilemeyeceği ve davacının manevi tazminata yönelik iddiasını ispatlayamamış olduğu gözetilerek manevi tazminata yönelik talebin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava ve birleştirilen dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat türüdür. Nitekim, 08.03.1950 gün ve E:1949/22, K:1950/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/08/2012 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedeli talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29/01/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı Hazine vekili, davalıların 164 ada 2 ve 165 ada 28 mera parsellerine ev yaparak, ve duvar çekmek suretiyle el attıklarını belirterek elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedeli istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir. Dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istemine iişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 8.1.2002 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen davada temliken tescil veya alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne, birleşen temliken tescil davasının reddine, alacak davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 13.6.2002 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar (k.davalılar) vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çapa bağlı taşınmaza haksız elatmanın kal suretiyle önlenmesi istemiyle açılmıştır. Birleştirilen davada Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayanılarak temliken tescil isteminde bulunulmuştur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ YRG.GELİŞ TARİHİ:22.10.2012 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; 634 sayılı Yasadan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirme, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 18.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 18.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,28.2.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......

                  Dava, Hazine tarafından açılan, çaplı yere elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının kabulüne; ecrimisil sil isteğinin idari yargıyı ilgilendirdiğinden söz edilerek, buna dair davanın İse reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı Hazinenin kayıt maliki olduğu, çekişmeli taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden olmadan kaçak yapı inşa etmek ve bahçe olarak kullanmak suretiyle elattığı anlaşılmaktadır. tadır. Bu nedenle elatmanın önlenmesi ve yıkım karan verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir, reddine....

                    UYAP Entegrasyonu