WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi tarafından, davacı şirketin 1/3 hisseyi satın aldığı tarihte taşınmaz üzerinde hafriyat artığının bulunduğu, davacının bu durumu bilerek taşınmazı satın aldığı, önceki malikin tazminat hakkını davacıya devrettiğine ilişkin bir delil sunulmadığı, bu durumda davacının bilirkişilerce tespit edilen eski hale getirme bedelinin ancak 2/3’si olan 552.640,00 TL’yi isteyebileceği gerekçesi ile bu miktar üzerinden eski hale getirme bedeline hükmedilmiş ise de, davacı tarafın dava tarihi itibariyle tam malik bulunduğu ve bu aşamadan sonra taşınmazın eski hale getirilmesinin tümüyle davacı şirket ile ilgili olduğu gözönünde bulundurulmak suretiyle, davacı lehine eski hale getirme bedelinin tamamına hükmedilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeler ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru olmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ecrimisil Ve Yıkım Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili; davacının maliki olduğu 538 parsel sayılı taşınmaza davalı kurum tarafından haksız olarak el atıldığını, daha önce kamulaştırma işlemi yapıldığını ancak yol genişletme çalışması sırasında kamulaştırılmış alandan daha fazlasının işgal edilerek fiilen yola dönüştürüldüğünü belirterek, el atmanın önlenmesini, yıkım ve eski hale getirme bedeli olarak 3.000 TL, dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık ecrimisil bedeli olarak 2.000 TL'nin tahsilini talep etmiş, 26.01.2015 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme bedeline ilişkin talebini 88.025,90 TL olarak güncellemiştir....

      buyana her takvim yılı başında aylık işgal tazminatı bedeline %5 artış yapılmak ve her ay ödenmesi gereken tarihten dava tarihine kadar sürede işleyecek yasal faizi ile birlikte, 14/12/2006 tarihinden dava tarihine kadar geçen sürede tahakkuk eden toplam haksız işgal tazminatı bedelinden, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 45.000,00 TL'nin davalıdan tahsili istenilmiştir....

        -TL, eski hale getirme bedeli 2.907,95.-TL ve ecrimisil bedeli 23,54.-TL ve dava dilekçesinde ayrıntıları açıklanmayan ancak tanık beyanlarından belirlenen ağaçların bedeli 1.615,00.-TL olarak belirlenmiştir. Dava elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil talebine ilişkin olmakla dava değeri, davaya konu taşınmazın el atılan bölümünün dava tarihindeki arazi değeri ile eski hale getirme bedeli ve tazminat bedeli toplamı olacağı kuşkusuzdur. Bu itibarla somut olayda dava değeri 7.868,77.-TL olup, istinaf konusu edilen miktar, hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Buna göre istinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hüküm tarihi itibari ile miktar yönünden kesin niteliktedir. Dolayısıyla da istinafı kabil bir karar değildir. Kesin nitelikteki bu kararın, gerekçeli kararda istinaf kanun yoluna tabi olduğunun açıklanmış olması da sonuca etkili değildir....

        Yine davalı vekili müvekkilinin işletmeyi devralmasından önce işletmenin tadilat yapılmış olması nedeniyle eski hale getirme bakımından sorumlu olmadıklarını belirtmiş ise de, devraldıktan sonra eski hale getirilmemiş haliyle kullanmaya devam etmiş olması nedeniyle eski hale getirilmesinde davalının da sorumlu olduğu kanaatine varıldığından bu yöndeki istinaf istemi de yerinde görülmemiştir....

        Öte yandan, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

        Mevkii, 3781 ve 3779 parsel sayılı taşınmazların 1/3 hisse maliki olduğunu, davalı tarafından bu taşınmazların haksız olarak işgal edildiğini, üzerinden yol geçirildiğini, çok ciddi bir moloz-hafriyat dökümü gerçekleştirildiğini ve elektrik direkleri dikildiğini belirterek, 3781 ile 3779 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazlara davalının haksız müdahalesinin men'ine, arsa üzerindeki moloz hafriyatının kaldırılmasına, yol çalışmasının ve dikilen elektrik direklerinin kaldırılmasına, arsanın eski hâline iadesine, işgal tarihinden itibaren işgal tazminatı olarak ecrimisil alacaklarının bilirkişi marifetiyle tespitine ve tespit edilecek ecrimisil alacağından mahsup edilerek bakiyesinin talep ve tahsili için eksik harç yatırma hakları mahfuz kalmak kaydıyla şimdilik 30.000,00 TL ecrimisil alacağına ve haksız işgalin başladığı tarihten itibaren her bir alacağın doğum tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

          Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine açılan eski hale getirme davasını incelemek ve karar vermekle mahkeme görevli olmadığından Eski Hale Getirme davası yönünden tefrik edilmesine karar verildiği, sonrasında görevsizlik kararı verildiği, temyiz edildiği ve sonrasında ise davadan feragat edildiği ve eski hale getirme ile ilgili davanın bu şekilde sonuçlandığı anlaşılmıştır. İstinaf yoluna davalı T6 vekili başvurmuştur. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminattır. 08/03/1950 tarih, 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır....

          Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin 23.10.2019 tarihinden önceki kullanımının kötü niyetli olduğunu, davalı şirketin haksız müdahalesi tespit edilmesine ve dava tarihi itibarıyla dava konusu taşınmazın eski hale getirme bedeline muhtaç durumda olduğu aşikar olmasına rağmen eski hale getirme bedeli konusunda herhangi bir tespite yer verilmediğini, dava konusu taşınmazın kamulaştırılması üzerine eski hale getirme bedelinin konusuz kaldığı, bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olduğu, yargılama giderlerine hükmedildiği; ancak İlk Derece Mahkemesince eski hale getirme bedeli konusunda bir tespit yapılmadığı ve sadece müdahalenin men’i bedeli üzerinden yargılama giderine hükmedildiğini, ecrimisilin haksız müdahale tarihinden değil de 23.10.2019 - 06.05.2020 tarihleri aralığı için eksik şekilde hükmedildiğini, dava açıldığı tarih itibarıyla belirlenen eski hale getirme bedeline ilişkin yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin...

            Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih, 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

              UYAP Entegrasyonu