Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlar Kanunu'nun 49. maddesine göre, kişilik hakları haksız saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat isteyebilir. Aynı Kanunun 98. maddesi delaletiyle sözleşmeye aykırılık halinde de 49. maddenin uygulanacağı duraksamasızdır. Kişinin onuru, saygınlığı gibi kişilik haklarını oluşturan değerlere saldırı halinde manevi bir zarar yani kişilik hak ve değerlerinde irade dışında gerçekleşen bir eksilmenin oluştuğunun kabulü gerekir. İhbar ve şikayet hakkının kullanılması, Anayasanın 36. maddesinde düzenlenen hak arama özgürlüğünün doğal bir sonucudur. Şikayet dilekçesinin içeriğinden davalının Anayasa ile öngörülen şikayet hakkını kullandığı, kişilik hakkına saldırı niteliğini taşımadığı bu nedenle karşı dava açısından manevi tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Bu şikayetin sonucu olarak disiplin cezası verilmemesi de sonuca etkili değildir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız şikayet nedeni ile açılan maddi tazminat davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından tefrik kararının hatalı olduğu, maddi ve manevi tazminatın birlikte değerlendirilmesi gerektiği, davanın sübut bulduğundan kabul edilmesi gerektiği ileri sürülerek istinaf edilmiştir....

    ve fazla mesailerin kendisine verilmediğini iddia ederek bu ücretlerin tahsilini talep ettiğini, müvekkili şirketin bu şikayet üzerine önce iş bitim belgelerini İller bankasından alıp SGK nezdinde düzeltme yaptırdığını ve olayı açıklığa kavuşturduğunu, davalının yalan beyanda bulunarak şirketten haksız menfaat temin etmeye çalıştığını, şirketin bu olay nedeniyle soruşturma geçirdiğini, şüphelinin haksız olduğunun anlaşıldığını ve şirketin haklandığını, geçirilen soruşturma nedeniyle şirketin ticari güven kaybına uğradığını ve itibarının zedelendiğini, müvekkilinin yeni iş almakta zorlandığını, davalının haksız eyleminden ötürü davacı müvekkilinin manevi zarara uğradığını ve bu nedenlerle 20.000,00TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Şahsına yönelik haksız suç isnat edildiğini, bu sebeple İmranlı Asliye Ceza Mahkemesi 2018/2 Esas sayılı dava dosyasından beraat etttiğini, davalı Malik Yılmaz'ın haksız olarak ve gerçek dışı beyanlarda bulunduğunu, olay günü olan 08/10/2017 gününden bir gün sonra eşi ve tanığı ile ifade verdiğini, elindeki cep telefonu ile 07/10/2017 tarihinden bir gün önceden videolar çekildiğini, bu davayı açmaktaki amacının, davalının haksız davranışlarının farkına varmasını istediğini, manevi tazminat ile zengin olma amacının olmadığını, manevi zararların giderilmesi için 20,000,00 TL maddi tazminat 20,000,00 TL manevi tazminatın tarafına ödenmesini talep ve dava etmiştir....

    Maddesinde düzenlenen "suç uydurma" suçlarını işlediği iddiasıyla adli/idari şikayet ederek hakkında savcılık soruşturması ve disiplin soruşturması açılmasına neden olarak madden ve manen mağdur ettiğini, müvekkili için haksız ve asılsız şikayet ve soruşturmalardan dolayı duyulan üzüntü ve müvekkilinin toplum ve mesleki görev içinde düşmüş olduğu durumun göz önüne alınarak 10.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 29/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesinin davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı tarafın davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmadığı görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Yapılan yargılama neticesinde "...Somut olaya gelince, davalının şikayet sebebi davacının kendisine yönelik Askeri Savcılığa yaptığı şikayettir....

    ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, olay ve karar tarihleri arasında geçen süre, gelişen hukuk yaklaşımı, tazminat miktarının caydırıcılık ve manevi tatmin uyandıran tutarda olması gerekliliği ve talep edilen miktarın makul olduğu gözetilerek talep edilen manevi tazminatın davacılara ödenmesine karar verilmekle birlikte, maddi tazminat talebi yönünden ise davacıların mevcut suçlama nedeniyle soruşturma ve kovuşturma aşamasında kolluk birimine, Cumhuriyet Savcılığı'na ve Mahkeme'ye geliş gidişleri ve merkeze 17 km uzaklıkta olan ikametleri göz önünde bulundurulduğunda makul bir maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği anlaşıldığından, talebin kısmen kabulü ile ayrı ayrı 500,00- TL'nin davalılar İbrahim ve T6 müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/05/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının taraf olduğu ... 10. İş Mahkemesinin 2010/611 esas, 2016/31 karar sayılı dava dosyasında grafoloji ve sahtecilik alanında uzman bilirkişi olarak görev yaptığını; düzenlemiş olduğu rapora ilişkin, davalı tarafından ......

      de üzerine isnat edilen suçun mahiyeti nedeniyle müvekkilinin ciddi zarara uğradığını, müvekkilinin davaya konu olay nedeniyle görevinden kaynaklı saygının zedelendiği, ruhsal bunalıma girdiğini, davalının haksız eylemleri nedeniyle derin elem ve ıstırap duyduğunu, açıklanan bu nedenlerle davalı tarafından müvekkiline karşı işlenilen haksız fiil sebebiyle meydana gelen manevi zararın tazmini amacıyla 2.000TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Anılan madde hükmü ile yalnızca kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan zararların giderilmesi amaçlandığından malvarlığı zarara uğrayan kişi yararına Borçlar Kanununun 58.maddesi hükmüne göre manevi tazminata hükmedilmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır. Somut olayda, davacının, adına tahakkuk ettirilen elektrik faturası ve bu fatura borcu nedeniyle elektriklerinin kesilmesi sonucu maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmakta ise de; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri de incelendiğinde, yapılan işlemlerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığ ve davacı yönünden manevi tazminat istem koşullarının eldeki dava bakımından oluşmadığı ve davacı lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceği kuşkusuzdur. Bu nedenle, manevi tazminata dair verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmuştur....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2020 NUMARASI : 2020/92 ESAS, 2020/334 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : İDDİA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davacının davalı tarafından yapılan asılsız şikayetler, iftiralar nedeniyle ve gözaltı esnasında arkadaşları ve çevresine karşı küçük düşürüldüğünü, bu olaylar neticesinde ve davalar sürecinde manevi çöküntü yaşayarak büyük üzüntü duyduğunu, davalının intikam alma, itibarsızlaştırma, küçük düşürme, mağduriyet yaşatma amacıyla soyut ve ispatsız suçlamalar ve iftiralar ile dava açtığını bu nedenle maddi ve manevi zarara uğradığını, bu nedenlerle davalının yapmış olduğu haksız suç isnadı, haksız şikayet, hakaret ve iftiralar nedeniyle 5.000TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu