Somut olayda, kaza tarihi 06/07/2017 olup, davacının başvuru yaparken dosyaya sunduğu Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Bilimler Enstitü Müdürlüğü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 24/07/2020 tarihli raporu kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik'e göre kaza tarihinden itibaren yapılan tedaviye ilişkin evraklar ve muayene neticesinde davacıda %17 oranında maluliyetin oluştuğu tespit edilmiş olup Uyuşmazlık Hakem Heyetince de söz konusu rapor doğrultusunda davacının talebi kabul edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince, maluliyet raporunun Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik'e uygun düzenlenmediği, bu hususun dava şartı olduğu, bu eksikliğin tamamlattırılması çok uzun süreyi gerektirdiğinden tahkim yargılamasının niteliği ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddine karar vermiştir....
O halde, Hakem Heyetince, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki " Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik" hükümlerine göre usulüne uygun, denetime ve karar vermeye elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla yeni bir rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre, temyiz eden davalının lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir. Kabule göre de; Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurusu kabul edilen ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına 12.558,05 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir....
Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 27/05/2016 günlü sağlık kurulu raporunda davacının maluliyetinin Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğ'i ekindeki cetveller kullanılarak yapılan değerlendirilmesi sonucunda davacının meslekte kazanma gücü kayıp oranının %20 olduğu tespit edilmiş, Hakem Heyetince anılan rapor karara esas alınarak talebin kabulüne karar verilmiş, karara karşı itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince, davalı vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı olduğuna dair yaptığı itiraz reddedilmiştir. Maluliyete ilişkin alınacak raporların kaza tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre düzenlenmesi gereklidir. 24/08/2015 kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan "Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik" hükümleri esas alınması gerekirken, kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmeliğe göre düzenlenen raporun karara dayanak yapılması doğru olmamıştır....
Şu halde, itiraz hakem heyetince davacının, kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları eklenerek, dosyada mevcut raporlar da irdelenmek suretiyle, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, adli tıp kurumu veya üniversitelerin adli tıp anabilim dalı bölümleri gibi kuruluşlardan yeni bir rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz maluliyet tespit raporuna dayanılarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum itiraz hakem heyeti kararının bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Anılan bu rapor kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiştir. Ancak İtiraz Hakem Heyetince ara karar ile maluliyete ilişkin raporun başvuranın muayenesi ile icra edilmesi, heyette epilepsi konusunda uzman hekimin bulunması gerektiği ve Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümleri ile Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre ve ayrıca Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri nazara alınarak rapor düzenlemesi gerektiği başvurana bildirilmiştir....
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 02.12.2018 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği yürürlükte olup davacı vekili tarafından Hakem Heyetine başvuru sırasında 25.06.2019 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporuna göre %53 oranında maluliyetinin bulunduğu tespit edilmiş ve Hakem heyetince işbu rapor hükme esas alınarak karar verilmiş ise de raporun hangi Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği belli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz....
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davanın kabulü ile 44.161,63 TL sürekli iş göremezlik tazminata 07/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine; davalı ... vekilinin itirazlarının kabulüne, hakem kararının kaldırılarak yeniden karar oluşturulmasına, davadan evvel genel şartların öngördüğü sağlık kurulu raporu ile sigorta şirketine başvuru yapılmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir....
Somut olayda, davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve Hakem Heyetince hükme esas alınan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından hazırlanan 30.11.2017 tarihli Sağlık Kurulu Raporu, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenmiş olup başvuranın %30 oranında sürekli maluliyeti olduğu belirlenmiştir. 03/01/2016 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup, hükme esas alınan rapor kaza tarihinde yürürlükte olmayan mevzuata göre düzenlenmiştir....
Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz.", yine aynı kanunun 70/5 maddesinde de “Tüketici hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir.” hükmüne yer verilmiştir. Yasada (ilçe tüketici hakem heyeti için) öngörülen parasal sınır 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.200 TL'ye çıkarılmıştır. Dava konusu hakem heyeti kararı incelendiğinde; uyuşmazlığın konusu olan parasal değerin 177 USD olması karşısında, hüküm, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin REDDİNE ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 70. maddesi gereğince Yenimahalle Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti tarafından verilen kararın iptali isteğine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 68/1. maddesinde “Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz.'”, yine aynı kanunun 70/5 maddesinde de “Tüketici hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir.” hükmüne yer verilmiştir....