Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şu durumda; davacılar davalıların hakaret ve darp şeklindeki eylemleri nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuş iseler de davalıların davacılara yönelik yaralama ve hakaret eylemlerinin bulunmadığı, manevi tazminatı gerektirir başka bir eylemlerinin ispatlanmadığı anlaşılmakla davacıların manevi tazminat istemlerinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir. b)Davacıların diğer temyizine gelince; dava, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Kural olarak, haksız eylemde bulunan eylem tarihinde temerrüde düşmüş sayılır ve faize de-istek bulunduğu takdirde- bu tarihten itibaren hükmedilir. Davacılar maddi tazminat istemlerine olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini istedikleri halde dava tarihinden yasal faize hükmedilmesi doğru bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2022 NUMARASI : 2017/550 E - 2022/295 K DAVA KONUSU : Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Yapı Kredi Bankası A.Ş. tarafından müvakkili hakkında İstanbul 6....

    Zarar görenler isterse, doğrudan kişisel kusurlarından dolayı haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı tazminat davası açabilecekleri gibi, isterlerse Devlete karşı da dava açabilirler. Somut olayda davacı, davalının kişisel kusuruna dayanarak dava açtığından pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı düşüncesiyle değerli çoğunluğun kararına katılmıyorum. 04/05/2017...

      Anayasa'nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarının kendilerine rücu kaydıyla idare aleyhine açılabileceğine ilişkin düzenlemeler, haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı doğrudan tazminat davası açmaya engel değildir. Zarar görenlerin haksız eylem failine karşı doğrudan dava açamayacaklarını savunmak, temel haklardan olan ve Anayasa'nın 36 ve AİHS'nin 13. maddesinde güvence altına alınan ''hak arama özgürlüğüne'' aykırı olacaktır. Bu nedenle zarar görenler isterse, doğrudan kişisel kusurlarından dolayı haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı tazminat davası açılabilecekleri gibi, isterlerse Devlete karşı da dava açabilirler....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Manevi tazminat talebinin reddi, 9.731 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesi Davacı vekilinin 06.03.2009 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacıya ait araca bir suç soruşturması nedeniyle el konulduğunu, yapılan soruşturma sonunda üzerine atılı suçla ilgili olarak hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağı olan Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının, 2007/181 Soruşturma - 2008/2992 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; şüpheliye (davacıya) ait araca resmi belgede sahtecilik suçundan, 15.01.2007 – 20.11.2008...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Hüküm : Manevi tazminat talebinin reddi, 6.402,16 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacı vekilinin 20.05.2009 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacı hakkındaki bir suç soruşturması nedeniyle sahibi olduğu araca el konulduğunu, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine ve aracının iadesine karar verildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağı olan Ankara 1....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 03/04/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 13/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız haciz nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

              Kararı, davalılar vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir. 1.Asıl ve birleşen dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, ref'i ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir....

                Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının ''İşini İyi Yapanları Kutluyoruz'' başlıklı habere ilişkin açtığı davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine; servis iş kabul kartında yer alan ifade yönünden raporun haksız rekabet yarattığının tespitine, devam eden bir haksız rekabet bulunmadığından haksız rekabetin meni talebinin reddine, zarar oluşmadığından maddi tazminat talebinin, davacı şirketin manevi şahsiyetinin zarar görmediği gerekçesi ile de manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

                  Uyuşmazlık haksız hacizden, diğer bir deyişle haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylemden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olup, Türk Borçlar Kanunu uyarınca zararın kanıtlanması davacı tarafa, hükmedilecek tazminatın miktarının belirlenmesi ise hakime aittir. Haksız takip ve haciz kararına dair manevi tazminat talebi yönünden yine TBK’nın 49'ncu maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Tüm dosya kapsamındaki talep ve savunmalar içeriği dikkate alındığında davacının haksız eylem nedeniyle maddi manevi tazminat talebinde bulunduğu, talebin Türk Borçlar yasasından kaynaklandığı ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanında bulunduğu (Emsal; Yargıtay 4. H.D. 2018/4267 E,2019/2509 K, Yargıtay 4. H.D. 2016/7005 E,2018/4595 K) anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu