Bölge adliye mahkemesince incelenmesi istenen taşkın haciz şikayetinin reddine dair kararın İİK.nun 363/1 maddesinde belirtilen istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı, kesin nitelikte bulunduğu görülmekle taşkın haciz şikayeti yönünden İİK'nun 365/3 maddesi gereğince istinaf başvuru dilekçesinin reddine, haczedilmezlik şikayeti yönünden mahkeme kararının usul ve esas yönünden yasaya uygun olduğu anlaşılmakla esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere; Davacı vekilinin Kayseri 3....
, dosyada önceki haczin düşmesinden sonra yeniden kıymet takdir raporu düzenlendiğini, raporun dosyada vekil olan Av....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet şikayeti Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu şikayetinde haczin kaldırılmasını talep etmiştir. İcra Mahkemesince şikayetin kabulüne dair kararda haczin kaldırılmasına karar verildiğinin anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılması istemi İİK.nun 16. maddesine dayalı şikayet olup, anılan madde uyarınca inceleyecek mercii icra mahkemesidir. Yine, İİK'nun 4. maddesi uyarınca icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı yapılan şikayetleri inceleme görevi şikayete konu işlemi yapan icra dairesinin bağlı olduğu yer icra mahkemesine aittir. Haciz de bir icra memurluğu işlemi olduğuna göre haczin kaldırılmasına ilişkin şikayeti inceleme görevi, şikayete konu haczi koyan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine aittir. Anılan maddede düzenlenen yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin olup kesin yetki niteliğindedir. O halde, mahkemece, şikayetçinin meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılmasına ilişkin şikayetinin tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, esasının incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/575 KARAR NO : 2020/2216 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2019 NUMARASI : 2019/585 ESAS, 2019/875 KARAR DAVA KONUSU : HACZİN KALDIRILMASI KARAR : İzmir 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/585 Esas, 2019/875 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle, hakkında başlatılan İzmir 19. İcra Müdürlüğünün 2019/9413 Esas sayılı dosyasında, yaşlılığından da yararlanılarak maaşının tamamının dosya borcuna kesilmesi hususunda taahhüt alındığını, almakta olduğu maaşının tamamının kesildiğini, emekli maaşından başka bir gelirinin olmadığını belirterek, haczin kaldırılmasını istemiştir....
Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Somut olayda, şikayete konu 31.05.2019 tarihli haczin incelenmesinde; haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak bu hacze ilişkin olarak alacaklının, 1 yıllık sürede satış talep etmediği, böylece İİK'nın 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki işbu haczin şikayet tarihi olan 18.12.2020 tarihinden önce düştüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, takip dosyasında haczedilen ... ili, ... ilçesi ...parsel nolu taşınmazın İİK'nun 82/12. maddesi kapsamında haline uygun meskeni olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını istemiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
İcra Hukuk Mahkemesince, şikayete konu haczin İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün 2021/1418 Esas sayılı dosyası ile yapıldığı, Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğünün 2021/306 Talimat sayılı dosyasına gönderilen talimat doğrultusunda kıymet takdir raporu düzenletildiği, talimat uyarınca konulan haczin nokta haczi niteliğinde olduğu anlaşılmakla kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin haciz kararını veren esas icra müdürlüğü olan İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 15. İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirine itiraz edilen taşınmazların Şanlıurfa'da bulunduğu, itiraz edilen kıymet takdiri raporunun esas sayılı dosyasından yazılan talimat doğrultusunda Şanlıurfa 2....
Davalı alacaklı vekili, haczedilen menkullerin otelin işletilmesi için asıl şeye sürekli olarak özgülenmiş teferruat niteliğinde sayılmadığından haczedilmezlik şikayetinin yerinde olmadığını, borçlu ile üçüncü kişi şirket arasında organik bağın bulunduğunu, ödeme emrinin haczin yapıldığı adreste tebliğ edildiğini belirterek istihkak iddiası hakkındaki davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, haczedilen malların eklenti niteliğinde olduğu, eklenti niteliğindeki menkullerin ana taşınmazdan ayrı olarak haczinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, haczedilmezlik şikayeti ile, 3. kişinin İİK’nin 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Haczedilmezlik şikayeti kabul edilen davacı üçüncü kişi davaya konu takip dosyasında taraf olmadığı gibi, ipotek alacaklısı sıfatına da sahip değildir. Takip dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişi şikayet yolu ile haczin kaldırılmasını isteyemez....
İcra Müdürlüğü’nün 2009/4300 Esas sayılı dosyasında yapılan 15.04.2009 günlü haczin, yasaya ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı belirtilerek açılan davanın İİK’nun 16,82. maddeleri anlamında “haczedilmezlik şikayeti” niteliğinde bulunduğu anlaşılmış olup, temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu'nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararı uyarınca Yüksek 12. Hukuk Dairesi’ne ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 30.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....