Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde, hakem heyetince eksik inceleme yapıldığı, hakem heyetinin yetkisinin sınırları, yargılama usulü, hukuki dinlenilme hakkı ve taraf eşitliği ilkesi ihlal edildiğini, bilirkişi görüşünün nihai hakem kararına neredeyse birebir karara aktarıldığı ancak bilirkişi heyetinin değerlendirmeleri ve duruşmadaki beyanlarının çelişkiler içerdiğini, bilirkişilerce yapılan incelemenin taraflı olduğunu, eksik incelemeye dayandığını, taraf eşitliğini ilkesini ve diğer temel ilkeleri ihlal ettiğini, tahkim süresinde karar verilmediğini, süre uzatımına muvafakat dilekçesi verilmişse de muvafakatın geçersiz olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, hakem-hakem kurulu kararının iptali istemine ilişkindir. 2....
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, kaza tarihi itibariyle uygulanacak Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun sunulmadığı, buna göre zararın kapsamının belirlenemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine, davacı tarafça davalı ... şirketine talebin değerlendirilmesi ve tazminatın hesaplanabilmesi için gerekli olan -kaza tarihi itibariyle dikkate alınması gereken yönetmeliğe göre hazırlanmış olan- sağlık kurulu raporunun sunulmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir....
Maddesine göre Tüketici Hakem Kurulu Kararına karşı 15 günlük süre içinde Tüketici Mahkemesine itiraz edilebilir. Bu durumda uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Tekirdağ Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/02/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamından, abonelik sözleşmesine dayalı su tüketiminde, sayacın arızalı olması nedeniyle fazla tüketim olduğundan davalının başvurusu üzerine tüketici sorunları Hakem Heyeti Başkanlığının 14.01.2005 gün ve 38 sayılı kararı ile ödeme faturaları baz alınarak aylık ortalamanın hesaplanması gerektiğine ilişkin karara davacı kurumun itiraz ederek, hakem heyeti kararının iptalinin istediği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 22. madesine göre tüketici hakem kurulu kararına karşı 15 günlük süre içinde tüketici mahkemesine itiraz edilebilir. Bu durumda uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 3. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/10/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 14.04.2009 gün ve 2008/434-2009/129 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava dosyası kapsamında davanın tarafları arasındaki sözleşmenin ve eklerinin bulunmadığı anlaşıldığı gibi uyuşmazlık konusu 17.11.2008 tarihli hakem kurulu kararının ve bağlı dosyasının da bulunmadığı tespit olunduğundan yanlar arasındaki sözleşme ve ekleriyle hakem kurulu kararının ve dava dosyasının birlikte gönderilmesi için dava dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda,Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından hükme esas alınan Balıkesir Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı'nın 23/06/2017 günlü raporunda davacının maluliyetinin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine ekli cetvellerdeki hesaplama yöntemine göre değerlendirilmesi sonucunda %20,2 sürekli iş göremezlik oranı olduğu tespit edilmiş, Hakem Heyetince anılan rapor karara esas alınarak talebin kabulüne karar verilmiş, karara karşı itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince, davalı ... vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı olduğuna dair yaptığı itiraz reddedilmiştir. 13/09/2016 kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan " Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik" hükümleri esas alınması gerekirken kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmeliğe göre düzenlenen raporun karara dayanak yapılması doğru olmamıştır....
26/03/2019 tarihli rapor Hakem Heyeti tarafından benimsenmiş olup bu raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 23 olarak belirlenmiştir....
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.Somut olayda, davacı vekili tarafından Hakem Heyetine başvuru sırasında sunulan 28/04//2017 tarihli Dokuz Eylül Üniversitesi Bilirkişi Kurulu raporuna göre; davacının kazadan kaynaklı olarak %12,1 oranında maluliyetinin bulunduğu tespit edilmiş ve Hakem Heyetince işbu rapora göre belirlenen tazminata hükmedilmiştir. Ancak rapor kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmelik hükümlerine göre tanzim edilmiştir. Bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez....
Somut olayda, kaza tarihi 09/06/2018 tarihi olup, davacının başvuru yaparken dosyaya sunduğu Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 08/07/2019 tarihli raporu kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe uygun olarak kaza tarihinden itibaren düzenlenen davacıya ait tedavi evrakları incelenerek ve muayenesi de yapılarak davacıda %8 oranında maluliyetin oluştuğu tespit edilmiş olup Uyuşmazlık Hakem Heyetince de söz konusu rapor doğrultusunda yapılan iceleme neticesinde davacının talebi kabul edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince, söz konusu maluliyet raporu Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmediği bu nedenle usule uygun olarak sigorta şirketine başvuru şartı yerine getirilmediği gerekçesiye davanın usulden reddine karar vermiştir....
Buna göre İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar vermek gerekmektedir. 3-Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davacı yararına davalı aleyhine tam nispi vekalet ücretine hükmedilmiş; davalı vekilinin İtiraz Hakem Heyeti nezdinde vekalet ücretine dair yapmış olduğu itiraz reddedilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında ücrete hükmedilmesi (hesaplanan miktar maktu vekalet ücretin altında kaldığı takdirde maktu ücrete karar verilmesi) gerekirken yazılı şekilde tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan itiraz başvurusunun reddide doğru görülmemiştir....