Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu haliyle, somut olayda manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz uygulanması da mümkün olmadığından davacının dava dilekçesindeki talebinin ihtiyati haciz olarak değerlendirilmesi halinde de geçici hukuki koruma talebinin reddine dair ilk derece mahkemesinin ara kararının bu yönüyle de usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı tarafın istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353- 1- b-1. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

(yaklaşık ispat kuralı) Eldeki davada yaklaşık ispat şartı gerçekleşmiş olduğundan ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve davacı vekilinin manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddi kararına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmüştür. Bu itibarla, yerel mahkemece davacının manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebinin uygun ve makul bir miktar üzerinden ve teminatlı olarak kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ve anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ilk derece mahkemesi ara kararının 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin 30.000,00- TL manevi tazminat üzerinden üzerinden ve %15 teminat karşılığında kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

olup, ihtiyati haczin talep edildiği dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyete ve destekten yoksun kalmaya dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, Haksız fiilin faili ihtara veya ihbara gerek olmaksızın zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylemin işlendiği tarihten itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır....

haczin talep edildiği dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyete ve destekten yoksun kalmaya dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, Haksız fiilin faili ihtara veya ihbara gerek olmaksızın zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylemin işlendiği tarihten itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır....

    Bu durumda, talep edilen manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. 3-Davacı vekilinin maddi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebine ilişkin istinaf itirazlarına gelince; İhtiyati haciz talep eden tarafından dosyaya sunulan kaza tespit tutanağına göre kusur oranı tam olarak belirlenemese de davalı sürücünün de kusurlu olduğu, davacının eşinin vefat ettiği, dosyadaki belgelerin alacağın varlığına ve muaccel olduğuna kanaat oluşturacak belgeler olduğu, yaklaşık ispat koşulları çerçevesinde İİK'nın 257/1. maddesi kapsamında davalı ... adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile 3....

      Somut uyuşmazlıkta manevi tazminata dayanak teşkil eden zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. HMK'nun 341/1 maddesi gereğince ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılacak itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Buna göre ilk derece mahkemelerinin istinaf yoluna başvurulabilecek ara kararları maddede belirtilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerine ilişkin ara kararları ile sınırlı olup, bunların dışındaki ara kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulamaz....

      İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; % 15 teminatla ihtiyati haciz kararı verilmesinin mağdur edici olduğunu, manevi tazminat alacağının mestentsiz kalmaması adına davalı .... adına kayıtlı olan olaya karışan .... plakalı tır ve bu tıra bağlı davalı adına kayıtlı ... plakalı dorse kayıtlarına ihtiyati haciz konulmasına ilişkin taleplerinin değerlendirilmemesinin yerinde olmadığını belirterek teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesi ve ya teminat oranının % 5 olarak belirlenerek davalı ... adına kayıtlı ... ve .... plakalı dorse kayıtlarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. İstinaf kanun yoluna başvuran davalılar ..... ve ..... vekili dilekçesinde özetle: Manevi tazminat bedellerinin henüz muaccel hale gelmediğini, 400.000-TL nin hukuki anlamda afaki bir miktar olduğunu, taşkın haciz niteliğinde bulunduğunu, davacı sıfatında bulunan baba .....'...

        Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....

        Davacıların manevi tazminat istemi bakımından ihtiyati haciz talebi bakımından yapılan değerlendirmede; Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Bu nedenlerle manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebin reddine ilişkin ilk derece mahkemesince red kararı verilmiş olmasında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır....

        UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olayda, haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan tazminat davasında ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi ile açılan davada ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır....

        UYAP Entegrasyonu