Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık tapulu yere elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683 üncü maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü elatmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 18/02/2014 NUMARASI : 2011/386-2014/35 Dava, ihale alacaklısı tarafından taşınmazda bulunan kiracıya İİK.nun 135/2 maddesi gereğince tahliye emri gönderilmesi nedeniyle tahliyeye kadar geçen süre için haksız işgal tazminatı istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Mahkemece de dava haksız işgal tazminatı istemi olarak nitelenmiş ve haksız işgal tazminatına (ecrimisil) hükmedilmiştir. Bu davaların temyiz inceleme görevi Dairemize ait değildir. Bu davaların temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait olup, dosyanın incelenmek üzere Yargıtay 1.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 24.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı...... Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....
Tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat davalarında mahkemenin görevi dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri ile istenen tazminatın toplamına göre belirlenir. Somut olayda; dava dilekçesinde dava değeri 2000 YTL. gösterilmiş, aynı dilekçede haksız işgal tazminatı olarak 2000 YTL.nin davalılardan tahsili istenmiştir. Bu durumda, dilekçede belirtilen değer yalnızca tazminat istemine ilişkin olup, dava konusu taşınmazların değerinin belirtilmediği anlaşıldığından mahkemece öncelikle dava değeri ve dolayısıyla mahkemenin görevli olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın esasına girilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 30.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır. Buna göre ecrimisil istemlerinde işgalin, haksız eylem niteliğinde olduğu ve tazminat istemleri için işgalin haklı bir nedene dayanmaması gerektiği dikkate alınmalıdır. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) 3. Değerlendirme 1. Tapulu taşınmazda harici satış sözleşmesine değer verilemeyeceği gözetilerek ve mülkiyet hakkına üstünlük tanınmak suretiyle mahkemece davalının dava konusu taşınmaza yaptığı müdahalenin menine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. 2....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 03/06/2021 tarih, 2020/180 Esas 2021/186 Karar sayılı kararı ile; Ecrimisil diğer bir ifadeyle haksız işgal tazminatı; bir taşınmazın tasarrufta bulunma hak ve yetkisine sahip olmayan bir kişi tarafından sahibinin rızası dışında kullanılması neticesinde doğan tazminat olduğunu, Türk Medeni Kanunu'nun 682. maddesinin 2. fıkrasına göre, malik malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebileceğini, davacı yan, dava konusu taşınmazda davalının haksız işgalci olarak oturduğunu, kendisine herhangi bir bedel ödemediğini tarafların ortak konutu olan dava konusu taşınmazın boşanmadan sonra davacının onayı olmadan davalının kullanmaya devam ettiği iddia ettiğini, davalı yan ise davacının onayı olduğunu iddia etmişse de, davacının onayına dair davalı tarafın iddiasını ispat edemediği dikkate alındığında davalının taşınmazda davacının rızası dışında oturduğu kanaati ile elatmanın...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2014 NUMARASI : 2014/272-2014/383 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin konusu kalmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat ve haksız işgal tazminatı isteklerinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ....ç'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil, maddi tazminat ve yıkım bedelinin tahsili isteklerine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Bafra 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/116 esas, 2021/292 karar sayılı dava ve birleşen dava dosyasında verilen elatmanın önlenmesi-haksız işgal tazminatı (Paydaşlar arasında)i talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; elatmanın önlenmesi-haksız işgal tazminatı (Paydaşlar arasında) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Asıl ve Birleşen Davanın REDDİNE," karar verilmiştir....
Ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı ise zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ne var ki davalı taşınmazda tapu maliki olan davacının rızası ile oturduğunu ileri sürmüş, bu husus davacı tanığı Aydan malikin davalıların taşınmazda oturmalarına bir süre izin verdiğini belirtmesi ile sabit olmuştur. Davacı taraf rızanın geri alındığı tarihi ispatlayamadığından rızanın en geç davanın açılmasıyla ortadan kalktığı kabul edilmelidir.bu durumda dava tarihinden geriye doğru ecrimisile hak kazanamayacağı gözetildiğinde mahkemece ecrimisil yönünden davanın reddine karar verilmesi yerindedir....