Davacılar tarafından 27.04.2009 tarihinde açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında, taşınmazın daha önce kamulaştırma işlemi yapılmayan ve kamulaştırmasız el atılan 4/b harfi ile belirtilen kısmına ilişkin olarak dava tarihindeki değeri itibariyle bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verildiğine göre, davacılar belirtilen bu kısım için (kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının açıldığı) dava tarihinden öncesi için ecrimisil isteyebilirler. Buna göre; mahkemece, davanın esasına girilerek tarafların delillerinin usulünce toplanması, dava konusu taşınmazın, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/307 E.2010/1055 K....
işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır....
Bu nedenle davalı vekilinin hükmolunan kamulaştırmasız el atma tazminatı bedeline yönelik istinaf taleplerinin reddi gerekmiştir. d-Kamulaştırmasız elkoyma eylemi, yasal nitelikte bir kamulaştırma işlemi olmayıp hukuken haksız fiil niteliğinde olduğundan, el koyma davalarında belirlenen bedelde kamulaştırma bedeli olmayıp hukuken bir tazminattır. Haksız fiillerde belirlenecek tazminata haksız fiil tarihinden itibaren faiz uygulanır. Ancak bu davalarda, tazminat olarak hükmedilecek olan taşınmazın değeri, dava tarihi itibarıyla belirlendiğinden bedelin tamamına da dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekir....
Bu nedenle davalı vekilinin hükmolunan kamulaştırmasız el atma tazminatı bedeline yönelik istinaf taleplerinin de reddi gerekmiştir. d-Kamulaştırmasız elkoyma eylemi, yasal nitelikte bir kamulaştırma işlemi olmayıp hukuken haksız fiil niteliğinde olduğundan, el koyma davalarında belirlenen bedelde kamulaştırma bedeli olmayıp hukuken bir tazminattır. Haksız fiillerde belirlenecek tazminata haksız fiil tarihinden itibaren faiz uygulanır. Ancak bu davalarda, tazminat olarak hükmedilecek olan taşınmazın değeri, dava tarihi itibarıyla belirlendiğinden bedelin tamamına da dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekir....
Bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat türüdür. Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup , taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir . Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir....
Şöyle ki; 1- )Öğretide ve yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma ve eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Ecrimisil, başkasının taşınmazını haksız işgal eden kötüniyetli zilyedin ödeyeceği tazminat olup, en azı kira geliri, en çoğu ise tam gelir mahrumiyetidir....
HÜKÜM/: 1- Davalı vekilinin ecrimisil tazminatı yönünden istinaf başvurusunun HMK' nın 352 ve 355. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, 2- Davalı vekilinin kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden istinaf başvurusunun HMK' nın 353/1- b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 3- Alınması gereken 2.540,82 TL istinaf karar harcından peşin alınan 635,20 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.905,62 TL 'nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 4- Davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harcının hazineye irat kaydına, 5- İstinaf yargılama giderinin davalı taraf üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kamulaştırmasız el atma tazminatı ve ecrimisil tazminatı yönünden miktar itibariyle HMK 362/1- a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
A.H.M. nin 2010/62 E. sayılı dosyası ile açılan ve derdest olan kamulaştırmasız el atma davasında; dava konusu taşınmaza asfalt, yol, tretuar ve yeşil alan yapılmak suretiyle 390.53 m2 lik kısmına el atıldığını, söz konusu dosyada ödenecek bedelin, taşınmazın el koyma tarihindeki niteliği esas alınarak dava tarihindeki değeri olacağını, kamulaştırma kararı almadan veya kamulaştırma işlemini tamamlamadan taşınmaza el atan davalı idarenin haksız işgalci konumunda olduğunu ve kamulaştırmasız el atma davasının açıldığı tarihe kadar olan süre için ecrimisil ödemesi gerektiğini, el atılan kısımda müvekkilinin tasarruf imkanı bulunmadığını ileri sürerek 10.000 TL ecrimisil bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; kamulaştırmasız el atma davasının bekletici mesele yapılarak, neticesinin beklenmesini, ecrimisilin kötüniyet tazminatı olup, ancak kötüniyetli zilyetten istenebileceğini, ayrıca işgal kötü niyetli olsa da, mal...
GEREKÇE: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Dava, Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecri misil istemine ilişkindir. HMK' nın 342- e maddesine göre, istinaf dilekçesinde başvuru sebepleri ve gerekçesinin bildirilmesinde zorunluluk bulunduğu, yine HMK' nın 355.maddesinde incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak Bölge Adliye Mahkemesince kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bunun resen gözetileceği belirtilmiştir....