Şikayetçi-borçlu tarafından 13/02/2019 tarihli 103 davetiyesi tebliği ile şikayete konu taşınmaza ilişkin haciz işlemi öğrenilmiş olup, haczin öğrenilmesinden yedi günlük yasal hak düşürücü süre geçtikten sonra 25/02/2019 tarihinde yapılan haczedilmezlik şikayetinin süresinde olmadığı anlaşılmıştır...'' şeklindeki gerekçe ile şikayetçi T1 yönünden meskeniyet sebebiyle haczedilmezlik şikayetinin yasal yedi günlük hak düşürücü süreden sonra yapıldığıından süre yönünden reddine, diğer şikayetçiler T1 ve T2 meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....
olması nedeniyle ve İİK' nın ilgili maddeleri gereğince çiftçilere ait alet ve makinelerin haczedilemeyeceği maddesi gereğince haczin kaldırılmasına karar verilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İİK'nun 82. maddesinde ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15. maddesinde de yer alan düzenlemelere aykırılık taşıdığını, Yargıtay'ın yerleşik içtihatları gereğince de fiilen kamu hizmetinde kullanılan belediye mallarının haczedilemeyeceğini, kepçenin müvekkili belediyenin fiilen kamu hizmetinde kullandığı tek iş makinesi olup kamuya tahsisli olduğuna dair belediye meclisi encümen kararlarının olduğunu, kamu düzenine aykırı olan icra işlemleri ile bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet yoluna gidilebileceğini, emsal Yargıtay kararların da dikkate alınarak mahkemece hacze konu olan iş makinesinin kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığı konusunda zabıta araştırması yaptırılmasını ve haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile dava konusu araç üzerindeki haczin kaldırılmasına, icra dosyasının dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.09.2020 tarihli, 2018/333 Esas, 2020/190 Karar sayılı kararıyla davanın kabulü ile takibin kaldığı yerden devamına karar verildiği, takibin kesinleşmesi üzerine şikayete konu taşınmazın haczedildiği, borçlu tarafından haczedilen taşınmazın kendisi ve ailesinin geçimi için zorunlu tarım arazisi olduğu belirtilerek maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. Yargılama sırasında şikayetçinin vefat etmesi nedeniyle, ilk derece mahkemesince şikayetçi mirasçıları T5 T4 ve T3 davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendi gereğince; borçlunun çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır....
CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde, aynı dosya üzerinden daha önce de zaten haciz tesis edildiğini ve söz konusu haczin yeni bir haciz işlemi olmadığını, şikayetin süresi içinde yapılmadığını, davacının başkaca zeytinlikleri ve tarlası olduğunu, dava konusu taşınmazların tarım amaçlı kullanılıp kullanılmadığının araştırılmasını, taşınmazlar üzerinde ipotek olduğunu, davacının haczedilmezlik şikayetinin haksız olduğunu ileri sürerek şikayetin reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. III....
Hukuk Dairesinin 29.11.2022 tarih ve 2022/1901 E.-2022/1837 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Kayseri 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 25.10.2022 tarih ve 2022/534 E. ve 2022/648 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. ......
Hukuk Dairesi’nin 12.3.2019 tarih ve 2016/7687 Esas - 2019/2524 Karar sayılı ilamı ile; üçüncü kişi şikayet yolu ile haczin kaldırılmasını isteyemeyeceği, davacı üçüncü kişinin istihkak talebi hakkında tarafların tüm delillerini toplayarak oluşacak sonuca göre değerlendirme yapılması gerekirken sadece şikayete yönelik gerekçe ile karar verilmesi yerinde görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak takip dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişi şikayet yolu ile haczin kaldırılmasını isteyemeyeceğinden haczedilmezlik şikayeti yönünden davanın reddi gerektiği, istihkak iddiası yönünden ise ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği adresin haciz mahalli olduğu, mülkiyet karinesinin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle şikayetin ve davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi ile borçlu tarafından temyiz edilmiştir....
Fıkrasında sayılan belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri hesapları olduğu ileri sürülmüş ise de, anılan hesap bilgilerinin ancak belediyece haczedilmezlik şikayetinde bulunulması halinde istenmesi ve incelenmesi gerekeceğinden bu istinaf sebebi de yerinde değildir. Belediye Meclisince kamuya tahsis kararı alınmış olması haczin uygulanmaması için yeterli değildir.5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesine göre "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulunun gerçekleşmesi gerekir....
İcra Mahkemesinin 30/12/2004 tarih 2004/540 Esas 2004/748 Karar nolu ilamı ile haczin kaldırılmasına karar verildiğini belirterek haczin kaldırılmasını istemesi üzerine, icra müdürlüğünün 10/01/2019 tarihli kararı ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş, alacaklı vekili mahkeme kararının zamanaşımına uğradığını, karardan sonra koşulların ve taşınmaz değerlerinin değiştiğini ileri sürerek işlemin iptalini istemiş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir. Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 30/04/2004 tarih 2004/540 Esas 2004/748 Karar sayılı ilamı ile Kayseri 3. İcra Müdürlüğünün 2004/6157 Esas sayılı takip dosyasında Kayseri İli Kocasinan İlçesi Evzi Çakmak Mah. Yeşilırmak Cad. 4/6 parsel 2928'de kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu karar ile bu icra dosyasındaki takip nedeniyle haczedilmezlik iddiası takip içi kesin hüküm haline gelmiştir....
Satış hazırlıklarının sürdürüldüğü sırada, borçlunun 18.05.2013 tarihinde İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunda, İİK’nun 82/12.maddesine dayalı olarak, kıymet taktiri yapılan taşınmazın haline münasip evi olduğu iddiası ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, Mahkemece icra emri tebliğine göre süresinde yapılmayan şikayetin reddine karar verilmiştir. İİK'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir. Genel kredi sözleşmesinden doğacak borç için verilen ipotekli takipte meskeniyet şikayeti dinlenilemez. Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir....