İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun TMK'nın 195. maddesi uyarınca evlilik birliğinin korunması için hakimin müdahalesi istemine ilişkindir HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Türk Medeni Kanunu'nun 195. maddesinde "Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi hâlinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler. Hâkim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır, onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır." hükmü düzenlenmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple temyiz edilen ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 24.05.2018 tarih, 2018/195 esas ve 2018/494 karar sayılı ret kararının KALDIRILMASINA, ... 1....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, kat maliklerinin kendilerinin davayı açamayacağını, hukuki ilişki kurma ve dava takip yetkisinin yöneticide olduğunu, toplu yapılarda yönetim kuruluna ait olduğunu, site yöneticiliğinin TMK ve KMK da yer alan hükümler gereği site yöneticiliğinin tüzel kişiliğinin bulunmadığını, davacı tarafın kat malikleri kurulu toplantısında ticari kat maliklerinin oy kullandığı yönündeki beyan ve iddialarının gerçek olmadığını, hakimin müdahalesi ve (yönetici) kayyım tayini talebinin kabulünün mümkün olmadığını, mevcut yönetim kurulu ve faaliyetlerinin, T3 mali ve idari iş ve işlemlerini organize ve sistematik bir vaziyette yürütüldüğünü, Kat Mülkiyeti Kanunu ile yönetim planının gerekliliğinden çıkmayan site yöneticiliği ve beraberinde davacı taraf dahil tüm kat malikleri, hakimin müdahalesi ve yönetici tayini ile ciddi maddi külfet tehdidi altında bırakılacağını, bu nedenlerle...
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere, davacının talep ettiği hususların öncelikle kat malikleri kuruluna taşınıp sonuç alınamadığı takdirde hakimin müdahalesi istenebileceği hususu dikkate alındığında, kararda bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/12/2017 gününde oy birliği ile karar verildi....
Dava hakimin müdahalesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir. SONUÇ: Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve gereği yerine getirilerek davalının sorumlu olduğu projeye aykırılıkların eski hale getirilmesine ve rahatsızlık verici eylemlere ilişkin hakimin müdahalesi yoluyla gerekli önlemlerin alınmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalıya yükletilmesine 06/05/2019 günü oy birliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/744 KARAR NO : 2022/616 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DENİZLİ 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2021 NUMARASI : 2018/531 ESAS 2021/490 KARAR DAVA KONUSU : Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar (Hakimin Müdahalesi) KARAR : Denizli 3....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Evlilik Birliğine Hakimin Müdahalesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "evlilik birliğine hakimin müdahalesi" talebine ilişkin davaların birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından parasal katkının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.10.2014 (Pzt...
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/195 Esas, 2014/310 Karar sayılı dosyası üzerinden borçlu (murisin) en yakın mirasçılarının tamamı tarafından miras reddedilmiş olduğundan alacaklının TMK m. 612 uyarınca mirasın reddini tespit eden mahkemeyi harekete geçirmeye yönelik bir talep olup, bu dava dosyasından ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/195 Esas sayılı dosyasına gönderme kararı verilerek o dosya üzerinden mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmeksizin karar verilmiş olması nedeni ile kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış Aile Konutu tespiti ile kiracısı bulunduğu evin kira sözleşmesinin tarafı olarak kabul edilmesi istemli hakimin müdahalesi istemine ilişkindir. Davacı kadın tarafından açılan kiracısı bulunduğu evin kira sözleşmesinin tarafı olarak kabul edilmesi istemli hakimin müdahalesi istemine ilişkin talebin incelenmesinde; TMK 194. Maddesinde, konut eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa sözleşmenin tarafı olmayan eşin kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelebileceği ve müteselsilen sorumlu olacağının düzenlendiği, buna göre davacı kadının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı ancak taşınmazın tahliyesine ilişkin karar ön inceleme duruşmasından önce verilip taşınmazın tahliye edilmesi halinde davalı ev sahibi lehine verilecek vekalet ücretinin 1/2 oranında verileceğinin düşünülmemesi hatalı olmuştur....
(Y2HD, 20.04.2006, 21518-5959, GENÇCAN-TMK-2., s.1388-1389) Boşanma davası davacı “kadın” tarafından “sürekli kalma niyetiyle” oturduğu (TMK. m. 19 f. I) (=yerleşim yeri) ve bu sebeple yerleşim yeri (TMK. m. 168) olan yerde/doğru yerde açılmıştır. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı düşüncesine” katılmıyorum....