WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından davanın 14.04.2005 tarihinde 10.000.00-YTL. değer gösterilerek açıldığı, tarafların protokol ve kira sözleşmesine dayandıkları, davacının bir hakka dayalı olarak dava açtığı anlaşılmaktadır. Dava, H.Y.U.Y.'nın 8/II-3. maddesi anlamında zilyetliğin korunması mahiyetinde olmayıp, hakka dayalı uyuşmazlığın dava tarihi ve değeri gözönünde bulundurulduğunda H.Y.U.Y.'nın 8/1. maddesine göre görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/09/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    TMK'nin 982 ve 983. maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır....

    Noterliğinin 01.11.2006 gün ve 21906 yevmiye sayılı sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Çekişme konusu mesken ihtilafsız ve Hazine adına tapuda kayıtlı olan 338 ada 14 sayılı parsel üzerinde bulunmaktadır. Bu durumda, dava, TMK.nun 981 ve devamı maddelerine dayalı bulunan zilyetliğin korunmasına ilişkin değildir. Hal böyle olunca; temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yüksek Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Türk Medeni Kanunun 982 ve 983. maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek sulh hukuk mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır. HGK 25.11.2009 tarihli 2009/9- 518, 2009/573 sayılı kararı da aynı yöndedir. Madde içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere, yalnız zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar, dava değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesince görülecektir. Maddede yer alan "sadece zilyetliğin korunması davaları" ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 982. ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğin gaspı ve zilyetliğe saldırıdan doğan davalar amaçlanmıştır....

      Davalılar vekili, davacının talebinin sadece zilyetliğe dayanmadığını, hakka dayalı istekte bulunduğunu, dolayısıyla Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının isteğinin salt zilyetliğe dayalı olmadığı, davanın TMK'nın 683. ve 713. maddeleri uyarınca mülkiyetin korunması ve tesisine ilişkin olduğu, bu nedenle davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nın 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi salt zilyetliğe dayalı olarak TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden de yararlanma olanağına sahiptir....

        TMK'nin 982 ve 983. maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır....

        Davalı, davaya konu taşınmazın 1960 yıllardan bu yana ailesinin kullanımında olduğunu, bu hakka dayalı olarak tapusuz olan taşınmazın 182 M2 kısmının davacıya satıldığını, zilyetliğini 1989 yılında devrettiğini, o tarihten itibaren itibaren davacının kullanımında olduğunu, bir başka şahsa satışının söz konusu olmadığını, 2002 yılında bazı kişilerce bu yerin adlarına tescil edildiğini, davacının bu kişilere dava açması gerektiğini, davacının kendi ihmali ile zararın artmasına sebeb olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir....

          Mahkemece, davanın hakka dayalı olduğu, zilyetliğin tespiti ve korunması talepli olup; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde, tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 117 ada 1 ve 117 ada 2 parsel, 06.09.1990 tarih ve 31.01.1992 tarihinde hükmen Hazine adına tescil edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalara göre dava; TMK'nun981 vd. maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. TMK'nun 984.maddesinde; “Gasp ve saldırıdan dolayı dava hakkı, zilyedin fiili ve failini öğrenmesinden başlayarak iki ay ve her halde fiilin üzerinden bir yıl geçmekle düşer.” denilmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Açılan dava zilyetliğin korunması istemine ilişkindir. TMK. nun 981, 982, 983 ve 984 maddeleri mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kimsenin zilyetliğini korumak üzere amir hükümleri ihtiva etmektedir. TMK. nun 973. maddesinde zilyetlik “… Bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir…” biçiminde tanımlanmıştır. TMK.nun 982 ve 983. maddelerinde de zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan faydalanır, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı taktirde dava bir hak davası niteliğini kazanır....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu, 6100 sayılı HMK.nın 4/1- c maddesine göre salt zilyetliğe dayalı olarak zilyetliğin korunması istemiyle açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, davacının zilyetlik yanında mülkiyet iddiasını içeren şahsi hakka dayandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığını belirterek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: 1- Dava; şahsi hakka dayalı olarak zilyetlik hakkının tespiti ve korunması ile zilyetliğe yapılan müdahalenin önlenmesi isteklerine ilişkindir. 2- Davacı taraf davasında dava konusu evi kendisinin yaptığını, nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullandığını, buna rağmen davalının evini haksız olarak kullanmaya başladığını belirterek, zilyetliğinin korunması ile davalının müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu