"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tespiti K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nin 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin tespiti isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Davacılar ... ve arkadaşları, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli 167 ada 39 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin raporunda (B) harfi ile gösterilen 1,2844 metrekarelik kısmı ile 167 ada 53, 158 ada 32, 159 ada 12 ve 184 ada 190 sayılı parsellerin tapu kaydının iptali ile davacılar ..., ..., ... adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içinde kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davasıdır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, zilyetliğe dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının c bendi. TMK'nın 981 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Eldeki dava zilyetliğin tespiti ve korunması isteğine ilişkindir. Davacının ne ayni ne de kişisel hakkı söz konusu olmadığına göre, uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına yönelik TMK'nın 981 inci vd. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir....
Avanos Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğunu belirterek, 6100 sayılı HMK'nun 4/c maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Avanos Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin değil hakka dayalı olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, taşınmaz hissesine vaki elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı, tapuda kayıtlı olmayan dava konusu taşınmazın iştirak halinde mülkiyete tabi olduğunu, kendisinin de hissedarı bulunduğu taşınmazı kullanmasına, hissedarlardan olan davalının engel olduğunu belirterek davalının hissesine müdahalesinin önlenmesi talebinde bulunduğuna göre dava, TMK.nun 683. maddesine dayanan ve tescil talep etme hakkı bulunan zilyedin müdahale edene karşı açmış olduğu elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup görevli mahkeme 6100 sayılı HMK'nun 2/1 maddesi gereği asliye hukuk mahkemesidir....
yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında salt zilyetliğin tespiti ve korunması istemiyle açılan davalarda görevli olan sulh hukuk mahkemesinde değil, hakka dayalı el atmanın önlenmesi davalarında görevli olan asliye hukuk mahkemesinde açıldığı ve halen görülmekte olup mahkemece işin esasının incelenmesine geçildiği anlaşılmaktadır....
Davalı Hazine vekili, uyuşmazlık konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın zilyetliğin korunmasına ilişkin bulunduğu gerekçesiyle görevsizliğe, Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli bulunduğuna karar verilmesi üzerine; hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.TMK'nun 982 ve 983.maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile, zilyet zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğine müdahalenin önlenmesini isteyebilir. Ancak, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayanıldığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır. (HGK'nun 25.11.2009 tarih ve 2009/8-518 Esas, 573 Karar). Somut olayda; uyuşmazlık konusu taşınmaz ve üzerinde hafif yapı niteliğinde olmayan yapının zilyedi olduğu iddiasıyla açılan davada, davacının arkasında barındırdığı hak nedeniyle, dava 6100 s....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2021 NUMARASI : 2018/145 ESAS, 2021/869 KARAR DAVA KONUSU : Hakka Dayalı Zilyetliğin Korunması KARAR : Fatsa 2....
O halde; “zilyetliğin korunması” davalarında esas olan mülkiyet hakkının korunması değil, kişinin fiili (eylemli) hakimiyeti (egemenliği) altında bulundurduğu taşınır veya taşınmaz yada nesne üzerinde o an için var olan “üstün zilyetliğinin korunması” söz konusudur. Dolayısıyla zilyedin fiili hakimiyetinin bir hakka dayanıp dayanmadığına bakılmaksızın üstün zilyetliğinin korunması sağlanır. Bu tür davalar, esasen toplumda bozulan düzenin (asayişin) bir an evvel korunması ve sağlanması için başvurulan geçici tedbir niteliğindeki davalardır. Zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Davacıda bu amaçla anılan davayı açmıştır....
O halde; “zilyetliğin korunması” davalarında esas olan mülkiyet hakkının korunması değil, kişinin fiili (eylemli) hakimiyeti (egemenliği) altında bulundurduğu taşınır veya taşınmaz yada nesne üzerinde o an için var olan “üstün zilyetliğinin korunması” söz konusudur. Dolayısıyla zilyedin fiili hakimiyetinin bir hakka dayanıp dayanmadığına bakılmaksızın üstün zilyetliğinin korunması sağlanır. Bu tür davalar, esasen toplumda bozulan düzenin (asayişin) bir an evvel korunması ve sağlanması için başvurulan geçici tedbir niteliğindeki davalardır. Zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Davacıda bu amaçla anılan davayı açmıştır....
a karşı açılan zilyetliğin tespiti davası davaya konu olan 234 ada 31 parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Davacılar ..., ... ve arkadaşları askı ilan süresi içinde miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak miras payları oranında adlarına tescili istemiyle tüm taşınmazlar hakkında dava açmışlardır....