"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İhtiyati haczin kaldırılması ... ile ... aralarındaki ihtiyati haczin kaldırılması davasının reddine dair Konya 4. Aile Mahkemesinden verilen 31.07.2009 gün ve 102/103 D.İş sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına 10.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, davacının ortağı olduğu, ... Ltd. Şti.’nce 24.05.2006 tarihinde yapılan yapılandırmanın davalı Kurumca kabul edilmiş ve şirkete ödeme planı tanzim edilmiş bulunmasına göre haczin kaldırılması gerektiğinin belirgin bulunmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin, borcu ve masrafları karşılayacak miktarlı teminat mektubu sunulmak suretiyle hacizlerin kaldırılması yönünde karar verilmesi talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. İİK. nun 266. maddesi gereğince, teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması yetkisi, icra takibi başladıktan sonra icra mahkemesine ait bulunmaktadır. Somut olayda, Bolu 3. Asliye Mahkemesinin 2021/166 E.sayılı dosyasında 10/09/2021 tarihinde tensiben verilen ihtiyati haciz kararının infazının talebi ile haciz uygulandığı, icra takibine başlanmadığı görülmektedir. Bu durumda, söz konusu itirazı incelemede görevli mahkeme, ihtiyati haciz kararını veren Bolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olup, icra mahkemesi görevli değildir. Buna göre her ne kadar İİK 266. maddesinde takibe başlandıktan sonra ihtiyati haczin kaldırılma yetkisinin icra mahkemesine ait olduğu hususu düzenlenmiş ise de, Yargıtay 12....
Bu nedenle, tecil süresince sözkonusu alacak üzerindeki haczin kaldırılması mümkün olmadığından aksi yönde verilen mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … İkinci Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13'üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 12.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ Davacı vekili, dava dışı şirketin KHK ile maliye hazinesine devredildiğini borçların şirketin malvarlığından karşılanması gerektiğini beyanla borçtan sorumlu olmadıklarını haczin kaldırılması gerektiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmişlerdir. IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME Somut olayda, ilk derece Mahkemesi tarafından dava ödeme emrinin iptali olarak nitelenmiş ve buna göre yargılama yapılmış ise de, dava dilekçesinin içeriğinden davanın haczin kaldırılmasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Haczin kaldırılması istemi ise herhangi bir süreye tabi değildir....
İcra Mahkemesi Davacıya ait taşınmaza ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkin olarak açılan davada... 1. Asliye Hukuk ( İcra Mahkemesi sfatıyla) ve ... 2. İcra Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacıya ait taşınmaza ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir. ... 1....
icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine yapılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. tarafından ise şikayet konu haczin takip sayılı dosyası ile yapıldığı, davacının taşınmaza ilişkin haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşılmakla anılan takip dosyası ile ilgili haczin kaldırılması talebini inceleme yetkisi,ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur....
İcra Müdürlüğü'nce talepte bulunulduğu ve İcra Müdürlüğü'nün 2008/8864 Esas sayılı dosyasında talebe uygun işlem yapıldığı, daha sonra ihtiyati haciz kararını veren ... 2 Asliye Hukuk Mahkemesi'nce 12.11.2013 tarih 2008/312 Esas sayılı karar ile 28843 ada 2 parsel üzerinde ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiği, bu karara dayanılarak ... vekili tarafından 28843 ada 2 parsel üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılmasının talep edildiği, talebin İcra Müdürlüğü'nce takibe başlandıktan sonra ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin kararın icra mahkemesi tarafından verilebileceği gerekçesiyle 19.12.2013 tarihinde reddedildiği, bunun yanında anılan İcra Müdürlüğü dosyasında henüz icra takibine başlanmadığı anlaşılmaktadır. İcra Müdürlüğü, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12.11.2013 tarih 2008/312 Esas sayılı 28843 ada 2 parsel hakkındaki ihtiyati haczin kaldırılması kararını uygulamakla yükümlü iken; kararın uygulanması hakkındaki talebin reddine karar verilmesi doğru değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, davacı 3. kişinin, borçlunun ortak murislerinden kalan mirasını hükmen reddettiğini, muristen kalan taşınmazlara borçlunun borcundan dolayı konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğini ve alacaklı tarafça yeterince satış avansı yatırılmadığından haczin İİK 106. maddesi gereğince düştüğünü, icra müdürlüğünün hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine verilen kararının kaldırılması istemi ile şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, kararın davacı tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. Takipte borçlu sıfatı bulunmayan üçüncü kişinin, mülkiyeti kendisine ait taşınmaza konan haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikayet yolu ile isteme hakkı vardır. Zira 4721 sayılı TMK'nun 705/1. maddesi; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur....
Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haczin kaldırılması sonucunu doğurmaz. Tescil kararı hacizden sonra kesinleştiğinden ve bu kararda tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de bulunmadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. (Yargıtay 12. HD 2016/32884 Esas 2018/944 Karar sayılı ilamı). Somut olayda; taşınmaz üzerine konulan haciz tarihinden sonra, Bakırköy 10.Asliye Hukuk mahkemesince 2009/157 esas 2009/352 karar sayılı Mahkemesi’nin kararı ile tapu kaydının iptali ve tescile karar verildiği ve verilen kararın 09/02/2012 tarihinde kesinleştiğinden davacının haczin mahkeme ilamı gereğince kaldırılması talebi yerinde görülmemiştir....